Açık yolla böbrek çıkarmak cerrahi suçtur

Antalya'da yeni kurulan Böbrek Hastaları Eğitim ve Sosyal Paylaşım Derneği'nin (DİYABİZ) tanıtım toplantısında konuşan Prof. Dr. Alihan Gürkan, organ nakli operasyonlarında kullanılan yeni yöntemler hakkında bilgi verdi. Acıbadem Üniversitesi Genel Cerrahi Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Alihan Gürkan, açık yolla böbrek çıkarmanın cerrahi bir suç olduğunu söyledi. Avrupa'daki bütün merkezlerde böbreğin kapalı yöntemle çıkarıldığını anlatan Prof. Dr. Gürkan, "Eskiden 30 santimlik bir kesi ile böbrek alınıyordu. İnsanlar çok fazla acı çekiyor, bir hafta hastanede kalıyor ve 3 ay işe dönemiyordu. Şimdi 3-4 santimlik bir kesiden böbrek çıkarılıyor. Verici 24 saatte taburcu olabiliyor ve birkaç hafta içerisinde işine dönebiliyor" dedi.

Canlı vericili böbrek nakillerinde son dönemde donörün estetik görüntüsünün ve hastanede kalış süresinin önem kazandığını kaydeden Gürkan, "Özellikle kadın donörlerde estetik çok önemli. Yaptığımız 400 böbrek naklinin sadece 2'sini tıbbi nedenlerden dolayı açık ameliyatla yapmak zorunda kaldık. Yeni yöntemleri uygulamaya gayret ediyoruz. Bir hastanın böbreğini göbek deliğinden 3 santimlik bir kesi ile çıkardık, 20 saat sonra taburcu oldu. 24 kadın donörün böbreği ise hiçbir kesi izi olmadan vajinal yoldan çıkarıldı. Yani böbrek doğurtuldu. Hastalar 12 saatte taburcu oldu" diye konuştu.

"1 YIL SONRA NAKLEDİLEN 10 BÖBREKTEN 9'U YAŞAMALI"

Türkiye'de organ naklinin son yıllarda büyük bir gelişim gösterdiğini vurgulayan Prof. Dr. Gürkan, şunları söyledi:

"Organ nakli eğitimi için Amerika'ya gitmiştim. Şimdi eğitim için dünyanın birçok ülkesinden Türkiye'ye geliyorlar. Türkiye'de bütün organ nakilleri başarıyla yapılıyor. Dünyadaki en küçük böbrek nakli alıcısı bizde. 1,5 yaşındaydı ve 7.5 kiloydu. Nakil yapılabilmesi için 10 kilo olması gerekiyordu fakat hastalık nedeniyle gelişemiyordu. Bu yüzden nakil yapmaya karar verdik. O kadar küçüktü ki böbreği koyacak yer bulmakta güçlük çektik. Nakilden sonra 16 santim boyu uzadı. Neredeyse delikanlı oldu. Türkiye'de şu an 60 böbrek nakli merkezi var. Merkez sayısı arttı, bundan sonra kalitenin artması önemli. Taktığınız organ vücutta ne kadar kalıyor, o önemli. Bir yıl sonra eğer 10 böbrekten 9'u duruyorsa başarılı bir merkezsiniz demektir."

"KADAVRA BAĞIŞINDA SON SIRALARDAYIZ"

Tüm bu olumlu gelişmelere karşın nakil sayısının ve kadavra bağışının hala yetersiz olduğunu işaret eden Prof. Dr. Gürkan, "Nefroloji Derneği'nin yaptığı çalışmaya göre, ülkemizde 75 bin kişi diyalize giriyor. Her 8 kişiden biri böbrek hastası. Hasta sayısı her yıl yüzde 10 artıyor. 2016'da yaklaşık 110 bin hasta olacak. Şu an diyaliz hastalarının maliyeti 3 milyar TL. Bu 2016'da 10 milyar TL'ye çıkacak. Sağlık Bakanlığının geçen yılki bütçesi 16 milyar dolardı. Böbrek nakli sadece insanları sağlığına kavuşturmuyor, devleti de büyük bir maddi yükten kurtarıyor. Türkiye, milyon nüfus başına en fazla nakil yapılan ülkeler arasında ama kadavra bağışında son sıralarda. Geçtiğimiz yıl 3 bin böbrek nakli yapıldı. Yılda en az 5 bin böbrek nakli yapılması gerekiyor. Bunun da büyük bölümü kadavradan olmalı. Nüfusuna göre Türkiye'de yılda 7 bin beyin ölümü bildirimi yapılabilir" ifadelerine yer verdi.

Böbrek Hastaları Eğitim ve Sosyal Paylaşım Derneği Başkanı Dr. Cengiz Karaüzüm ise derneğin amacının böbrek hastalığını tanımak, bununla yaşamayı öğrenmek ve eğitimler düzenlemek olduğunu anlatarak, sosyal çevreden uzak kalan böbrek hastalarına yönelik etkinlikler düzenleyeceklerini vurguladı.