Bakan Yıldırım, Haydarpaşa'nın neden kapatıldığını ve ne olacağını açıkladı

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 11 Şubat 2012 10:56, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, Meclis yaptığı konuşmada, hızlı tren, Marmaray projesi ve haydarpaşı garıyla ilgili açıklamalarda bulundu.

Bakan Yıldırım, Eskişehir İstanbul arasındaki hızlı tren projesindeki 100 km'lik projesinin 50 kilometresinin tünel olduğunu belirtti.

Köseköy-İstanbul arasındaki demiyolu hattının, İzmit, İstanbul, Sakarya'ya kadar fabrikaların, yoğun şehirleşme nedeniyle yeni bir demir yolu koridoru bulmak âdeta imkânsız hale getirdiğini belirten Yıldırım, bu amaçla mevcut demiyolunun rehabilite edileceğini belirtti.

İŞTE BAKANIN AÇIKLAMALARI

ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI BİNALİ YILDIRIM (İzmir) - Sayın Başkan, yüce Meclisimizin değerli üyeleri; Sayın Milletvekilinin, Sayın Kaplan'ın gündem dışı konuşmasına cevap vermek üzere söz almış bulunuyorum. Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, ülkemizde demir yollarının cumhuriyetimizin kuruluşunun ilk yirmi yılından sonra ne kadar büyük ihmale, terk edilmişliğe uğradığını bilmeyenimiz yoktur. 1950-2002 yılları demir yollarımızın tarihinde kayıp yıllar olarak kayda geçmiştir. 2002'de AK PARTİ İktidarı olarak göreve geldiğimizde, demir yollarını tekrar devlet politikası hâline getirip "Demir yollarının bu durumu kader değildir. Demir yolları bu ülkenin yükünü taşımalıdır, bu ülke demir yollarının yükünü taşımamalıdır." düşüncesiyle Marmaray Projesi başta olmak üzere birçok yüksek hızlı tren projelerinin başlattık. Bugün itibarıyla 3 bin kilometrelik hatta çalışma devam etmektedir.

Bitirilen demir yollu, yüksek hızlı tren uzunluğu 1.076 kilometredir, hâlen Ankara-İstanbul hattının Ankara-Eskişehir kısmı hizmete açılmıştır, Ankara-Konya yüksek hızlı tren hizmete açılmıştır ve bu iki hatta bugüne kadar 6 milyon vatandaşımız seyahat etmiştir konforlu, rahat, huzurlu bir şekilde.

Eskişehir-İstanbul hattında da çalışmalar yoğun bir şekilde devam etmektedir arazinin çok zor olmasına rağmen, 100 kilometrelik güzergâhtan Vezirhan-Köseköy arasında 52 kilometre tünel vardır, yarısı tüneldir. Diğer yandan, bu kesimin son kısmı Köseköy-İstanbul arası da, Gebze arası da çalışmalara başlamak üzere kapatılmıştır.

Hattın neden kapatıldığını Sayın Milletvekilimiz soruyor haklı olarak. Bildiğiniz gibi, İzmit, İstanbul, Sakarya'ya kadar fabrikalar, yoğun şehirleşme nedeniyle yeni bir demir yolu koridoru bulmak âdeta imkânsızdır, bulunabilse bile bunun istimlak maliyetleri yapım maliyetinin en az 3 katı mertebesindedir, o yüzden de teknik elemanlarca, proje müşavirlerince, yapılan çalışmalar sonucunda yapılacak yüksek hızlı tren hattının mevcut hat üzerine oturması gerektiği konusunda tam bir mutabakat sağlanmıştır. Bu konular, teknik konulardır. Hattın nereden geçeceği, hangi standartlara sahip olacağı, yapım sırasında ne gibi tedbirler alınacağı konusu tamamen teknik bir konudur. Burada siyasi mülahazalarla karar verme imkânımız yoktur. Ancak hattın yapım süresinde kapatılacağını dikkate alarak alınması gereken tedbirler bizim işimizdir ve bu yönde de gerekli tedbirler hemen alınmış, İstanbul, Sakarya, Kocaeli valilikleri, belediye başkanlıklarıyla gerekli toplantılar yapılarak vatandaşlarımızın, özellikle o bölgede çalışan işçilerimizin, o bölgede okullarda okuyan öğrencilerimizin mağdur olmamaları bakımından yeni kara yolu hatları oluşturulmuştur. Mevcut toplu taşıma araç sayılarına ilaveten 100 adet yeni otobüs, minibüs, sefere konmuş ve günlük 12 bin ilave kapasite oluşturulmuştur. Bunun yıllık tutarı da 5 milyon yolcu demektir. Bu hatta günlük seyahat eden yolcu sayısı da 5 milyondur. Dolayısıyla, taşıma bakımından herhangi bir mağduriyet söz konusu değildir.

İkincisi de taşıma fiyatları da trenle aynı seviyede, hatta bazı hatlarda daha ucuz olarak gerçekleşmektedir. Özellikle D-100 kara yolu, TEM otoyolu ve E-5 gibi ana güzergâhlarda bu çalışma boyunca yani iki yıl süreyle hiçbir yol bakım çalışması yapılmayacaktır rutin bakımlar dışında. Böylece trafik akışkanlığı da sağlanmış olacaktır.

Tabii, demir yollarının eskiden faaliyeti olmadığı için kapanması ile kapanmaması arasında fazla bir şey fark edilmiyordu, demir yolu kapalı olmuş, açık olmuş hiç kimseyi ilgilendirmiyordu değil mi ki şimdi, artık demir yolları gittikçe yapılan çalışmalar nedeniyle milletimizin ilgisini çekmeye başladı. Bu yüzden de tabii, kapatılınca da fark ediliyor ve neden kapatıldığı sorusu gündeme geliyor, bu iyi bir şey, sevindirici bir şey. Demir yollarına artan bu ilginin devam etmesi bizi de demir yollarına daha fazla yatırım yapmaya teşvik ediyor.

Demir yolları Büyük Atatürk'ün dediği gibi refah ve ümran tevlit eder, bir ülkenin kalkınması ve refahı için olmazsa olmaz ulaşım altyapılarının başında gelir. O yüzden de demir yollarını bir millî politika olarak tekrar ele aldık ve yıllardır halkımızın, milletimizin özlemini duyduğu yüksek hızlı tren projesini adım adım hayata geçiriyoruz.

2003-2009 yılları arasında demir yollarına toplam yaptığımız yatırım miktarı 22 katrilyon liradır, devam eden projelerin toplam tutarı 40 katrilyonun üzerindedir. Önümüzdeki dönem içerisinde 2013'ün sonunda Ankara-İstanbul yüksek hızlı treni tamamen bitmiş, sefere girmiş olacaktır.

Ayrıca, 2013'te asrın projesi Marmaray da hizmet vermeye başlayacak, İstanbullulara, günlük 1,5 milyon İstanbulluya iki kıta arasında hizmet verecektir. Ayrıca, Uzak Doğu'dan Batı Avrupa'ya olan güzergâh boyunca da bu hatla tarihi İpek Yolu tekrar hayata geçirilmiş olacaktır.

Diğer yandan, Ankara-Yozgat-Sivas hattında inşaat çalışmaları süratle devam etmektedir.

Diğer bir projemiz de Bursa-Bilecik-Eskişehir-Konya bağlantısını, hatta İstanbul bağlantısını sağlayacak yüksek hızlı demir yolu projesidir. Bursa-Yenişehir etabı ihalesi tamamlanmış, çalışmalar başlama aşamasına gelmiştir.

Bugün daha buraya gelmeden Ankara metrolarının da sözleşmesini imzaladık. Sincan, Batıkent, Çayyolu, Kızılay ve Keçiören, Tandoğan metroları, toplam 44 kilometre iki yılda tamamlanacak ve Ankaralıların toplu taşımayla rahat, konforlu, huzurlu seyahat yapmaları sağlanmış olacaktır.

Bütün bunları yaparken gözden kaçırmadığımız ve önemle üzerinde durduğumuz bir konu da, değerli milletvekilleri, şudur: Sadece demir yolu altyapısını yenilemek, sinyal olmayan hatlara sinyal yapmak, emniyetsiz hemzemin geçitleri kapatmak değil, aynı zamanda yerli demir yolu sanayisini de oluşturmak için gereken adımları yaptık. 2003'te rayını yapamayan, makasını yapamayan, boji tekerlek takımını yapamayan, ray bağlantı elemanları dahi yapamayan bir Türkiye, bugün ray da yapıyor, hızlı trenini de yapıyor, traversini de yapıyor, ray bağlantı elemanlarını da yapıyor, Marmaray araçlarını da yapıyor, İzmir İZBAN Metrosuna tren setleri de yapıyor, İstanbul Belediyesinin metro araçlarını da yapıyor ve şimdi inşallah, Ankara Metrosunun 324 aracını da? İhaleye çıktık, tek şartımız var, yüzde 51 yerli olacak. Bu şu demektir: Artık gövde dâhil demir yolu çeken, çekilen araçlarının tamamı Türkiye'de yapılacak. Böylece, sadece unutulan, ihmal edilen demir yollarını ayağa kaldırmıyoruz aynı zamanda insanımıza iş, aş sağlayacak, ülkemize döviz tasarrufu sağlayacak demir yolu sanayisini de harekete geçirmiş oluyoruz.

Haydarpaşa Garı'yla ilgili Sayın Konuşmacının ifadesine de burada bir açıklama yapma ihtiyacı duydum.

Haydarpaşa Garı bir asırlık, Anadolu'ya açılan, demir yollarımızın sembolü olmuş bir yapıdır, bir tarihî yapımızdır.

Haydarpaşa Garı'nın ortadan kaldırılacağı, artık kullanılmayacağı, başka amaçlara yönelik bir hazırlık içinde olunduğu gibi son zamanlarda kamuoyunda bazı dedikodular, bazı spekülasyonlar yapılmaktadır. İşin aslı şudur: Yapılan Marmaray Projesi'yle birlikte Ankara'dan, Sivas'tan, Konya'dan, Bursa'dan gelen demir yolu hatları Haydarpaşa'da son bulmayıp, denizle kesintiye uğramayıp, Marmaray'la birlikte Üsküdar altından, denizin, boğazın 60 metre altından geçerek Yenikapı'ya, Yedikule'ye, Ayrılıkçeşme'ye doğru devam edecektir. Dolayısıyla Haydarpaşa, tren garı olarak muhafaza edilecek ve etrafı da bir yaşam alanına dönüştürülecektir.

Ayrıca buradan, mevcut hatlardan nostaljik tren seferleri de yapılmaya devam edecektir. Onun için, böyle aslı astarı olmayan spekülasyonlara, dedikodulara kimse itibar etmesin. Çünkü Haydarpaşa, biliyorsunuz ilk yapılırken, 1900'lü yılların başında İstanbul-Bağdat, İstanbul-Hicaz demir yolunun başlangıcını teşkil eden abidedir. Böyle bir abideyi tarihimizin, kültürümüzün bize emanet ettiği, ecdadımızın bize emanet ettiği böyle bir yapıtı ortadan kaldırmaya hiç kimsenin gücü yetmez; hakkı da yoktur, haddi de yoktur. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

Biz geçmişin izlerini silmek için yarış yapan, Mekke İstasyonu, Bağdat İstasyonu ve Orta Doğu coğrafyasındaki Abdülhamit'in o mükemmel eserlerinden rahatsız olan bir millet değiliz. Onlar bizim gururumuzdur ve dolayısıyla bu eserlere gözümüz gibi bakmak, yaşatmak da en önemli görevlerimiz arasındadır.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber