Türk doktorların protez başarısı

Kaynak : Yeni Şafak
Haber Giriş : 10 Mart 2007 16:30, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Dünya Göz Hastanesi doktorları Op.Dr. Akçay ve ekibi tarafından bulunan ve geliştirilen protez göz ameliyatlarında kullanılan 'ÜTSE' yöntemi, dünya da bir ilk.

Türk doktorların geliştirdiği yöntemde; kaza, kanser ya da doğuştan fonksiyonlarını yitirmiş göz klasik protez göz ameliyatlarında olduğu gibi tamamen alınmıyor. Gözün beyaz kılıfı ve korneası korunarak içine vücut ile uyum sağlayacak bir madde yerleştiriliyor. Korneasında zayıflık olmayan gözlerde uygulanabilen bu yöntemle göz daha doğal bir görünüşe ve hareket kabiliyetine sahip oluyor.

TIP TARİHİNE GEÇTİ

Dünya Göz Hastanesi doktorlarından Op. Dr. Levent Akçay ve ekibi tarafından tasarlanan yöntem dünyada da büyük ilgi görüyor. Benzer uygulamaları yurtiçi ve yurtdışında gerçekleştiren hekimlerin ÜTSE yöntemi ile ilgili bilgi almak için kendisine ulaştıklarını söyleyen Akçay, yöntemin giderek artan şekilde yurt içi ve yurtdışında kullanılmaya başlandığını belirtiyor. Türk ve dünya tıp tarihine geçen çalışmada protez göz ameliyatlarında uygulanan yöntemlerin aksine gözün tamamının alınmadığını ifade ederek, 'Uyguladığımız yöntem gözün doğal hareket ve görüntüsünü koruyor' diyor.

SADECE 15-20 DAKİKA

Op. Dr. Levent Akçay, 'Gözün dış zarları kullanılarak doğal ve hareketli bir göz ve bunun üzerine de protez imkanı sağlanıyor. Yapılan operasyonda gözün içerisinde gözümüzün hareketini sağlayan 6 adet kasımıza, gözün beyazına yani kılıfına ve saydam tabakasına dokunmuyoruz. Gözün artık işlevini yitirmiş iç kısmını alıyoruz. Gözün saydam tabakasını koruyoruz. Saydam tabakayı yerinde bıraktığımız zaman gözün dış orijinalliğini bozmamış oluyoruz. Gözün hareket kabiliyetine dışarıdan bir müdahale yapılmamış oluyor. Ameliyat 15- 20 dakika sürüyor'dedi.

DOĞAL GÖRÜNTÜ

Gözün iyileşme ve protezin kullanım süresinin bazen üç ayı bulduğunun altını çizen Akçay, 'Bizim yaptığımız işlemde ise gözün iyileşme ve protez uygulama süresi 1 aydır. Gözün kornea veya sklera gibi kılıfının da alındığı protez ameliyatlarında hareketli protez için vida yerleşimi sonrasında nadir de olsa enfeksiyon ve çapaklanma oluşabiliyordu ama bu yöntemde eğer gözün korneasında herhangi bir yırtık ya da zedelenme yok ise hiçbir problemle karşılaşmıyoruz. Uyguladığımız yöntemde gözün kılıf niteliğini taşıyacak beyazına ve saydam tabakasına dokunmadığımızdan sadece içine göze uyumlu hafif bir malzemeyle dolgu yapıyoruz. Böylelikle hasta doğal bir görüntüye kavuşabiliyor' diye konuştu.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber