Danıştay'ın Kılınç kararı MEB eski Bakanı Bostancıoğlu'nun mirası

Haber Giriş : 17 Şubat 2006 10:11, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Danıştay'ın 'sokakta başörtüsü yasağı' kararının DSP'li Milli Eğitim Bakanı Metin Bostancıoğlu'nun mirası olduğu ortaya çıktı. Danıştay, Bakan'ın 2002'deki talebini 4 yıl sonra cevaplandırdı

Okul dışında taktığı başörtüsü nedeniyle müdürlüğü engellenen Aytaç Kılınç hakkında 6. İdare Mahkemesi'nin "müdürlüğünün teslimi" şeklindeki kararına Ankara Valiliğinin "yürütmeyi durdurma" talepli temyiz başvurusunda bulunduğu, Danıştay 5. Dairesi'nin de 2002 yılında yürütmenin durdurulmasını reddettiği ortaya çıktı. Ancak Danıştay'ın bu kararına dönemin DSP'li Milli Eğitim Bakanı Metin Bostancıoğlu'nun temyiz talimatı üzerine davaya devam edildi. Aradan geçen 4 yıl boyunca 6. İdare Mahkemesi'nin ve Danıştay'ın kararı uygulanmadı ve Kılınç'a müdürlük görevi teslim edilmedi.

DAVA DAİRESİ DEĞİŞTİ

Danıştay 5. Dairesi 5 Temmuz 2001'de okuluna giremeyen müdür Aytaç Kılınç hakkında 6. İdare Mahkemesi'nin kararı için esastan yapılan yürütmeyi durdurma talebini 22 Mart 2002'de reddetti. 2003 yılında dava, yürütmeyi iptal etmeyen Danıştay 5. Daire'den alınarak 2. Daire'ye verildi. Danıştay'ın tartışmalara neden olan kararını da bu daire verdi. Bakan Bostancıoğlu'nun talimatıyla dönemin Ankara Valisi Yahya Gür'ün imzası bulunan temyiz başvurusunun daire değiştirmesine Danıştay Başkanlar Kurulu'nun karar verdiği öğrenildi.

İDARE ISRAR ETTİ

Danıştay Başkanlığı karar üzerine yapılan eleştiriler sonrası yaptığı açıklamada, kararın idarenin ısrarlı itirazı üzerine verildiğine dikkat çekmişti. Açıklamada şöyle denilmişti: "Gözardı edilmemesi gereken husus, burada idarece tesis edilen bir işlemin hukuka uygunluğunun denetlendiği ve temyiz aşamasında Danıştay tarafından, idarenin işleminin hukuka uygun bulunduğudur. Dava konusu idari işlemi idare tesis etmiştir ve bu işlemi hukuka aykırı bularak iptal eden idare mahkemesi kararının, Danıştay tarafından temyizen incelenerek bozulmasını da idare talep etmiştir. Diğer bir anlatımla idare, tesis etmiş olduğu işlemin hukuka uygun olduğunu savunarak, mahkeme kararının bozulmasını Danıştay'dan istemiştir ve Danıştay da bu aşamada idareyi haklı bularak mahkeme kararını bozmuştur. İdare bir bütündür ve idarede devamlılık esastır."

yenişafak

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber