Er mektubuna Oramiral imzası

Kaynak : Hürriyet
Haber Giriş : 11 Temmuz 2007 07:30, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Hürriyet'teki 'Üç denizin hákimi, eşine ve evine hákim olamayınca...' başlıklı haber üzerine Saray Cezaevi'nden 'görüldü' damgalı bir mektup yollayan eski Deniz Kuvvetleri Komutanı İlhami Erdil, eşini savundu. Erdil'in, rütbeleri alındığı halde, mektubunu 'Oramiral' diye imzaladığı dikkat çekti.

EMEKLİ Deniz Kuvvetleri Komutanı İlhami Erdil, Saray Cezaevi'nden bir mektup gönderdi.

Kurşun kalemle ve "görüldü" damgasıyla gelen mektup, cezaevindeki Paşa'nın ruh durumunu yansıtıyor.

Belki de cumhuriyet tarihinde ilk kez böyle bir olayla karşılaşıyoruz. Mektubun detaylarına geçmeden önce Paşa'nın neden gönderdiğini yazmak gerekiyor.

Pazartesi günü bir yazı yazdım. İlhami Erdil Paşa, "haksız mal edinme" suçlarından 2 yıl 11 ay ceza almıştı. Ve 1 yıl yatmak üzere Tekirdağ Saray Cezaevi'ne girdi.

O gün yazmadım. Ama gerek TSK çevrelerinde, gerekse Erdil Ailesi'ni tanıyanlar arasında olayın yankıları bitmemişti. Herkes soruyordu:

- Deniz Kuvvetleri Komutanı olarak milyarlarca dolarlık ihalelere imza attı. Hiçbirinden yargılanmadı. 1.5 ton çikolata ile 3 bin bardak ve vazodan ceza aldı. Bu nasıl iştir. Eşi Füsun Hanım'ın hiç mi kabahati yok?

HERKES SORDU Evet, bu soruyu pazartesi günü sordum. Elbette amacım, zaten moral olarak yıkılmış olan Paşa'nın onuruna karşı bir sorgulama başlatmak değildi? Herkes soruyordu. Ve böyle bir olay dünyanın her yerinde sorgulanırdı:

- Firkateynler, denizaltılar, helikopterler, uçaklarla üç denize hákim olan bir komutan, milyar dolarlık ihalelerden değil, 1.5 ton çikolatadan yargılanıyordu. Nasıl olmuştu bu iş?

Mahkemedeki iddia şu:

- Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'nın mutfak harcamalarıyla Hazine'yi 160 milyar lira zarara uğratmak.

İşte soru da burada başlıyor. Hürriyet Gazetesi'nde sorduğum soru, Hürriyet'in internet sitesinde binlerce yoruma neden oldu. İnanılmaz bir yorum trafiği oluştu.

Soru şuydu: - Üç denizin hákimi, eşine ve evine hákim olamayınca başına bunlar mı geldi?

Yaygın görüş buydu. Öyle ya, eve alınacak yiyecekleri paşanın kendisinin sipariş etmesi imkánı olmadığına göre, yaygın görüşün haklılık payı vardı.

Nitekim hurriyet.com.tr'de bir anket yaptık. Çok büyük oranda Paşa'nın da, Füsun Hanım'ın da suçlu olduğu görüşü ağırlık kazandı. Evet sonuç olarak "üç denizin hákimi komutan, mahkemedeki iddiaya göre evine hákim olamamıştı."

MÜDAHALESİ OLAMAZ Ve şimdi Saray Cezaevi'ndeydi. İşte bu yazı üzerine Erdil Paşa, Saray Cezaevi'nden bir mektup gönderdi. Altında "görüldü" imzası bulunan mektupta Paşa şöyle diyor:

"Sayın Fatih Çekirge;

9 Tem. 2007 tarihli Hürriyet Gazetesi'nde hakkımdaki yazıyı hayret ve dehşet içinde okudum. Yazınızdaki haberlerin kimin tarafından nasıl verildiğini bilmiyorum. Ancak zahmet edip mahkeme zabıtlarını okusaydınız gerçek durumu anlama imkánınız olurdu. Kuvvet Komutanlıklarında Protokol Hizmetleri için alımların nasıl yapıldığı, harcamaların hangi esaslara göre düzenlendiği, yıllardan beri aynı esaslara göre karargáhın ilgili birimleri tarafından yapılır. Bütün bu hizmetler yıllık bütçede belirtilen şekilde ilgili kanun ve yönetmeliğe göre yapılır. Eşimin bu faaliyetlere bir müdahalesi olamaz. Kuvvet Komutanlığı Protokol Hizmetleri harcamaları ve bu maksatla alımlar yıllardan beri bir ölçüde gelenek haline gelen ölçüler içinde yürütülür. Benim, deniz kuvvetleri kurmay başkanlığımda da böyle idi, komutanlık döneminde de aynı olmuştur. Bu durum, mahkeme safhasında görevli deniz kuvvetleri ilgili personeli tarafından verdikleri ifadelerle açıklanmıştır."

KOL KIRILIR... Evet, Emekli Deniz Kuvvetleri Komutanı İlhami Erdil, Saray Cezaevi'nden gönderdiği mektupta eşini böyle savunuyor. Evet sevgili okurlar, sizce kim haklı? Üç alternatif var.

Paşa suçlu

Eşi Füsun hanım suçlu

İkisi de suçlu

Komutanın eşini savunması doğaldır diyebiliriz.

"Kol kırılır yen içinde kalır" diye de düşünüyor olabilir.

Aşk üstün geldi de denilebilir.

Ama sonuçta mahkemenin verdiği karar ortada.

Ve bu yüzden herkesin kafasındaki soru değişmiyor:

- Üç denizin hákimi, evine hakim olamayınca...

Artık sivil

69 yaşındaki İlhami Erdil, rütbesi geri alındığı için 'er' statüsüne düştü. Artık sivil bir vatandaş olarak yaşayacak. Erdil, rütbelerini kullanamayacağı için rütbesiz asker olarak terhis edilmiş sayılacak. Erdil, cezanın ardından askeri kimlik kartını iade etti. Bu kararla Erdil ve ailesi askeri tesis ve kurumlara giremeyecek. Erdil'in maaşında değişiklik olmayacak, korumaları alınmayacak. Ancak, Erdil silah taşımayacak.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber