Türkiye'deki hukuk sisteminin Avrupa Birliği standartlarına getirilmesi için düğmeye basıldı
AB'nin desteklediği proje ile hakim, savcı ve cezaevi görevlileri üç yıllık bir süreçte eğitilecek.
Alman, Fransız, İngiliz ve Türk uzmanlar, öncelikle Türkiye'deki yargı sisteminin mevcut durumunu ortaya koyacak. Proje için AB, 10 milyon 700 bin Euro kaynak tahsis etti. ?Yargının Modernizasyonu ve Ceza Hukuku Projesi' kapsamında adliyeler ve cezaevlerini ziyaret eden uzmanların ilk izlenimleri olumlu. Alman uzman Bernhard Wydra ve İngiliz Shane Bryans, Türk hakim ve savcılarda AB standartlarına uyum noktasında büyük bir istek gözlemlediklerini vurguladı. Uzmanlar, Türkiye'de büyük tartışma konusu olan F tipi cezaevlerinin de insan haklarına aykırı olmadığı tespitini yaptı. Wydra, ?Biz her şeyi bildiğimiz iddiasında değiliz, sadece tecrübelerimizi aktarıyoruz. AB standartları için yol haritası veriyoruz.? açıklamasında bulundu.
Uzmanlardan Leyla Kayacık da projenin hayata geçmesi ile Türkiye'de yargı sistemine
olan güvenin artacağını ve adalet dağıtımının hızlanacağını belirtti. Projenin
en önemli ayağını, ?Adalet Akademisi' oluşturuyor. Hakim ve savcı adayları ile
tecrübeli hukukçuların eğitim merkezi olan akademi, uluslararası hukuk normları
ile AİHM içtihatlarının anlatıldığı merkeze dönüştürülecek. AB, işleyişi daha
sağlıklı hale getirmek için akademiye teknik destek de verecek. Adalet Bakanlığı
personeli ile Adli Tıp Kurumu personeli eğitimden geçirilecek. Adli sistemdeki
istatistiklerin sağlıklı tutulabilmesi, verilerin doğru toplanabilmesi ve insan
kaynakları sisteminin oluşturulması da hedefleniyor. İngiliz uzman Shane Bryans,
Türkiye'de yargıya olan güvensizliğin ortadan kaldırılması ve adalet dağıtımının
hızlanmasının, projenin en önemli hedeflerinden birisi olduğunu belirtti. Bryans,
?Yargı daha çabuk nasıl işler meselesi üzerinde duruyoruz. Bunun için bir zihniyet
değişimi gerekiyor.? dedi. AB üyesi ülkelerde de yargı ile ilgili problemler
olduğunu vurgulayan Bryans, İngiltere'de yargı ile ilgili problemlerin büyük
ölçüde şeffaf bir yapılanma ile aşıldığını belirtti. Almanya'da 18 yıl boyunca
cezaevi müdürlüğü yapan ve infaz koruma memurlarının eğitim gördüğü bir merkezin
başkanlığını yürüten Bernhard Wydra, İstanbul, Ankara, Ege Bölgesi ve İç Anadolu'da
birçok cezaevini dolaştıklarını, hakim-savcı ve infaz koruma memurları ile görüştüklerini
söyledi. F tipi cezaevlerinin Avrupa standartlarına aykırı olmadığını vurgulayan
Wydra, "Önemli olan mahkumları orada tek başına bırakmamak, tecrit etmemek.
Sosyal faaliyetlere katılma hakkı, diğer insanlarla diyalog hakkı tanımak."
diye konuştu.
zaman