Antalya'nın en güzel yeri... Kekova

Antalya batısından doğusuna kadar yüzlerce cenneti saklasa da bir tanesi hepsinden iyi saklanmış. Asıl adı Kaleüçağız olarak geçen bölgenin eski adı hemen karşısındaki adadan geliyor. Kekova çevresi oteller ile dolu tatil beldelerinden tamamen farklı bir yapıya sahip olduğundan daha az uğranan ve daha az bozulan bir yer. Butik ve huzurlu bir tatil arayanlar için Kekova nasıl bir yer hemen anlatmaya başlayalım.

KALEÜÇAĞIZ ŞEHİR MERKEZİ

Şehir merkezi desekte aslında burası turistik bir köy olarak geçmekte. Batısında Aperlai doğusunda Simena bulunan şehir merkezi iki tarihi bölgenin arasında kalmış bir yeni yerleşimdir. Bölgenin tadını çıkarmadan önce tüm işlerinizi halledeceğiz yer de burasıdır.

Kaleüçağız merkezinde büyük zincir marketlerden hiçbirini bulamazsınız fakat içerisinde çoğu ihtiyacınızı karşılayacak bir market bulunmakta. Nakit ihtiyacınız için ise bir de atm mevcut. Otopark sorunu da yer azlığından ne yazık ki fazla olsa da yeni otopark noktaları açıldığından bu sorun en aza indirilmekte. Yine de buraya gitmek isterseniz erken saatlerde ulaşmanızı tavsiye ederiz.

Şehir merkezinden bir çok tur teknesine bir gün önceden kayıt yaptırıp bölgedeki koyları içine alan tekne turlarına katılabilirsiniz. Bu turlar sadece sabahları kalkmaktadır. Kekova'nın asıl güzelliği olan batık şehir turu için ise gün içerisinde devamlı turlar kalkmakta. Eğer ailenize veya grubunuza özel bir tur yapmak isterseniz de daha küçük teknelerde iskele de kiralamak için müşteri beklemekte.

Şehir merkezinde görülmesi gereken yerlerden biri de yaklaşık 5 dakikalık yürüyüşle bitirebileceğiniz uzunluktaki el işleri çarşısı. Sıcak hava altında bir gölgelik sunan çarşının içerisi köylü teyzelerin el işleri ile dolu. Yazmalar, takılar, eşarplar, havlular ve daha niceleri rengarenk bir şekilde sergilenmekte.

KALEKÖY (SIMENA)

Kaleköy, şehir merkezinden farklı olarak eski limanın bulunduğu yer. Eski adıyla Simena, bölgenin savunması için inşa edilmiş olan kalenin çevresinde kurulmuş olan küçük bir köy. Kışın buradaki nüfus 1000'i bulmuyor. En güzel gezi zamanı Eylül Ekim ayında olsa da tatillerin genellikle yaz aylarında olmasından burası Haziran ayında dolmaya başlıyor.

Simena'ya gelmenin iki yolu bulunmakta. Birinci yol tekne ile geçmek. Tekne ile geldiğinizde köyü karşıdan görüyorsunuz. Tepeye yayılmış köyden gözünüze rengarenk çiçekler, yeşil ağaçlar, kiremitten küçük çatılar ve sarı taşlar görünüyor. Limana indikten sonra Simena Kalesi'nin girişi köyün en üst tarafında yer almakta olduğundan iskeleden yukarı yürümeniz gerekiyor. Köy evlerinin arasındaki dar yollardan begonviller eşliğinde yürüyerek kaleye ulaşıyorsunuz.

Diğer yol ise kara yoluyla tepenin ardına kadar gelip yürüyerek yukarı çıkmak. Eğer kara yolu ile gelirseniz, yolun bittiği yerden sırta doğru uzanan merdiven görünümlü taşlardan yukarı yürümek zorundasınız. Yaklaşık 10 dk kadar yürüyüşle önce tepeyi boydan boya dolduran onlarca sayıdaki anıt mezarların bulunduğu nekropol alanına ulaşıyorsunuz. Ardından patikayı takip edip Simena Kalesi'ne ulaşıyorsunuz.

Kale giriş ücreti ise 14? olup müzekart ile ücretsiz giriş yapabilmektesiniz. Kaleye girdikten sonra sizi epey bir merdiven bekliyor. Çoğunluğu ahşaptan yapılmış olan merdivenleri aştıktan sonra karşınıza topların ve bayrak direğinin bulunduğu köyün en yüksek noktası geliyor. Kekova adasının yaptığı boğazı nişan almış toplar ile beraber tüm koyu izleyebiliyorsunuz. Manzaranızda köyün geri kalanı ve küçük köy limanı yer alıyor. Geriye mavi ve turkuazın tonlarını bir tarihin içinden izlemek kalıyor. Bu hayranlık uyandıran manzarayı ise unutamayacağınızı düşünüyoruz.

KEKOVA'NIN TARİHİ

Kekova 4.yy.'dan başlayarak şehir yapısına bürünmüş. Özünde bir Likya kenti olan Kekova zamanının önemli limanlarından birisi olmuş. Korunaklı limanı ile çevresindeki birçok şehrin güvenli ticaret noktası olmuş.

Yüzyıllar önce yaşanan büyük bir deprem sonucunda deniz dibinde yaşanan çökme sonucunda koya birçok noktadan su dolması sonucunda şehrin büyük bir kısmı sular altında kalmış. Sular altından kalan kısımda ise kilise ve şapel yapıları da bulunmuş. Kekova bölgesi tarih boyunca Roma ve Osmanlı İmparatorluğu etkisi altında birçok değişikliğe uğramış. Korunan noktalar olsa da bunu ne yazık ki kral mezarları için söyleyemiyoruz.

KEKOVA'DA YEME İÇME

Kekova bölgenin zengin balık çeşitliliğine ev sahipliği yapmakta. Kaleüçağız'da ve Kaleköy'deki balık restoranların taze ve leziz deniz mahsülleri yiyebilirsiniz.Kaleüçağız'daki pazardan köylülerin kendi domateslerini, zeytinlerini ve zeytinyağlarını almanızı tavsiye ederiz. Hepsi tamamen bu bölgede yapılmakta olup çok lezzetliler.

Kekova bölgesi bir de özel dondurması ile meşhur. Türkiye'deki onlarda dondurma çeşididen biri de Kekova'da dondurma severler ile buluşuyor. Dondurmacılar genel olarak Kaleköy'de bulunuyor. Dondurmalar arasında belirgin bir fark olmasa da "Ankh Cafe" bu konuda en iyisi. Dondurmalarında sadece fındık, şeftali ve muz çeşitleri mevcut. Hiçbirini yemeye doyamıyorsunuz. Dondurmaların top başı fiyatı 5? olsa da gerçekten hakkını veriyor. Yeri ise kalenin hemen giriş kapısının aşağısındaki sokakta kalıyor. Yol üzerindeki tabelalar sizi Cafe Ankh'a götürüyor.

KEKOVA'DA NASIL BİR TATİL YAPILIR?

Kekova sadece huzur arayanlar için harika bir yer olsa da pansiyon ve butik otelden ziyade daha fazla hizmet almak isteyenler için yetersiz. Konaklama konusunda tavsiyemiz Kaş'ta bir yer tercih etmeniz. Kaş merkezli bir tatilde hem Kekova'ya hem de çevresindeki diğer noktalara da kolaylıkla ulaşım sağlayabilirsiniz.

Kekova'da yapabileceğiniz etkinlikler; büyük tekne turu, batık şehir turu, tüplü dalış gezisi, kano kiralama ve günlük Likya Yolu yürüyüşü.

KEKOVA'YA NASIL GİDİLİR?

Kekova'yı bu kadar özel kılan şeyler biri onun ulaşımının biraz meşakkatli olması. Antalya'nın Demre ilçesine bağlı olan Kekova'ya yakın bir havalimanı bulunmuyor. Kekova Dalaman ve Antalya havaalanlarına aşağı yukarı aynı mesafede bulunuyor ve ulaşmak ortalama 3'er saat sürüyor. İkisinde de şehir merkezindeki (Fethiye-Antalya) otogarlara gidip Kaş'a gitmek için aktarma yapmanız gerekiyor.

Kara yolu ile gelecekseniz yaz döneminde Türkiye'nin çoğu yerinden Kaş'a direkt otobüs mevcut. Kendi aracınızla gelmek isterseniz de bir çok açıdan Kaş' a ulaşmak mümkün. Antalya üzerinden gelecek olanlar Korkuteli yayla yolundan şehir merkezlerine girmek zorunda kalmadan aşağı yukarı aynı zamanda gelebilirler.

Kekova'nın belirli merkezlere olan uzaklıkları ise şöyle;

İstanbul' a 900 km

İzmir'e 470 km

Ankara'ya 670 km

Bursa'ya 700 km

Antalya'ya 180 km

Denizli'ye 290 km

Fethiye'ye 140 km

Adana'ya 780 km

Kayseri'ye 780 km