21 bin çocuk devlet koruması altında

Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Çocuk Hizmetleri Genel Müdürü Selahattin Güven, "Yaklaşık 23 milyon çocuk nüfusu içerisinde 21 bin çocuk devlet koruması altında. Bu çocuklarımızdan kimi koruyucu aile yanında, kimi bakım kuruluşlarında yaşamları devam ettiriliyor" dedi.

Kaynak : DHA
Haber Giriş : 02 Ekim 2019 20:43, Son Güncelleme : 02 Ekim 2019 20:53
21 bin çocuk devlet koruması altında

TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu bünyesinde kurulan Çocuk Hakları Alt Komisyonu, AK Parti Kocaeli Milletvekili Radiye Sezer Katırcıoğlu başkanlığında toplandı. Komisyona katılan, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Çocuk Hizmetleri Genel Müdürü Selahattin Güven yaptığı sunumda, Türkiye'de genel olarak nüfusun arttığını, Türkiye özelinde yapılan incelemede ise çocuk nüfus oranının genel nüfus oranı karşısında düştüğünün görüldüğünü belirtti. Türkiye'deki çocuk nüfus oranının 12 yıllık süreçte yüzde 31.6 seviyesinden yüzde 28'e düştüğüne dikkati çeken Selahattin Güven, bu durumun çocuk nüfusu açısından alarm düzeyinde olduğunu söyledi.

DOĞURGANLIK ORANI DÜŞTÜ

Türkiye'de doğurganlık oranının 1.99 seviyesinde olduğunun belirten Güven, "Doğurganlık oranı 2.1 seviyesinin altına düştüğü zaman nüfusun kendini yenileme kapasitesi ortadan kalkıyor. Bu anlamda Türkiye'de ciddi bir doğurganlık düşüşünün olduğunu görmekteyiz. Türkiye'deki bir başka risk ise bir milyon hanenin tek ebeveyne sahip olduğunu, ölüm ya da boşanma kaynaklı olarak söz konusu hanelerde annenin ya da babanın bulunmadığını görüyoruz" diye konuştu.

23 MİLYON ÇOCUK NÜFUSU VAR

Güven, Türkiye'de 23 milyon çocuk nüfusun olduğuna dikkat çekerek, şunları kaydetti:

"Yaklaşık 23 milyon çocuk nüfusu içerisinde 21 bin çocuk devlet korumasında. Bu çocuklarımızdan kimi koruyucu aile yanında kimi bakım kuruluşlarında yaşamları devam ettiriliyor. Bakanlık olarak 126 bin çocuğumuzu da ailesinin yanında destekliyoruz. Yılda 4 bin ila 4 bin 500 çocuğu koruma altına alıyoruz. Sonrasında ise ailelerle çalışmalarımız söz konusu oluyor. Bize gelen bir çocuğu aile ortamından nasıl faydalandırabiliriz bunun yollarını arıyoruz. Risklerin tespiti bizim için çok önemli. Okula devam etmeme bizim için en büyük risk. Yaptığımız çalışmalar ışığında yoksulluğun ön plana çıktığını görmekteyiz. Bazı aileler çocuklarını, kendi ayakları üzerinde durabilmesi için çalıştırdığını, bazılarının ise gerçekten yoksulluk kaynaklı çalıştırdığını ama bazı ailelerin bunu alışkanlık haline getirdiğini görmekteyiz. Bunun üzerine sosyal destek çalışmalarımızı artırdık."

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber