Bakan Akdağ: Vatandaşlar bütün hastanelerden hizmet alabilecek

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 15 Haziran 2007 15:42, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Sağlık Bakanı Prof Dr. Recep Akdağ, sağlıkta SSK, Bağ-Kur ve Emekli Sandığı kapsamındaki vatandaşlar için uygulama birlikteliğinin bugünden itibaren sağlandığını belirterek, vatandaşların üniversite hastaneleri dahil sözleşmeli tüm sağlık tesislerine doğrudan müracaat edebileceklerini söyledi.

Dün memleketi Erzurum'a gelen Bakan Akdağ, bugün Vali Celallettin Güvenç'i makamında ziyaret etti. Ziyaret sonrasında valilik makamında bir basın toplantısı düzenleyen Bakan Akdağ, sağlıkta yeni bir dönem başlatacak Sağlık Uygulama Tebliği'nin bugünden itibaren yürürlüğe girdiğini söyledi. Mevcut uygulama hakkında da bilgi veren Bakan Akdağ, "Emekli Sandığı mensupları üniversite hastanelerine doğrudan müracaat edebiliyor. SSK'lılar devlet hastanelerinden sevk alarak gidebiliyor. Bağ-Kur'lular ise üniversite hastanelerindeki tedavi giderlerini öncelikle kendileri karşılayıp, daha sonra Bağ-Kur'dan talep edebiliyor. Ödemede çıkan fark ücreti hasta tarafından karşılanıyor. Kurum sağlık yardımlarından yararlandırılan kişiler, acil hallerde sözleşmesi olmayan sağlık kurum ve kuruluşlarından aldıkları hizmetlerin bedeli kurumca ödenecek. SSK'lılar sağlık tesislerine daha önce kendilerinden istenen belgelerden biriyle gidebilecek. SSK'lıların, mevcut uygulamada sağlık tesislerine işverence düzenlenmiş vizite kağıdı, sağlık karnesi ve resmi kimlik belgesinin üçüyle birlikte müracaat etmeleri gerekiyor. Tebliğin yürürlük tarihinden itibaren 120 gün sonra artık yatarak tedavilerde ilaçlar hastane tarafından temin edilecek. İlke olarak, hastalara ilaç temin ettirilmeyecek. Hastane eczanesinde bulunmayan ilaçlar şu anda reçete karşılığı sözleşmeli eczanelerden hasta veya yakınları tarafından temin ediliyor. Yine tebliğin yürürlük tarihinden itibaren 120 gün sonra, yatarak tedavilerde tıbbi malzemeler hastane tarafından temin edilecek. Hastaya zorunlu olarak temin ettirilen malzemelerin bedelleri fatura tutarı esas alınarak hastaya ödenecek. Mevcut uygulamada, hastanede bulunmayan tıbbi malzemeler hasta veya yakınları tarafından sağlanıyor. Hasta veya yakınları tarafından temin edilen tıbbi malzemelerin ödenmesinde fark ücreti çıkması halinde bu hasta tarafından karşılanıyor. Tansiyon, şeker gibi uzun süre ilaç kullanılmasını gerektiren hastalıklarda, rapor ve reçete sadece bir kez düzenlenerek, her seferinde reçete yazdırmadan 2 yıl boyunca hastalar doğrudan eczaneye giderek üçer aylık miktarlarda ilaçlarını alabilecek. Uygulamayla raporlu ilaçların reçetesiz temini kolaylaştırılacak. Sağlık tesislerindeki gereksiz hasta yoğunluğunun azaltılması, kronik hastalıklarda sadece reçete yazılması için sağlık tesislerine ödenmesi gereken başvuru başına ücretlerde tasarruf yapılması amaçlanıyor. Şu andaki uygulamada, hastalar raporda belirtildiği halde ilaçlarını 3 ayda bir sağlık tesisine giderek reçete yazdırmak suretiyle eczanelerden alabiliyor. Sigortalı herkesin şehir içi ve şehirler arası ambulans bedelleri ödenecek. Mevcut uygulamada, Bağ-Kur'da ambulans bedelleri ödenmiyor, Emekli Sandığı'nda şehir içi ve şehir dışı ambulans bedelleri ödeniyor, SSK'da belediye/büyükşehir belediyesi mücavir alan dışına ambulansla gönderilme ücreti ödeniyor. SSK ve Bağ-Kur kapsamında bulunan hastaların muayene katılım payı, gelir ve aylık alanların gelir ve aylıklarından, diğer kişiler için ise eczanelerden tahsil edilecek.

Uygulamada, SSK kapsamında olanlar eczanelerde kendileri ödeme yapıyor. Bağ-Kur kapsamında olanlar ise sağlık tesislerinde sıraya girerek muayene katılım payı ücretini ödüyor. İlaç katılım payı SSK kapsamında bulunan hastalardan da gelir ve aylık alanların gelir ve aylıklarından, diğer kişilerden ise eczanelerden tahsil edilecek. Söz konusu bedeller halen SSK kapsamında olanlar için eczanelerden tahsil ediliyor" dedi.

Yeni uygulamaya göre başka kurumdan tedavi hizmetinin karşılanamayacağını da ifade eden Bakan Akdağ, şöyle devam etti:

"Sağlık kurumu/ kuruluşu, sözleşme kapsamında hastalara sunmayı taahhüt ettiği tedavi hizmetlerinin tamamını veya bir kısmını bir başka sağlık kurumundan/ kuruluşundan karşılayarak, kuruma fatura edemeyecek. Aksi halde fatura bedeli ödenmeyecek, 10 bin YTL para cezası verilecek. Sağlık kurumu Sağlık Uygulama Tebliği'nde yer alan tetkik ve tahlillerden bir veya daha fazlasını gerçekleştiremediği hallerde, bu durumu kuruma bildirecek. Bu hizmetleri başka bir sağlık kurumundan/kuruluşundan hizmet alımı yöntemiyle temin etmek için başvurması ve hizmet alım sözleşmesinin uygun olması halinde hizmet alabilecek. Hasta gönderilmesine yönelik olarak her ne şekilde olursa olsun kurumlar, hekimler, diğer sağlık kurum ve kuruluşları ve üçüncü şahıslarla açık veya gizli işbirliği, ilgili mevzuata aykırı yersiz talep oluşturacak reklam ve tanıtım yapılmayacak, simsar ve benzeri yönlendirici personel bulunmayacak. Ayaktan tedavi başvurularında, sağlık kurumu/kuruluşu için günlük muayene sınırı, ilgili branştaki tam zamanlı her bir uzman hekim için en fazla 50 muayene olacak. Bu sayıya aynı branştaki yarı zamanlı hekimlerin yapacağı muayeneler de dahil olacak. Bu sınır aşıldıktan sonra kabul edilen hastalar için sağlık kurumuna/kuruluşuna hiçbir ödeme yapılmayacak. Tıp merkezleri için ruhsata esas zorunlu 4 ana branştan en fazla 2 branşta çalışan yarı zamanlı uzman hekimler için her bir branşta günlük muayene sınırı toplam 25 muayene olacak. Tam zamanlı her bir fiziksel tıp ve rehabilitasyon uzman hekimin yapacağı uygulama en fazla 25 hasta, tam zamanlı her bir fizyoterapist için en fazla 20 hasta ile sınırlı olacak. Tam zamanlı fiziksel tıp ve rehabilitasyon uzman hekiminin aynı zamanda poliklinik muayenesi yapması durumunda, günlük yapabileceği 50 muayene sayısına yapacakları fizik tedavi ve rehabilitasyon uygulamaları da dahil edilecek. Sağlık kurumu/ kuruluşu, acil serviste en az bir tam zamanlı uzman/ pratisyen hekim istihdam edecek."

Anne-bebek ölümlerini de en aşağıya çekebilmek için yoğun çalışma içerisinde olduklarını kaydeden Bakan Akdağ, 1998 yılında yapılan araştırmalarda yüz binde 70 olan anne-bebek ölüm oranının 2006 yılında yapılan araştırmalara göre yüz binde 28.5'a düştüğünü söyledi. Bakan Akdağ, hedeflerinin bu rakamı yüz binde 20'nin altına düşürebilmek olduğunu ifade etti.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber