Enerji Bakanı Güler: Bütün sırlar açıklanacak

Haber Giriş : 16 Nisan 2005 12:31, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Bakan Güler, ''Devlet Sırrı'' olarak saklanan Mavi Akım formülünün yakında açıklanacağını belirterek, ''Türkiye'de hiçbir şey gizli kalmayacak'' dedi.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler, ''Enerji İddianamesi''nin açıklanmasının ardından, ilk değerlendirmeyi Tercüman'a yaptı. Yolsuzlukların üzerine kararlılıkla gideceklerini belirten Güler, ''Hortum kesmek, makasla kesmek gibi kolay bir olay değil. Çok yansımaları oluyor, Hükümet'e karşı tavırlar ortaya çıkıyor'' dedi.

Mavi Akım Anlaşması ile Rusya'dan alınan doğalgazın formülünü değiştirerek, Türkiye'yi kârâ geçirdiğini belirten Güler, bugüne kadar ''Devlet Sırrı'' olarak saklanan bu formülü ve fiyatları yakında açıklayacaklarını söyledi. Bakan Güler, Cemal Kaya'nın yakınlarına, CHP'den AK Parti'ye geçmesi karşılığında Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'ndan ihale verildiği iddiaları ile ilgili olarak da, ''İhaleler, Kamu İhale Kanunu'na göre veriliyor. Halen CHP'de milletvekili olanlar da bizden ihale alıyorlar. Burada, CHP, Ak Parti, DYP ve MHP diye bir ayrım olmuyor'' değerlendirmesini yaptı. Bakan Güler, Tercüman'ın sorularına şu cevapları verdi:

''Beyaz Enerji'' İddianamesi açıklandı. İçinde ciddi iddialar var. Siz, bu gelişmeleri nasıl değerlendiriyorsunuz?

Güler: Hangi mesele olursa olsun, olayın backraundu ve analizi önemli. Biz de artık bu işlerin devam etmemesi, kökünden çözülmesi için köklü önlemler alıyoruz. Çünkü, bunlar senelerdir devam eden bir sistemsizliğin sonuçları. Bir bakıyorsunuz, ucu yıllarca önce başlayan olaylara doğru gidiyor. Bu bakından resmin tamamını görmek son derece önemli.

Siz ne kadar ben sürecin içindeydim deseniz de bunun İçişleri Bakanlığı'nın bir operasyonu olduğu ve parti içindeki bazı çekişmelerden kaynaklandığı iddiaları var. Var mı böyle bir durum? Nedir bu operasyonun perde arkası?

Güler: Bu olay, aslında tek yönlü bir olay değil. Çok yönlü tarafları var. İçinde, kurumlar arası ilişkiler var. Yatırımların bundan sonra alacağı şekil var. Kişisel çekişmeler söz konusu olabilir. Yıllardır devam eden sistemsizlik var. Biz, Hükümet olarak bütün bunları çözmek istiyoruz. Yargı süreci devam ettiği için çok fazla konuşmak istemiyorum.

Ancak, iddianamede AK Parti'nin iki milletvekili ve sizin bürokratlarınız suçlanıyor. Ben, bu tablo hakkında genel olarak neler düşündüğünüzü merak ediyorum.

Güler: Sadece benim atadığım değil, benden önce atanan bürokratlar da var. Yargı süreci devam ettiği için bu noktada bir açıklama yapmak istemem. Ancak, yargı süreci bitince, bununla ilgili çok geniş, çok detaylı açıklamaları zaten yapacağız.

Peki İçişleri Bakanı'na kırgın mısınız?

Güler: Niçin olsun ki, niçin olsun? Bu operasyon, başından beri birlikte düşündüğümüz bir çalışmadır.

Bu operasyonla ilgili olarak pek çok dedikodu ortada dolaşıyor. Deniliyor ki, İdris Naim Şahin İçişleri Bakanı olmak istiyordu. Parti içinde de bazı isimler onu destekliyorlardı. İçişleri Bakanlığı da bunun üzerine düğmeye basıp, operasyonu gerçekleştirdi. Böylece İdris Naim Şahin ve çevresindeki bazı isimler yıpratıldı. Böyle diyenler var, siz ne diyorsunuz?

Güler: Siz, ''diyorlar'' diye bu soruyu soruyorsunuz. Tabii, ben dedikodularla hareket edecek biri değilim. İkinci olarak da ben şu anda sadece kendi işime bakıyorum. Hem yargı sürecinin sonuçlanmasını bekliyoruz, hem de dosyada nelerin olduğunu inceliyoruz. Yargı sürecine göre hareket edeceğiz.

Peki, bu olayın sizi yıprattığını düşünüyor musunuz?

Güler: Hayır, bizim burada dikkat ederseniz yolsuzlukların üzerine acımasızca giden, arkasında kim olursa olsun sonuna kadar gitmeye kararlı bir duruşumuz ve tavrımız var. Yolsuzluk, bizim milli sorunumuz. Biz her konuda olduğu gibi, bu konuda da köklü çözümler arıyoruz. Bu çok önemli bir farklılıktır. Buradaki en önemli tavır, hiçbir ayrım yapmaksızın kararlı bir şekilde olayların üzerine gitmektir. Bu tavrın mutlaka çok ciddi olarak değerlendirilmesi lazım. Biz, yolsuzluklarla mücadelede kesin kararlıyız. Sonuna kadar da gideceğiz. Dikkat ederseniz, bunara bir kararlılık ve bu konuların üzerine giden bir yönetim var. Bu olayın gerçek yüzü de yargı süreci bitince ortaya çıkacak. Yargı süreci bitince sorularınızın cevabını siz de açık bir biçimde alacaksınız. Bu tamamen devlet ciddiyeti ve yargıya saygıdır. Onu etkileyecek bir açıklama saygısızlık olur. Uzanlar olayını herkes biliyor. Çok kişinin cesaret edemediği bu konunun üzerine kararlı bir şekilde gittik. Mavi Akım ve Turusgaz gibi konuların üzerine de çok ciddi bir şekilde gittik. Orada yüzde 4,4 var ki, bu noktalar ve bunun arkasındaki mekanizmaların mutlaka çözülmesi lazım. Onun dışında Bulgar elektriği ve arkasında bir otoyol iki baraj meselesi var. Bunlar ciddi konulardı ve üzerine gittik. Yap işlet devretler var, onların üzerine de gidiyoruz. Kömür meselesinde büyük ölçüde ithalatı yerli kaynaklarımızla karşıladık. Bir Türkiye Taş Kömürü meselesi, Zonguldak'ta yılların birikimiydi. O problemi kalıcı olarak çözüyoruz. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı çok ciddi operasyonlar yaptı. Bunu yaparken, acıttığımız kişiler de oluyor. Tepkilerini de görüyorsunuz işte. Sadece bize değil, hükümetimize karşı ortaya çıkan tavırlar var. Hortum kesmek, makasla kesmek gibi kolay bir olay değil. Hortumlar kesilince çok yansımalar da oluyor. Ama, biz doğru işler yapmanın rahatlığı içindeyiz. Biz buraya birşey olmak için değil, birşey yapmak için geldik. Zor sorunların kolay çözümü yok.

CHP'den istifa ederek partinize geçen bir milletvekilinin yakınlarının bakanlığınızdan iş aldığına dair iddialar ve polemikler var. Bu konuda ne diyorsunuz?

Güler: Türkiye, 15 günde 15 yasanın çıktığı bir dönemi yaşadı. Bu dönemde de TBMM'den Kamu İhale Kurumu ile beraber bir İhale Kanunu geçti. Bu kanuna göre yapılan ihalelerde fazla değerlendirme yapma imkanınız olmuyor. Normal olarak kendi özel şirketiniz olsa belli tercihleri kullanabilirsiniz. Ama, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan kişiler, belli şartları yerine getirdikleri taktirde, ihalelere giriyorlar. Evraklarını ve belgelerini inceliyorsunuz, ona göre bir değerlendirme yapıyorsunuz. Halen CHP'de milletvekili olanlar da bizden ihale alıyorlar. Burada CHP, AK Parti, DYP, MHP diye bir ayrım olmuyor.

Yalnız, burada elene elene tek şirket kalmış ve CHP'den AK Parti'ye geçen Cemal Kaya'nın yakını olan firma tek başına ihalesiz iş almış diye bir iddia var...

Güler: Bakü - Tiflis - Ceyhan Projesi'nin çok özel bir durumu var. Orada BOTAŞ aslında müteahhit. Biz bu projenin bitmesini bekliyoruz. Şu andaki tek hedefimiz, Türkiye'nin yüzünün akıyla bu projeyi bitirmesidir. Bitirdikten sonra, o projenin evveliyatı ile de ilgili çok detaylı çalışmayı zaten yapacağız. Ayrıca, şu anda yürüyen soruşturmalarımız zaten var. Ama bizim buradaki esas işimiz, projenin zamanında bitmesidir. Çünkü, bu uluslararası projede bizim milli bir yaklaşımımız var. Olaya bakışımız bu. Ben bu konunun ön plana çıkmasını istemiyorum. Önce projenin bitmesi, yürüyen soruşturmaların da ona paralel devam etmesi bizim için temel bir ilke.

Bir de Mavi Akım'daki formül değişikliği meselesi var. Siz, formül değişikliği yaparak Türkiye'yi kara geçirdiğinizi, bazı yazarlar ise zarara uğrattığınızı söylüyorlar. Hangisi doğru? Eğer devlet sırrı değilse bize bu rakamları verebilir misiniz?

Güler: Tabii ki benim dediğim doğru. Burada yapılan çalışmalar zaten şu anda Yüce Divan'da görüşülmekte olan bir konudur. O bahsedilen dosyalar pek çok yeri dolaştı. Dolaşırken de bize onun haberleri geldi. Onu belli bir grubun yaptığını biliyoruz. O noktada en ufak bir tereddüdümüz yok.

Rakamları niye açıklamıyorsunuz? Sır mı bunlar?

Güler: Sır kavramına giren tarafı var, girmeyen tarafı var. Ben burada sır da olsa, gerekli müsaadeyi aldıktan sonra sonuna kadar bunları açıklayacağım. Çünkü, devlette millete karşı sır olmaması lazım. Burada daha evvel sır diye saklanan konulara biz aynı bakışla yaklaşmayacağız. Ama, bu işin belli bir zamanlaması var. Bu bir stratejidir. O zamanlamaya uygun olarak gerekli açıklamayı zaten yapacağız. Hepsi açıklanacak bunların, Türkiye'de hiçbir şey gizli kalmayacak. Üzerinde hesaplamalar sürüyor, gerekli açıklama yapılacak.

Türkiye, nükleer santral yapımında kararlı mı? Yoksa, tepkiler üzerine bu konuda bir yavaşlama mı söz konusu?

Güler: Normal olarak bizim bir öngörümüz var. Bu hesaplamaya göre, kurulu gücümüzün yüzde 5'i kadar bir nükleer santral kurmayı planlıyoruz. O da yaklaşık 5 bin megavat. Bunu parçalara bölebilirsiniz. Bunu ister bir, isterseniz iki-üç ünite halinde yaparsınız. Bununla ilgili çalışmalar sürüyor. Zaten Hükümet Programı'nda da var. Herhangi bir geri adım yok, çalışmamızı sürdürüyoruz. Biz teknik altyapıyı oluşturuyoruz, takvimini hükümet belirleyecek.

Elektrikte kayıp-kaçaklar ne durumda? Kaçak elektrikle mücadele konusunda ne kadar yol katedebildiniz?

Güler: Türkiye'de 710 bini aşan elektrik hırsızı var. Bu, geçtiğimiz haftanın rakamıydı. 25 milyon abonenin 14 milyonu tarandı. Geri kalanı doğru orantı ile hesap ettiğiniz zaman, hırsız sayısı yaklaşık bunun iki katı çıkar. 14 milyonda 710 bin kaçak var. Gerisini sizin takdirinize bırakıyorum. Çok ilginç bir ülkeyiz. Elektriğin hırsızlığını, rakının ve balın sahtesini yapıyoruz. Zeytinyağının bile sahtesi var. Aslına kendisini yapmak çok daha kolay. Elektrik kaçağında TÜBİTAK projesi olabilecek kadar teknik incelikleri düşünülmüş metodlar kullanılıyor. Biz bunlarla amansız şekilde mücadele ediyoruz. Bizim sadece yolsuzluklarla değil, hırsızlarla da kararlı mücadelemiz var. Biz bunların üzerine gittiğimizde karşımıza çok değişik isimler ve kuruluşlar da çıkıyor. Netice itibariyle hırsızların kullandığı elektriğin parasını diğer vatandaşlar ödüyor. Bu sadece hırsızlık değil, aynı zamanda başkasının hakkına tecavüz. Ama biz hırsızları yakalayarak elde ettiğimiz kazancı halkımıza yansıtıyoruz. Onun için de yaklaşık 30 aydır elektriğe zam yapmadık, hatta indirime gittik. Enflasyonist bir ortamda fiyatın sabit kalması ucuzlamadır.

Emin PAZARCI/D.B.Tercüman

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber