8 bin muhtarın gelir düzeyi çok yüksek
Köy ve Mahalle İdareleri Muhtarlar Derneği Genel Başkanı Tahir Hacıahmetoğlu,
Türkiye'de büyük şehirlerde "mühür parası" adı altında ayda 7 ile
19 bin YTL arasında gelir elde eden muhtarlar bulunduğunu, taşrada ise çoğu
muhtarın Bağ-Kur'a borcu yüzünden hapis cezası ile karşı karşıya olduğunu söyledi.
Hacıahmetoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'de 52 bin dolayında
muhtar olduğunu, bunların 8 bine yakınının "gelir düzeyinin çok yüksek
olduğunu" ifade etti.
Genel başkan seçildikten sonra ilk iş olarak muhtar ödeneklerini attırmak için
girişimde bulunduklarını kaydeden Hacıahmetoğlu, 120 YTL olan ödeneklerin 240
YTL'ye çıkarıldığını hatırlattı.
Özellikle büyük şehirlerdeki mahalle muhtarlarının "mühür parası"
adı altında büyük gelirler elde ettiğini savunan Hacıahmetoğlu, şunları söyledi:
"Bu gelirler kayıt altına alınmıyor. Biz bu mühür paralarının ya kaldırılmasını
ya da kayıt altına alınmasını istiyoruz. Taşrada sosyal güvencesi olmayan muhtarlar
yasaya göre Bağ-Kur'lu olmak mecburiyetinde. Bağ-Kur'lu olunca da primi kendiniz
ödemek zorundasınız. Böyle olunca muhtarların elinde hiçbir şey kalmıyor.
Özellikle köylerde vatandaşlar her şey için muhtarı bulur. Vatandaşın cenazesinde,
hastasında, düğününde muhtar vardır. Ama çoğu muhtarın Bağ-Kur'a borcu var.
Hatta Bağ-Kur borcu yüzünden hapis cezası gelecek muhtarlarımız var." Bağ-Kur'a
borcu olan muhtarların yanında çok yüksek miktarlarda gelir elde eden muhtarlar
olduğunu iddia eden Hacıahmetoğlu, şunları kaydetti:
"Türkiye'de büyük mahallelerde aylık 7 ile 19 bin YTL arasında geliri
olan muhtarlar var. Bu gelir hiçbir vergiye tabi değil.
Edirne'deki muhtar yasal hakkı olmasına rağmen mühür parası almıyor.
Ama İstanbul'un Bahçelievler İlçesi'nde siz muhtar seçildiniz, her ikamet belgesi
için 1.5 YTL... Düşünün buradan gelen geliri." Mühür parasının kaldırılmasını
isteyen Hacıahmetoğlu, "Mühür parası kaldırılsın, muhtarların maaşı asgari
ücret veya asgari ücretin yüzde 80'i düzeyinde olsun. Sabit bir şeye bağlansın.
Ayrıca muhtarlar kullandığı elektrik, telefon ve suyun bedelinin yüzde 50'sini
ödesin.
Bu çok büyük bir olay değil. Sadece büyük mahallelerdeki muhtarlar baz alınarak
iş yapılmamalı" diye konuştu.
Türkiye'de çok sayıda muhtarın "sadece hizmet için" çalıştığını vurgulayan
Hacıahmetoğlu, "Hizmet için gelmiş olan muhtarları tenzih ediyorum, sırf
mühür parası, tabanca ruhsatı veya desinler için muhtar olan arkadaşlarımız
var" dedi.
Hacıahmetoğlu, muhtarın şahsına tabanca ruhsatı verilmemesi gerektiğini de
savunarak, şunları söyledi:
"Tabanca ruhsatı ya köyün ya da mahallesinin adına verilmeli.
Muhtar görevde kaldığı sürece bu silahı taşısın, ama şahsına ruhsat verilmesin.
Düşünün Türkiye'deki her muhtarın silah ruhsatı aldığını, bu onbinlerce silah
yapar. Her 5 yılda bir bu silahların sayısı artar.
Benim de muhtarlık yaptığım dönemde aldığım bir silahım var. Bu silahı geri
vermeyi düşünüyorum. Bunu söylediğim zaman büyük tepkiler aldım.
Alışılmış bir şeyleri bozmaya kalkarsanız tepkiler alırsınız, ama bu tepkilerin yanlış olduğunu düşünüyorum. Arkadaşlar düşündüğü zaman benim söylediklerimin doğru olduğunu anlayacaklar. Muhtar, seçilmiş adamdır. Mahallesine, köyüne hizmet etmek için seçilmiştir, ne işi var silahla, ne işi var mühür parası ile ne işi var desinlerle.
Muhtarlık böyle olmamalı. Bunlar beni yaralıyor. O zaman devletin resmi daireleri
de mühür basıyor, onlar da para alsın." Hacıahmetoğlu, muhtar ödeneklerinin
çok fazla arttırılmaması gerektiğini, aksi halde kırsal bölgelerde sıkıntılar
olabileceğini kaydetti.