İçişleri Bakanı Beşir Atalay (1)
Abbas Güçlü'nün yazısı
Sezer, eğer veto etmeseydi 1. AKP iktidarının Milli Eğitim Bakanı Beşir Atalay'dı. Ve eğer Gürüz kendisini tarikatlarla bağlantısı var diye istifaya zorlamamış olsaydı Beşir Atalay, belki de politikaya hiç girmeyecekti.
Alın yazısı böyle bir şey. İnsanı bir anda çok farklı noktalara sürükleyebiliyor. Her şeyin sonu geldi denildiği anlarda bile yeni sayfalar açılabiliyor.
Azil'den kilit bakanlığa
Başbakan Erdoğan hapse atılmasaydı, Gül, Kutan'ın karşısında genel başkanlığı kaybetmeseydi, bugün bu noktalarda olabilirler miydi?..
Milli Eğitim gibi en önemli bakanlıklardan biri de İçişleri Bakanlığı. Başbakan Erdoğan, Atalay'ın ismini İçişleri Bakanı olarak duyurduğundan bu yana herkes şokta. Önce basın toplantısını izleyen gazeteciler şaşırdı. Dil sürçmesi sandılar. Sonra partililer. Daha sonra da herkes. Kabinedeydi ama bırakın terfi etmeyi, yerini koruyacağına bile ihtimal verilmiyordu. Kimilerine göre silik, kimilerine göre de popülizmi sevmeyen birisiydi. Oysa, Başbakan Erdoğan da dahil tüm bakanların "Hocam" diyerek saygı duyduğu bir isimdi. El attığı işlerin üstesinden geliyor, vitrine çıkmaktan da özellikle uzak duruyordu.
Peki yeni İçişleri Bakanı Beşir Atalay kim? Akademik dünyadan geldiğini, rektörlükten alındığını, devlet bakanlığı yaptığını biliyoruz ama daha fazlasını öğrenmek istiyoruz diyorsanız, satırları okumaya devam edin. Önce resmi biyografisini, sonra dün sabah bir öğrencisinden gelen ve onu daha yakından tanımamıza vesile olacak bir mektubu, ardından da eski YÖK Başkanı Gürüz'ün onu neden görevden istifaya zorladığını hep birlikte okuyalım...
Ankara Hukuk mezunu
1947 yılında Kırıkkale Keskin'de doğdu. Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni bitirdi. Aynı fakültede mastır ve doktora yaptı. Sırasıyla Erzurum Atatürk Üniversitesi Öğretim Üyesi, Devlet Planlama Teşkilatı Sosyal Planlama Daire Başkanı, Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi, UNESCO Türkiye Milli Komisyonu Yönetim Kurulu Üyesi, Kırıkkale Üniversitesi Kurucu Rektörü ve Ankara Sosyal Araştırmalar Merkezi Koordinatörü olarak görev yaptı. 3 Kasım 2002 milletvekili seçimlerinde Ankara 2. Bölge'den milletvekili seçilerek parlamentoya girdi. 59. Erdoğan hükümetinde ve öncesindeki 58. Gül hükümetinde DİE, TİKA, TRT, RTÜK'ten sorumlu Devlet Bakanlığı'nda bulundu. 60. Erdoğan hükümetinde ise İçişleri Bakanı oldu. Evli ve üç çocuk babası. İngilizce biliyor.
Zülfü Livaneli hayranı
"Size Mustafa Kemal Atatürk'ün doğumunun 125. yılı nedeniyle hazırlanan ve Ulu Önder'e ithaf edilen Özgürlük Sözlüğü kitabının sunuş yazısını gönderiyorum. Bu sunuş, İçişleri Bakanı'nın dünya görüşüyle ilgili önemli fikir veriyor diye düşünüyorum.
'...1984 kışında değerli hocam Prof. Dr. Beşir Atalay'ın yeşil Volkswagen'i ile bir ziyarete gidiyorduk. Teybe bir kaset koydu. O tok sesi, muhteşem müziği, insanı kendi düşünce derinliklerine çeken kelimeleriyle bir adamın şarkısı doldu arabaya. Zülfü Livaneli 1984 kışında Erzurum'da bizimleydi.
Prof. Dr. Beşir Atalay'ın ve Zülfü Livaneli'nin farklı fikir yapılarının insanları olduğunu düşünüyordum. Sanırım yüzümdeki ifadede bir soru işareti duruyordu ve hocam bunu fark etmiş olacak ki 'Düşüncelerine katılmadığın insanlar olabilir.
Ama düşüncesinde samimi, yaptığı işte dürüst ise bu güzeldir. Zülfü Livaneli de böyle müzik yapıyor. Kaliteli' demişti. O yıldan sonra Sn. Livaneli'yi hiç ama hiç aksatmadan takip ettim. Onunla aramda yazar ile okuyucu arasında yaşamda hiç karşı karşıya gelmeseler de oluşacak özel bir bağ oluştu.Hatta sanatıma yol haritası çizen bir bağ. Yıllar sonra bu dünya sanatçısı ilk şiir kitabımın ön sözünü yazacaktı.
Hocam, Livaneli'yi duyumsayacak düşünce derinliğine; Livaneli ise kendini doğru ve çok etkin anlatacak söz ve müzik diline sahipti... Esat Selışık"
Yarın: Gürüz ne diyor?