Sağlık Bakanlığı personeline ödenecek ek ödemelere ilişkin yeni yönerge taslağı çalışma barışını bozmaktadır

Haber Giriş : 19 Kasım 2003 23:11, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Sağlık Bakanlığı personeline ödenecek ek ödemelere ilişkin yeni yönerge taslağı çalışma barışını bozmaktadır

EK ÖDEME TASLAĞINA ELEŞTİREL BİR BAKIŞ

A) Ek1 tablodaki katsayıların en küçüğü (Ki; mevcut sağlık kast sistemine göre; Tabip dışı çalışanlar, yani ikinci sınıf sağlık çalışanları için öngörülmüştür.) 1,5 olarak belirlenmiştir. Tabipler için ise bu rakam çok fazla abartılmıştır. Yani tabipler ile diğer sağlık çalışanları arasındaki fark 5- 6 kat olarak öngörülmüştür. Hastane örgütleri için, hiçbir tabip, ne sağlıklı insan, ne gelişmiş doktor beceresi, ne sağlıklı nesil, ne de sağlıklı toplum oluşturmada kendisi dışındaki sağlık çalışanlarından 5 - 6 kat fazla katkı sağlamamaktadır. Tüm gelişmiş dünya ülkelerinde hastanelerde çalışan personel dağılımında, sağlık hizmetleri sınıfı haricindeki çalışanların, genel hastane personel sayısına oranında % 50 nin üzerinde olması bunun ıspatıdır. Bu yönerge mevcut şekli ile çıkarsa tabipler ile diğer sağlık çalışanları arasındaki çalışma barışı bırakın çatırdamayı topyekün, kökten yıkılacaktır. Bakanlığın bu riski göze alamayacağını umuyorum. Zira bu durumda % 800 ek ödeme alanlar çalışsın denilecektir ve doktorlar hem sağlık camiasında hemde toplumda "PERSONA NON GRATA" ilan edilecektir. 

B) "Mevcut taslakta net performans puanı yoluyla bulunan ek ödeme tutarı tavan ek ödemeden fazla olursa, ödeme tavan limitten yapılır" denilmektedir. Bu cümle tamamen tersine çevrilmelidir. Yani "net ödenecek ek ödeme miktarı net performans puanı yoluyla hesaplandığında, eğer bulunan rakam tavan ek ödeme tutarının altında ise ek ödeme tavan ek ödeme tutarında yapılmalıdır " şeklinde olmalıdır.

C) Mevcut taslağa göre tabipler diğer çalışanların 5-6 kat fazla ek ödeme alacak, dağıtılacak toplam ek ödeme gelirlerin % 50 sini geçemeyecek . Bu iki yöntem bir arada düşünüldüğünde geliri daha az olan hastanelerdeki doktor ve diğer personel arasındaki uçurum belki 8-10 kat artacaktır. Bu kadar abartmamak lazım, eğer sağlık sektöründe bütünlük olması arzulanıyor ise. Kaldı ki bugün sağlık sektörünün durumu düşünüldüğünde klinik bulgulara göre hiçbir doktor adım atamaz hale gelmiştir. Laboratuar, radyoloji olmadan doktor hiçbir şey yapamaz. Burada çalışan insanların teşhis ve tedaviye katkısı doktordan çok çok daha fazladır. Bugün cerrahlar bile sütur atma işini hemşireye terk etmiş durumdadır. Yeni yönerge mevcut haliyle çıkarsa enjeksiyon ve tansiyon gibi en basit işlemler bile doktor tarafından yapılacaktır. Zira hemşirenin çalışma şevki ve azmi yok olacaktır.

D) Hastane hizmet puan ortalaması ek ödeme hesabında kullanılan en önemli kalem ve bu kalemin hesabında da sadece tabip çalışmaları baz alınmıştır. Bu durumun başlıca sakıncaları;
a) Sağlık çalışanlarının doktorlar ve diğerleri şeklinde 2 ayrıma tabi tutulduğu bir kez daha teyit edilmektedir.
b) Büyük şehirlerdeki doktor yığılmasının sorumlusu ve bunun cezasını çekecek olanlar diğer çalışanları olarak gösterilmiştir. Bir hastanede yapılan işlemlere karşılık, doktor sayısındaki fazlalığın sebebi veya sorumlusu doktor haricindeki sağlık çalışanları imiş gibi tavır sergilenmektedir. Kadronun çok üzerinde doktor çalışan hastanelerde hastane hizmet puan ortalaması düşük çıkacak ve bu da ek ödeme oranını direkt etkileyecektir. Bir sağlık memuru daha fazla ek ödeme almak için bu durumda ya sokaktan insanları hastaneye çağıracak ya da fazla doktorların hastaneden ayrılması için özel bir çaba gösterecektir.
c) Tabip sayısı çok olan hastanelerde sabit - rutin işlemler her zaman yapılacaktır. Hiç hasta muayene edilmeyen bir hastanede satınalma, mutemetlik, karantina, arşiv, çamaşırhane, ayniyat, özlük işleri gibi idari birimler yine çalışacaktır. Yeni yönerge bu durumu gözardı etmekte ve tabip çalışmıyorsa hastane çalışmıyordur mantığından hareket edilmektedir ki; çok yanlış bir anlayıştır.

E) Hastane hizmet puan ortalaması hesabında yönerge taslağında belirlenen hesaplama kullanılırken; önce kurumun kadrolu toplam tabip sayısı ile fiili tabip sayısına bakılması ve eğer fiili tabip sayısı kadrolu sayıdan fazla ise yönergede belirlenen ortalamanın tabipler için kullanılması, diğer personeller için ise " tabip sayısına bölünmesi" ibaresi "kadrolu tabip sayısına bölünmesi" şeklinde değiştirilerek bulunacak hastane hizmet ortalamasının kullanılması uygun olacaktır.

F) Aktif çalışılan gün sayısının bulunmasında, çalışılmayan gün sayılan izin türleri içerisinden yıllık ve mazeret izni kesinlikle kaldırılmalıdır. Mevcut taslağa göre kişiye " insanca yaşayacak bir gelir elde etmek istiyorsan hiç izin kullanma, annenin cenazesine katılma" denilmektedir. Yönergedeki en önemli yanlışlık buradadır. Ayrıca şuan izinlerinin durumu da buraya net olarak eklenmelidir.

I) Yine yedinci maddedeki b bendinde "ilgili birimin cari yılda " ibaresi herhalde sehven yazıldı ki cari ayda veya ilgili dönemdeki denilmesi gerekiyordu. Zira ek ödemelerin aylık dönemler halinde yapılacağı öngörülmüştür. Zaten her dönemde bu kriter gözetilirse yıllık olarak da belirtilen oran geçilmemiş olacaktır.

İ) Yedinci maddedeki 2) "İlgili laboratuar biriminin bir önceki yılda döner sermayeye sağladığı aylık ortalama gelirinin, o ayki döner sermayeye sağladığı gelire oranı" ibaresi "bir önceki yıldaki muhasebe kayıtlarındaki laboratuar hizmetlerinden sağlanan geliri gösteren 600 lü kodlardan ilgili olanının toplam alacak kaydının 12 ye bölünmesi ile bulunan rakamın, o ayki 600 lü hesaplarının altında yer alan laboratuar hizmetleri gelirlerinin aylık toplam alacak kayıtları bölümüne bölünmesi şeklinde değiştirilmelidir. Bulunan oranın 1 in altında olması performans artışı olduğunu gösterir ve madde 7 j bendi uygulanır denilmelidir. Ayrıca burada belirlenen kriterlerden herhangi birinin gerçekleşmesi madde 7 j bendi uygulaması için yeterlidir denilmelidir.

J) Baştabip ve yardımcıları için belirlenen unvan katsayıları arasında 2 - 3 kat fark oluşmaktadır. Yani aynı sayıda muayene yapan aynı sayıda girişimsel işlemde bulunan aynı branşa sahip 2 uzman tabipten, başhekim yardımcısı olan diğerinin tam iki katı ek ödeme almaktadır. Arada bu kadar uçurum olması başhekim yardımcıları aleyhine şiddetli kıskançlık doğurabilecektir. Bu katsayılardan 1 olan normal uzman tabiplerin katsayısı 1,75 e çıkarılmalıdır. 

K) 6 ncı maddenin ikinci paragrafında ifade edilen "Sağlık hizmetlerinden elde edilen döner sermaye gelirlerinin" cümlesi daha net hale getirilmelidir. İlgili ay içerisinde kurum hesabına giren toplam para mı, ilgili aydaki muhasebe kayıtlarına giren 600 'lü hesap kodu altındaki gelirler toplamını mı, her ayın 1 nci günündeki banka kayıtlarındaki mevcut mu kasdediliyor. Bu konuda açıklık getirilmelidir. Eğer sonuçta hesaplanan ve dağıtılacak toplam ek ödeme miktarı bu rakamı aşıyor ise ne olacağı netleştirilmemiştir. Bu eksiklik " dağıtılacak toplam ek ödeme miktarı gelirlerin % 50 sini geçiyor ise tüm personelden istisnasız belirli bir yüzde oranında kesinti yapılarak dağıtılacak toplam rakam kurum gelirlerinin % 50 sine kadar çekilir" gibi bir ifade ile olası durum netleştirebilecektir.

L) 4 ncü maddenin y bendinde belirtilen tazminatlarda ?.tazminatları hariç, lojman tazminatı, yabancı dil tazminatı,??tazminatı dahil gibi ibareler ile zenginleştirilmeli bu konudaki muğlak ifade ortadan kaldırılmalıdır. Zaten maaş hesabında kullanılan pek fazla tazminat tutarı yoktur. Her bir kalem ayrı ayrı yazılmalıdır.20 sayfalık bir yönergeye 2 cümle daha eklenilmesi çok zor olmasa gerektir.

M) Üçüncü maddenin v bendinde "?.tespit edilip dağıtılacak" ibaresinden sonra " gelir ve damga vergisi kesintisinden önceki toplam" ibaresi eklenilmeli ve "..döner sermaye miktarının" şeklinde devam etmesi daha anlaşılır hale getirecektir.

N) 5 nci maddenin i bendine (????sosyal hizmet uzmanı, sağlık idarecisi gibi sağlık bilimleri lisansiyeri ünvanına sahip olanlar) ibaresinin eklenmesi daha uygun olacaktır.

O) Yedinci madde j bendinde "1) İlgili laboratuar biriminin bir önceki yıla ait istatistik verilerine göre yaptığı işlemlerin aylık ortalamasının o ayki verilere oranı," ibaresi netleştirilmeli. ÖR: bir önceki yılki toplam yapılan tetkik (bütçe uygulama talimatında kodu olan her bir tetkik kastedilmektedir) sayısının 12 ye bölünmesi ile bulunan aylık tetkik sayısının ilgili ayda yapılan tetkik sayısına bölümü, denilebilir.

Oğuzhan ŞAHİN 
Zübeyde Hanım Doğumevi 
ANKARA

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber