Kamu-Sen'den memurlara 'sendikalı olun' çağrısı!

Kaynak : İhlas Haber Ajansı
Haber Giriş : 16 Mart 2006 19:16, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Memur sendikalarıyla hükümet arasında yapılan toplu görüşme sonunda imzalanan mutabakat metninin uygulanmamasına öfkelenen memurlar, eylem için sokaklara çıkıyor.

Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Bircan Akyıldız, bundan sonraki süreçte, hükümetin verdiği sözü yerine getirmemesini, yapacakları eylemlerle protesto edeceklerini ve sonunda haklarını elde edeceklerini söyledi.

Akyıldız, düzenlediği basın toplantısında, konfederasyona bağlı sendikaların genel başkanları, genel merkez yöneticileri, il temsilcileri ve şube başkanlarının katılımıyla 3-5 Mart 2006 tarihlerinde Ankara'da gerçekleştirilen Türkiye Kamu-Sen Genişletilmiş Şube Başkanları İstişare Toplantısı sonuç bildirgesini açıkladı. Hükümetin söz vermesine rağmen kamu çalışanlarına grev, toplu sözleşme, siyaset yapma ve yönetime katılma haklarını içeren sendikal hakkın verilmesi sözünü yerine getirmediğini ifade eden Akyıldız, "Türk memuru bu haklara layıktır. Türkiye Kamu-Sen bundan sonraki süreçte, hükümetin verdiği sözü yerine getirmemesini, yapacağı eylemlerle protesto edecek ve sonunda hakkını mutlaka alacaktır" diye konuştu.

4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Kanunu çerçevesinde yapılan toplu görüşmelerde, kamu çalışanları sendikalarıyla Kamu İşveren Kurulu arasında ilk kez 2005 yılında bir mutabakata varıldığını hatırlatan Akyıldız, ancak hükümetin mutabakatın gereklerini yasanın emrettiği biçimde 3 ay içinde gerçekleştirmediğini, mutabakatın yasalaşması sürecini 6 ayı aşacak biçimde uzattığını kaydetti.

Akyıldız, hükümetin kanunun açık emrine rağmen düzenlemelerini geciktirmiş olmasını, Türkiye Kamu-Sen il temsilcilikleri ve şubeleri illerinde AK Parti İl Başkanlıkları'na siyah çelenk koyarak, Türkiye Kamu-Sen Genel Merkezi ve Ankara şubelerinin de TBMM önünde eylem yaparak protesto etme kararları aldığını vurgulayarak, eylemlerin 7 Mart 2006 gününden itibaren başladığını bildirdi. Emeklilik ve Genel Sağlık Sigortası kanun tasarılarının yasalaşmaması için de ayrı eylem programları hazırladıklarını anlatan Akyıldız, şunları söyledi:

"Türkiye Kamu-Sen anayasada devletin asli ve sürekli işlerini yürüten görevliler olarak tanımlanan kamu çalışanlarını kapsamlı biçimde ilgilendiren ve özlük haklarında önemli kayıplara yol açacağı, kamu personeli tanımını, anayasada tarif edildiği temelden uzaklaştıracağı açık olan ve sözleşmeli personel uygulamasını dayatan Kamu Personeli Kanun Tasarısı ile emekli maaşlarını ve aylık bağlama oranlarını düşüren, sosyal güvenlik prim ödemelerini arttıran, sosyal güvenlik sisteminden faydalanmayı güçleştiren, adeta emekliliği imkansız hale getiren ve sosyal devlet anlayışını yok etmeyi amaçlayan Emeklilik ve Genel Sağlık Sigortası kanun tasarılarının karşısındadır.

Türkiye Kamu-Sen Genel Merkezi ve il teşkilatları söz konusu kanun tasarılarının yasalaşmaması için eylem kararı almışlardır. Son dönemde kamu görevlilerinin sendikal faaliyetlerinin engellenmesi, sendika değiştirmeleri için amirler aracılığıyla baskıya maruz kalmaları, sendika temsilcilerinin neden gösterilmeden görev yerlerinin değiştirilmesi veya soruşturmaya uğramaları uygulamaları artmıştır.

Türkiye Kamu-Sen sendikal hareketlerin engellenmesi amacını taşıyan her tür uygulamayı ILO aracılığıyla uluslar arası platforma duyurma ve basın, yayın aracılığıyla da Türk kamuoyuyla paylaşma kararı almıştır. Son 3 yılda kamu kurum ve kuruluşlarında vekaleten yürütülen görevlerin sayısı giderek artmıştır.

AKP iktidarı gerek mevzuat boşluklarından yararlanarak, gerekse kanun ve yönetmelikleri hiçe sayarak çalışma barışını bozan ve önemli bir bölümü de yargıya intikal etmiş olan usulsüz atamalara derhal son vermelidir. Bu tür atamaların meşruiyeti sorunu, amirin emri altında çalışan kamu çalışanı arkadaşlarımızı tedirgin etmektedir.

Memur maaşlarının bankalarına yatırılması karşılığında söz konusu kamu kurum ve kuruluşlarına promosyon adı altında yapılan ödemelerin tespit edilerek, bu tutarların adil biçimde kamu çalışanlarına dağıtılması sağlanmalıdır.i

Ülkemizin uluslararası alanda stratejik önemini arttıran, hem oluşturduğu katma değerle hem de sağladığı istihdamla ülke ekonomisini ayakta tutan büyük ve önemli kuruluşların son dönemde küresel sermayenin temsilcisi olan bazı iç ve dış kaynaklı sermaye sahiplerine kapalı kapılar ardında pazarlandığını, limanlarımızın tersanelerimizin bir bir elden çıkarıldığını kaygıyla takip etmekteyiz. Mevcut yatırımların elden çıkarılarak, ülke sanayisinin ve ekonomisinin güçlendiğini ifade eden hükümetin açıklamaları karşısında, bu tür özelleştirmelere karşı konulmalıdır.

'Vatandaşına borçlu devlet olmaz' şeklinde yaptığı açıklamayla zorunlu tasarruf nemalarını geri ödemesiyle övünen siyasi iradeden, aynı uygulamayı 1986-1999 yılları arasında çalışanlardan kesilen Konut Edindirme Yardımı Fonu hesaplarında da bekliyor, uzun zamandır 'faiziyle beraber' ödeneceği çeşitli kabine üyelerince belirtilen bu geri ödemelerin bir an önce yapılmasını, kamuoyunda artık yılan hikayesine döndüğü belirtilen bu duruma son verilmesini istiyoruz.

Sağlıkta dönüşüm ve aile hekimliği uygulamaları adı altında sağlık alanında özelleştirmelerin hız kazanacağı, sağlık hizmetlerinden yararlanma imkanlarının azalacağı bir döneme girdiğimizi üzülerek görmekteyiz. Hükümeti özellikle sağlık alanında sosyal devlet ilkesini göz ardı eden ve reform adı altında dikkatleri başka noktalara çekerek sağlığımızı tehlikeye altına alacak olan uygulamalara karşı uyarıyor, bu tür uygulamalara karşı protesto eylemleri kararı almış bulunuyoruz.

Kamu Yönetimi Temel Kanunu içinde çok sayıda hizmetin yerel yönetimlere devrini öngören, ancak tasarının yasalaşmamasından dolayı düzenlemeleri parçalar halinde hayata geçirmek isteyen siyasi irade son olarak Türk kültürünün, tarihinin ve geleneğinin izlerini günümüze taşıyan kütüphanelere ve müzelere gözünü dikmiştir. Bu amaçla kütüphanelerin ve müzelerin yerel yönetimlere devri, buradan da serbest piyasaya açılmak istenmesi, şu an binlerce parça tarihi eseri yurt dışında sergilenen ülkemizin değerli varlıklarını tehlikeye atacaktır."

AKYILDIZ'DAN MEMURLARA, "SENDİKALI OLUN" ÇAĞRISI

Akyıldız, iktidara geldiği günden bu yana sosyal diyalog ve sivil toplumla uzlaşı gibi kavramları ısrarla vurgulayan, ancak sektör temsilcilerinin sorunlarını dinlemekten öteye gitmeyen siyasi iradenin, kamu çalışanlarını ve onların temsilcilerini kendine muhatap alma noktasında geride kaldığını ifade ederek, AK Parti Hükümeti'nin memura bakışının düşmanca olduğunu düşündüklerini kaydetti.

Türkiye Kamu-Sen'in önemli bir sivil toplum kuruluşu olmanın bilinciyle sorumluluğunu sadece kamu çalışanlarının mali, sosyal ve sendikal haklarıyla sınırlı görmediğini anlatan Akyıldız, teşkilatlarının gerek son dönemde artan hain terör olayları, gerek İslam'ı hedef alan hakaret içerikli yayın ve açıklamalar karşısında Türk halkının sesini kamuoyuna duyurma görevini sürdüreceğini vurguladı.

AK Parti iktidarının 3 Kasım 2002 seçimi öncesinde Türk milletine ekonomik, sosyal ve siyasal alanda önemli atılımları içeren, köklü değişiklikleri yapacağı taahhüdünde bulunduğunu, milletvekili dokunulmazlığının kaldırılması, ekonomik refahın artacağı ve dar gelirli vatandaşın rahatlayacağı gibi çeşitli sözler verdiğini hatırlatan Akyıldız, "Aradan geçen 3 yıllık süreye rağmen başta memur kesimi olmak üzere söz verilen dar gelirli ve ücretli kesimin sorunlarının devam ettiği görülmektedir. Verilen sözlerin yerine getirilmemesine rağmen kamuoyu gözünde pembe tablo çizilmek istenmesi ise daha vahimdir.

Türkiye Kamu-Sen, seçim beyannameleri ve Acil Eylem Planı çerçevesinde Türk milletine verilen sözlerin yerine getirilmesi için hükümete çeşitli biçimlerde hatırlatacaktır" şeklinde konuştu. AK Parti'nin sözünü verdiği ancak yerine getirmediği konulardan birinin de memur sicil affı olduğunun altını çizen Akyıldız, 2004 yılı tutanağının konusu olan ve Meclis Genel Kurul gündemine kadar gelen bu düzenlemenin ısrarla ertelenmek istendiğini öne sürdü. Akyıldız, siyasi iradenin bu konuda da üzerine düşeni yerine getirmediğini belirterek, 20 bini aşkın memurun beklediği memur sicil affı konusunda Türkiye Kamu-Sen üzerine düşeni yapmaya hazır olduğunu kaydetti.

2005 yılında yapılan toplu görüşmelerde tüm iyi niyetleri ve karşılarında bulunan siyasi iradenin samimiyetine inanarak mutabakata vardıklarını hatırlatan Akyıldız, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Mutabakat metni içinde yer alan en önemli konulardan biri kamuda çalışanlar arasında oluşan ücret dengesizliklerini bir nebze olsun gidereceğini düşündüğümüz denge tazminatı konusudur. Ne yazık ki; mutabakatın üstünden 6 ay geçmiş olmasına rağmen henüz hayata geçirilmemiştir.

Kamuoyuna sunulan tasarı ise tam anlamıyla mutabakatın sulandırıldığı ve kamuda yeni adaletsizlikler ortaya çıkaracak bir metin olarak önümüzde durmaktadır. Buradan bir kez daha tekrar etmek istiyoruz:

Bu tasarı mutabakatın sulandırılmış halidir ve tasarı ile getirilen bazı iyileşmeler kamudaki adaletsizliği daha da artıracaktır.

Ek iyileştirme öngörülen tüm kamu çalışanı arkadaşlarımıza bu artışlar, analarının ak sütü gibi helaldir, ancak ayrımcılığa tabi tutularak ek zam alamayan kamu çalışanlarına da iyileştirmelerin mutlaka yaygınlaştırılması gerekmektedir. Bu konuda sorumluluk Meclis'teki sayısal çoğunluğu ile siyasi iradeye düşmektedir. Tasarının oluşturacağı dengesizlikler henüz işin başındayken giderilmelidir.

Kamu çalışanlarını doğrudan ilgilendiren en önemli gündem maddelerinden biri de Kamu Personel Rejiminde yapılması planlanan değişikliklerdir. Hükümet burada da memur kavramını ortadan kaldırmayı ve kamuda ağırlıklı olarak, daha düşük ücretli, iş kanununa tabi bir yıl süreli idari sözleşmeli personel çalıştırmayı hedeflemektedir. Bu plan, kapalı kapılar ardında ve konunun muhatabı olan memurlara danışılmadan yapılmıştır.

Nitekim konuya ilişkin Başbakan Yardımcısı ve Devlet Bakanı Mehmet Ali Şahin'in geçtiğimiz gün yaptığı açıklama hükümetin adeta bu konuda çark ettiğini ortaya koymuştur. Konuya ilişkin yargı kararlarının ardından Sayın Bakan'ın, 'Tasarının sözleşmeli personel istihdamıyla ilgili kısmını rafa kaldırdık' açıklaması karşısında sözümüz bellidir: Sayın Bakan; bu tasarıyı rafa değil, çöpe kaldırın!

Son günlerde kamu çalışanlarını ilgilendiren açıklamalar en yetkili ağızlardan art arda gelmektedir. Sayın Başbakan'ın geçtiğimiz günlerde 'Memura siyaset yasağı kaldırılacak' şeklindeki açıklamalarını da yine sizlerin yayınları aracılığıyla öğrenmiş bulunuyoruz.

Ancak Sayın Başbakan'ın ifadeleri, kamu çalışanlarının demokratik haklarının eksik bir düzenlemeye tabi tutulacağı anlamına gelmektedir. Kamu çalışanlarının demokratik hakları, grevli toplu sözleşmeli, yönetime ve siyasete katılma hakları mutlaka bütünleştirilerek verilmelidir. Bu konuda resmi ağızlardan verilen sözler bulunmaktadır ve kamu çalışanları bu sözleri unutturmamakta kararlıdır.

Buradan kamu çalışanlarına seslenerek şunları söylemek istiyorum. Demokratik haklar siyasi iradeye ne kadar baskı yapılırsa yapılsın kendiliğinden elde edilmez. Demokratik haklar ciddi, kararlı ve güçlü bir mücadelenin sonucunda elde edilir. Bu nedenle bütün kamu çalışanlarını sendikal mücadelenin güçlendirilmesi için öncelikle sendikalı olmaya davet ediyorum. Bu çetin mücadele sendikaların güç kazanmasıyla daha kolay hedefine ulaşacaktır. Haklarımızın korunması ve geliştirilmesi için, grev ve toplu sözleşme hakkımızı almak için, siyasete ve yönetime katılma haklarımıza kavuşmak için, sendikalarımızı güçlendirmek ve sendikal mücadeleyi hedefine ulaştırmak için tüm kamu çalışanlarını Türkiye Kamu-Sen çatısı altında bütünleşmeye çağırıyorum."

Akyıldız, basın toplantısı sonunda mutabakat metninin uygulanması konusunda bir belirsizliğin olmadığını, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin'in muhatap olduğunu belirterek, "Mutabakat metninin muhatabı o metne imza atan kişidir. Ancak metne imza atan kişi konuya sahip çıkmıyor" dedi.

IMF ve Dünya Bankası dayatmalarıyla 27 saniyede yasa çıkaran hükümetin kamu çalışanlarını ilgilendiren düzenlemeyi 7 aydır gerçekleştiremediğini öne süren Akyıldız, "Bu acizliktir, başka bir şey değildir" ifadesini kullandı.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber