İstanbul Tahkim Merkezi kuruluyor

Tasarının tümü üzerindeki görüşmelere başlandı

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 06 Kasım 2014 20:20, Son Güncelleme : 15 Ağustos 2021 18:58
İstanbul Tahkim Merkezi kuruluyor

TBMM Genel Kurulu'nda, İstanbul'da Tahkim Merkezi kurulmasına ilişkin kanun tasarısının görüşmelerine devam ediliyor.

Tasarının tümü üzerinde HDP Grubu adına söz alan Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan, HDP'li yöneticiye yapılan saldırıyla ilgili AK Parti'ye yönelik eleştirilerde bulundu.

Sataşma üzerine söz alan AK Parti Grup Başkanvekili Naci Bostancı, Kaplan'ın heyecanla konuştuğunu, HDP'ye yapılan saldırıyı kınadıklarını, ayıp ve çirkin bir saldırı olduğunu kaydetti. HDP'nin meşru bir siyasi parti olduğunu ifade eden Bostancı, "Elbette bu kirli, arkasında nedenlerin ortaya çıkarılacağı olaya ilişkin iktidarın tavrı açıktır" dedi.

İktidara yönelik "bunları siz yapıyorsunuz, cesaretlendiriyorsunuz" tarzındaki yaklaşımı "siyasi nezaketle çok barışık bulmadığını" diye getiren Bostancı, "Cüretlendirme konusuna gelince, HDP'nin çağrısıyla yaşanan 6-7 Ekim'de olaylar çıktı, 1 Kasım'da yine çağrı yaptı ama bu sefer olay çıkmadı. 'HDP istediğinde olay çıkarıyor istediğinde mani mi oluyor?' diye soru geliyor insanın aklına" diye konuştu.

Bu konuşma üzerine söz alan HDP Grup Başkanvekili İdris Baluken, "6-7 Ekim'le 1 Kasım arasındaki farkı en iyi sizin bilmeniz gerekiyor. 1 kasımda, 6-7 Ekim'de kıvılcımı yakan polis kurşunu olmadığı için olaylar gerçekleşmedi. 6-7 Ekim'de olaylar Varto'da bir gencin katledilmesiyle başladı. Madem bir iddianız var, bu olayların kronolojisine bakın. PM üyemize yönelik yapılan saldırıyı kınamanızı olumlu buluyoruz, saldırganın yakalanmasını anlamlı buluyoruz ama biz bu saldırının tek başına olduğunu düşünmüyoruz. Arka planını ortaya çıkarmak gibi bir sorumluluğunuz var" ifadelerini kullandı.

Baluken, HDP'nin hedef gösterilmesiyle bazı yanlışların yapıldığını kaydetti.

HDP'li Kaplan da "Haklı davalar heyecanla savunulur. Beni yeni mi tanıyorsunuz? Ben öyle 'mız mız' değilim. Yüreğiniz varsa 6-7 Ekim olaylarında 40'ın üzerinde insan yaşamını yitirdi, gelin hepsini ortaya çıkaralım" dedi.

-"Öncelikli tercihimiz devlet yargısında çözüme kavuşması"-

MHP Grubu adına söz alan İstanbul Milletvekili Murat Başesgioğlu, MHP olarak uyuşmazlık ister yerli ister yabancı orijinli olsun, öncelikli tercihlerinin devlet yargısında çözüme kavuşturulması olduğunu kaydetti.

Bunun yanı sıra, yargıdaki yükün azaltılması adına bazı uyuşmazlıkların çözümü için yeni müesseseler oluşturulmasını da öngördüklerini belirten Başesgioğlu, "Bu nedenle, acilen yargının şu anda maalesef içinden geçmekte olduğu güven erozyonuna son verip, adil ve süratle işleyen bir yargı sisteminin tesis edilmesi gerekmektedir. Nitekim, ulusal yargıları sorunsuz işleyen ülkelerde alternatif uyuşmazlık yöntemlerine fazla rağbet edilmemektedir" dedi. Başesgioğlu, şunları söyledi:

"Tasarıda, İstanbul'da bağımsız ve özerk yapıya sahip, uluslararası alanda rekabet edebilecek kurumsal bir tahkim merkezinin oluşturulması amaçlandığı ifade edilmiştir. Ancak tasarı, bu özellikleri karşılamaktan uzaktır. Zira, bu tür kurumsal yapıların oluşumunda ve işleyişinde yürütmenin etkisi olmaması gerekir. Oysa tahkim merkezinin genel kurulunu oluşturan birleşenlere baktığımızda kuruluşların tamamı; kamu, kamu kuruluşu ya da kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarından oluşmaktadır.

Tasarıyla sadece merkezin kurumsal yapısı oluşturulmakta, uyuşmazlıkların çözümünde uygulanacak maddi kurallara yer verilmemektedir. Her ne kadar tahkim, tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri konular üzerinde olsa da kamu düzeni, genel ahlaka aykırılıklar gibi hangi konuların kapsam dışında olduğu belirtilmelidir. Bu haliyle tasarıda bir boşluk söz konusudur. İşleyişe ilişkin maddi kuralların tahkim merkezinde yapılacağı ifadesi merkeze düzenleyici hükümler yetkisi vermektedir. Yönetmelik bile çıkarma yetkisine sahip olmayacak merkeze neredeyse yasa yapma yetkisi verilmektedir. Bu eksikliğin giderilmesi için en azından tahkim yeri Türkiye'de ve yabancılık unsuru taşıyan uyuşmazlıklar için Milletlerarası Tahkim Kanunu'nun, iç tahkimde de Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun, tahkim yeri yurt dışında ise Yabancı Hakem Kararlarının Tanınması ve Tenfizinde New York Sözleşmesi'yle Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkındaki Kanun'un emredici hükümlerinin uygulanacağına dair atıfta bulunulmasını önermekteyiz.

Genel kurulda temsil edilecek kuruluş üyelerinin belirlenmesinde barolara ayrımcı, eşit olmayan bir seçim yöntemi öngörülmüştür. Bunun düzeltilmesini talep etmekteyiz."

- CHP'li Genç, Adalet Bakanı Bozdağ'a "Soruşturmayı kapatması için İzmir Cumhuriyet Başasavcısına telefon ettin mi, etmedin mi?" diye sordu

- Bekir Bozdağ, Genç'e "(Gidin onu görevden alın) lafını benim söylediğimi ispat etmeyen namussuz ve şerefsizdir. Siz bu kürsüyü, Meclis'i kirletiyorsunuz" yanıtını verdi

TBMM (AA) - Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, "Soruşturmayı kapatması için İzmir Cumhuriyet Başasavcısına telefon ettin mi, etmedin mi?" diye soran CHP Tunceli Milletvekili Kamer Genç'e, "(Gidin onu görevden alın) lafını benim söylediğimi ispat etmeyen namussuz ve şerefsizdir. Siz bu kürsüyü, Meclis'i kirletiyorsunuz" yanıtını verdi.

CHP'li Genç, TBMM Genel Kurulu'nda, İstanbul'da Tahkim Merkezi kurulmasına ilişkin kanun tasarısının tümü üzerindeki görüşmelerde, Adalet Bakanı Bozdağ'a, "Soruşturmayı kapatması için İzmir Cumhuriyet Başasavcısına telefon ettin mi, etmedin mi?" diye sordu.

Bunun üzerine Bakan Bozdağ, Genç'e "Yalan söylüyorsun" yanıtını verdi.

Milletvekillerinin sorularını yanıtlayan Bozdağ, Tahkim Merkezi'nin İstanbul'un finans ve ekonomi merkezi olması nedeniyle bu ilde kurulduğunu söyledi. "İstanbul'da kurmayıp da başka bir ilde kursaydık eksiklik olurdu" diyen Bozdağ, İstanbul'un dışında başka illerde de kurulması konusunda değerlendirme yapılabileceğini, ancak başka bir ilde kurulmasına pek ihtimal vermediğini söyledi.

Bozdağ, tahkim merkezlerinin genellikle, ekonomi ile ilgili güçlü irtibatı olan yerlerde kurulduğunu belirtti.

İstanbul Tahkim Merkezi'nin bütçesinin 1 yıl süreyle Başbakanlık'tan karşılanacağını, daha sonra kendi kendisini finanse edeceğini kaydeden Bozdağ, merkeze insanların gönüllü olarak müracaat edeceğini bildirdi.

- Adli yargıda 12 bin 500, idari yargıda bin 700 hakim ve savcı-

Bakan Bozdağ, adli yargıda 12 bin 500, idari yargıda da bin 700 hakim ve savcının görev yaptığını söyledi.

Denetimli serbestlik konusunda şu anda bir çalışma olmadığını dile getiren Bozdağ, 270 bin civarında kişinin denetimli serbestlik kapsamında infazının gerçekleştirildiğini ifade etti. Yeni dönemde denetimli serbestlik uygulamasının nasıl daha verimli uygulanacağı konusunda çalışma yapacaklarını ifade eden Bozdağ, yasal düzenlemeye ihtiyaç olması halinde bunu Meclis'in önüne getireceklerini bildirdi.

Adalet Bakanı Bozdağ, denetimli serbestlikten, cezası bir yıldan az olanların yararlandığını, kamuoyunda bu süreyi artırmaya yönelik bir beklenti olduğunu söyledi. Bozdağ, "Şu anda denetimli serbestlik kapmasında, 18 ay hapis cezası alan kişi hiç içeride yatmıyor. İçeri giriyor, bir hafta kalıyor ve hemen dışarı çıkıyor. Bu sistemi daha iyi işler hale getirmek bakımından farklı alternatifler düşünülebilir ama bu süreyi artırmaya yönelik bir çalışma yok" dedi.

CHP'li Genç'i kastederek, "Kendi seviyesine uygun üslupla konuşan bir milletvekili var" diyen Bozdağ, "(Gidin onu görevden alın) lafını benim söylediğimi ispat etmeyen namussuz ve şerefsizdir. Ben hukuka sahip çıkan bir yaklaşım içinde oldum ama siz bu kürsüyü kirletiyorsunuz, Meclis'i kirletiyorsunuz. Yalanlara, iftiralara cevap vermiyorum" dedi.

Bakan Bozdağ, herkesin 17-25 Aralık olaylarına kendi penceresinden baktığını ifade ederek, "Düşünün ki bir iddia ortaya atılıyor, gazeteler bunu manşet yapıyor. Bunun doğru olup olmadığını benim bilme imkanım yok ama o manşet atılınca onu temizleyemiyorsunuz. Soruşturmayı başlatan bir savcı, takipsizlik kararını veren başka bir savcı. Soruşturmayı açan savcıya itimat ediyorsunuz ama takipsizlik kararını verene itimat etmiyorsunuz. Sonuçta ikisi de yargı kararıdır" diye konuştu.

CHP Grup Başkanvekili Levent Gök "(Namusuzdur, şerefsizdir) sözleri yakışmamıştır. Bunların yeri burası olmamalıdır. Herkes konuşmasında belli seviyeyi korumak zorunda" dedi.

CHP'li Genç de yeniden söz alarak, "İzmir Cumhuriyet Başsavcısını aradın mı aramadın mı?" diye sordu.

Genç'e yanıt veren Bekir Bozdağ, "Benim üslubumu bu Parlamento bilir. Hiç kimse 'küfür, hakaret, iftira, yalan söylüyor' gibi bir şeyi bana söyleyemez. Benim söylediklerim ortada. Ben İzmir Başsavcısına telefon etmediğimi söylemedim. Telefon ettiğimi bizzat ben söyledim. 'Git o savcıyı görevden al, belgeleri yok et' diye bir cümle söylemedim. Bu cümleyi söylediğimi iddia edenler bunu ispat etmezlerse namussuzdur, şerefsizdir. Ama siz çıktınız yine yalan söylüyorsunuz" diye konuştu.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber