Devlet Denetleme Kurulu'ndan ÖYK'ya suçlama!

Haber Giriş : 27 Kasım 2005 18:23, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Cumhurbaşkanlığına bağlı Devlet Denetleme Kurulu, başkanlığını Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın yaptığı Özelleştirme Yüksek Kurulu'nu (ÖYK), verilen teklifleri değer tespit komisyonlarının belirlediği değerin altında kalan ihalelerle, ihale komisyonlarının yerine geçerek, "satış" veya "iptal" kararları almakla suçladı. DDK bazı kuruluş, işletme ve varlıkların değerinin altında satıldığını bildirdi.

Devlet Denetleme Kurulu'nun, Özelleştirme İdaresi'nin 2001-2004 yılı faaliyetleriyle ilgili olarak yaptığı denetim sonucu hazırladığı rapor açıklandı.

Raporda, 2003 yılı içinde, ihalede oluşan fiyatların değer tespit komisyonlarınca belirlenen satış değerlerinin altında kaldığı pek çok ihalede; ihale komisyonlarınca satış veya ihalenin iptali kararı verilmeksizin konunun ÖYK'nın değerlendirmesine bırakıldığı satış ve iptal kararlarının, yasaya göre yalnızca "onaylama" yetkisi bulunan ÖYK tarafından verildiğine dikkat çekildi.

Raporun, "ÖYK'nın ihale komisyonu yerine geçerek kararlar alması" başlıklı bölümünde bazı özelleştirme uygulamalarında; ihale komisyonlarınca satış veya ihalenin iptali yönünde bir karar verilmesi yerine, "konunun ihale evrakları ve değer tespit raporları ile birlikte ÖYK'nın takdir, değerlendirme ve kararına sunulması" üzerine ÖYK tarafından satış veya ihalenin iptali yönünde kararlar verildiği bildirildi. Raporda, "ÖYK'nın ihale komisyonlarının yerine satış veya iptal kararı verdiği özelleştirme uygulamalarının ortak özelliği; ihaledeki en yüksek teklifin, değer tespit komisyonlarının belirlediği değerin altında olmasıdır" denildi.

Söz konusu uygulamaya örnek olarak SEKA'nın Afyon İşletmesi'nin 3.1 milyon, Balıkesir İşletmesi'nin 1.1 milyon, Çaycuma İşletmesi'nin 15.1 milyon, TDİ'nin Çeşme Limanı'nın 12.5 milyon dolara, TZDAŞ Sakarya Traktör İşletmesi'nin 2.3 milyon, Taksan A.Ş.'nin 10 milyon, Sümer Holding'in Malatya İşletmesi'nin 6.4 milyon dolara satılması örnek olarak gösterildi. Ayrıca, ÖYK'nın SEKA Kastamonu İşletmesi, TDİ Dikili Limanı, Sümer Holding Akdeniz İşletmesi'yle ilgili ihaleleri de iptal ettiği vurgulandı.

ÖYK'NIN YETKİSİ YOK

Genel ihale uygulamalarında, verilen teklifler yeterli görüldüğünde "satış", yetersiz görüldüğünde "ihalenin iptali" kararlarının ihale komisyonlarınca verildiğine dikkat çekilen raporda söz konusu ihalelerde komisyonların bu genel ilkeden ayrıldığı vurgulandı.

"4046 sayılı Yasa ve ilgili düzenlemelere göre ÖYK'nın ihale komisyonlarının yerine satış veya iptal kararı verme yetkisi tanımış mıdır?" sorusu yöneltilen raporda şöyle denildi:

"Bu kurallara göre satış veya ihalenin iptali kararının ihale komisyonlarınca verilmesi gerekir. Yasanın 18. (C) maddesinin (b) bendinde 'ihale komisyonu üyelerinin kararlarında çekimser kalamayacaklarının belirtilmiş olması ihale komisyonlarının satış veya ihalenin iptali dışında bir karar alamayacaklarını göstermektedir. ÖYK'nın yetkisi ihale komisyonlarının verdiği nihai kararları 'onaylamak' ile sınırlıdır. 4971 sayılı Yasanın yürürlüğe girdiği 15.8.2003 tarihinden önce, İdare tarafından gerçekleştirilen 'nihai devir işlemleri' ÖYK onayına sunulacakken, 15.8.2003 tarihinden sonra 'ihale komisyonlarınca verilen nihai kararlar' sunulacaktır."

DİĞER UYGULAMALAR

Raporda, özelleştirme uygulamalarına ilişkin olarak şu eleştiri ve suçlamalar yöneltildi:
-Özelleştirilen bazı kuruluş, işletme ve varlıklar; değerinin altında satılmıştır.
-Değerin altında satışın gerekçesini oluşturan; ekonomiye katkı sağlanması, iş olanağının artırılması, teknolojik yenilik ve yatırımların yapılması gibi gerekçeler, devir sözleşmelerinde güvence altına alınmamıştır.
-Teklif sahiplerinin peşin veya vadeli ödeme tercihlerini ihale sırasında belirtmemeleri ihalede açıklık ilkesine aykırı sonuçlar vermektedir.
-Programdaki kuruluşlar tarafından yapılan varlık satışlarının bir bölümü değerinin altında gerçekleştirilmiş, ihale sonuçları İdare tarafından yeterince incelenmeksizin onaylanmıştır.
-Danışmanlık ihalelerinin pek çoğunda, Yasada ve ihaleye çağrı mektuplarında öngörüldüğü halde, birinci seçilen firma ile fiyat pazarlığı yapılmamıştır.
-Danışmanların iş tanımı; açık ve gereksinmelere uygun belirlenmemiş; sonradan yapılan değişikliklerle ek maliyetler ortaya çıkmıştır.

SEKA ÖZELLEŞTİRMESİ

-SEKA'nın Kastamonu işletmesinin değer tespitinde; ağırlıklı ortalama sermaye maliyeti gerçek dışı biçimde yüksek belirlenerek işletmenin değeri düşük gösterilmiştir.
-Balıkesir işletmesinin satış işleminin iptal edilmesi üzerine İdare, Mahkeme Kararının gereğini zamanında yerine getirmemiş; işletmenin geri alınmasına ilişkin işlemleri başlatmakta gecikmiştir.

LİMAN ÖZELLEŞTİRMELERİ

-Kuşadası Limanı özelleştirmesinde İhale Komisyonu tarafından sıralamaya alınmayan bir teklif sahibi ÖYK tarafından sıralamaya alınarak, Değer Tespit Komisyonunca belirlenen satış değerinin 5 milyon dolar daha altında teklif veren bu firmaya satış yapılmasına ortam hazırlanmıştır.
-Çeşme Limanı da Değer Tespit Komisyonunca belirlenen değerin 2.1 milyon dolar daha altında fiyatla satılmıştır.

TÜGSAŞ ÖZELLEŞTİRMESİ

Danışman firma değer tespitlerinde hatalı uygulamalar yapmış; Değer Tespit Komisyonu danışmanın raporundaki hatalı rakam ve varsayımları yeterince incelememiştir.

TEKEL

-Özelleştirilen Alkollü İçkiler Sanayii ve Ticaret A.Ş. ile TEKEL arasındaki cari hesap ilişkisinin 31 Ekim 2003 tarihinde son bulacağı kararlaştırılmasına rağmen, bu tarihten sonra da cari hesap ilişkisine devam edilmiş, devir tarihinde ise şirketin, TEKEL ve bağlı ortaklıklarına olan tüm cari hesap borcu silinmiştir. Bu uygulama sonucunda devredilen şirkete kaynak aktarılmıştır.

VADELİ SATIŞ VE BORÇ ERTELEMELERİ

-Vadeli satışlarda, satış bedellerinin tahsilinde başarılı olunamamıştır.
-1 Ağustos 2003 tarihine kadar ÖYK, yasal yetkisi olmaksızın borç erteleme kararları vermiştir.
-Borçların ertelenmesine ilişkin hukuksal alt yapı yetersizdir.
-Borç erteleme istemlerinin gerekliliği yeterince sorgulanmamaktadır.
-Vadeli satışlarda, alacakların tahsilinde ve ertelenmesinde uygulama birliği yoktur.
-Gecikme faizi ve cezai şartlar bazı alıcılara uygulanmamıştır.
-Pek çok uygulamada bankalar teminat mektuplarının paraya çevrilmesi istemlerini yanıtsız bırakmış ya da teminat mektupları üzerine alıcılar tarafından ihtiyati tedbir konulmuştur.

Milliyet

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber