Kayıp askerlerin aileleri TBMM'ye başvurdu

Haber Giriş : 23 Ekim 2007 13:16, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Kayıp askerlerin aileleri DTP Diyarbakır Milletvekili Akın Birdal'a başvurarak çocuklarının kurtarılmasını istedi. Birdal, başvuruları TBMM İnsan Hakları Komisyonu'na taşıyarak meclisin ailelere yardımcı olunmasını isteyecek.

Hakkari'de meydana gelen saldırının ardından haber alınamayan ve PKK'nın ellerinde olduğunu açıkladığı askerlerden Mehmet Şenkul (Niğde) ve İrfan Beyaz'ın (Gaziantep) aileleri DTP Diyarbakır Milletvekili Akın Birdal'a başvurdu. Aileler, 1996 yılında Hakkari'nin Şemdinli İlçesi'ndeki Ortaklar Karakolu baskını sırasında kaçırılan 8 askerin serbest bırakılması için oluşturulan heyette İnsan Hakları Derneği Başkanı olarak yer alan Birdal'dan çocuklarının serbest bırakılması için girişimlerde bulunmalarını istediler.

Birdal, ANKA'ya yaptığı açıklamada, konunun insani boyutu olduğu gerekçesiyle başvuruları TBMM İnsan Hakları Komisyonu'na ileteceğini söyledi.


CİHAN-Kayıp askerin annesi: Devlete asker olarak teslim ettim, oğlumu bulun

Hakkari'nin Yüksekova ilçesindeki terörist saldırı sırasında kayıp olduğu bildirilen 8 askerden biri olan Mardinli Ramazan Yüce'nin Mersin'de yaşayan 47 yaşındaki annesi Fatma Yüce, oğlunu devlete asker olarak teslim ettiğini belirterek "ne olur oğlumu bulun" diye yetkililere seslendi.

Mersin'in Çay Mahallesi'nde 2 kızı ve 17 yaşındaki diğer oğlu Müslüm ile birlikte Ramazan Yüce'nin fotoğrafına bakan acılı annenin, göz yaşlarını sel oldu. Oğluna olan hasretini fotoğrafını öperek gideren acılı annenin feryadı yürekleri dağlıyor.

Oğlunun kayıp olduğu haberini televizyonlardan öğrendiğini belirten acılı anne Kürtçe ağıtlar yaktı.

Türkçe bilmediği için Kürtçe konuşan acılı anne" Oğlumla en son Ramazan bayramının birinci günü konuşmuştum. İyi olduğunu söylemişti. Kaçırıldıktan sonra ise hiç görüşemedik. Oğlumu askere göndererek devlete teslim ettim. Biz barış istiyoruz. Tek isteğim oğlumun sağ salim dönmesi. Bunun içinde Türkiye Cumhuriyeti devletinden oğlumu getirmelerini istiyorum" dedi.

Oğlunun babasını 5 yaşında iken kanser hastalığından kaybettiğini anlatan Fatma Yüce," O benim evimin direği idi. Evimin direği yıkıldı" diye konuştu.

Göz yaşlarını tutamayan abla Gülizar Aydın ise "Ne olur kardeşimi getirsinler. Nasıl onlara teslim ettik. Bize geri getirsinler. Ne olur yüreğimiz yanıyor. O benim babam o benim abim o benim kardeşimdi. Kardeşimi istiyorum. Bayram sabahı görüştük. Bayramdan sonra ise haber alamadık. Operasyon olmuştu. Operasyondan sonra televizyonlardan öğrendik kayıp olduğunu." şeklinde konuştu.

Kaçırılan askerin tek erkek kardeşi Mazlum Yüce ise "Kendilerini ağabeyinin kayıp olduğuna dair haber verenin olmadığınden dert yandı.

"Biz ağabeyimi asker olarak verdik. PKK'ya teslim ettiler. Bu haksızlıktır" diye tepkisini dile getiren acılı kardeş, "Devlet bize haber vermesi lazımdı. Ölümü yaralı mı öldü mü? bize haber veren olmadı. Biz, devlet dururken haberi Roj Tv'den öğreniyoruz. Biz ağabeyimi onlara emanet ederken haberi başkasından alıyoruz." diye konuştu.


"8 asker için yaşam hakkı korunmalı"

Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, Hakkari'nin Yüksekova ilçesi Dağlıca bölgesinde çıkan çatışmadan sonra haber alınamayan 8 askerin yaşam hakkının korunması gerektiğini belirterek, "Hiçbir yurttaşımıza zerre kadar zarar gelmesini istemiyoruz. Herkes aynaya bakıp gerçekleri görmeli" dedi.

KESK Merkez Yönetim Kurulu üyeleri, 3 Kasım'da yapılacak olan miting öncesi Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir'i makamında ziyaret etti. Görüşme sırasında sivil toplum örgütlerinin önemine değinen Baydemir, Türkiye'nin zor ve zahmetli günler geçirdiğini söyledi. Gazetecilerin sorularına cevap veren Osman Baydemir, "Aklın, sağduyunun ve metanetin dışına çıkmak herkese zarar verir. Geçmişte yaşadıklarımıza dönmememiz gerekir. Eğer geçmişte yaşadıklarımıza döneceksek bunun adı gelişim, çözüm değildir. Diliyoruz ki ülke olarak geçmişe gitmiyoruzdur" dedi.

Eski İnsan Hakları Derneği (İHD) savunucusu olan Baydemir, Hakkari'nin Dağlıca bölgesinde çıkan çatışma sonrası kendilerinden haber alınamayan 8 asker için, "Hiçbir yurttaşımıza zerre kadar zarar gelmesini istemiyoruz. Yaşam hakkı kutsaldır. Mutlaka korunmalıdır. Çabayla, sağduyuyla ve metanetle, ortak akıl yoluyla bu zahmetli süreçler mutlaka bitecektir. Daha aydınlık günler tüm toplumda tesis edilecektir. Herkesin aydınlık günlere sahip çıkması gerekiyor. Bu zor günlerin mutlaka aşılması gerekir. Bu da ancak sağduyu ve metanetle, sevgi bağları tekrar geliştirilerek tesis edilebilir. Aynaya baktığımızda kendimiz olup cesur olmalıyız. Herkes aynaya bakıp gerçekleri görmeli" diye konuştu.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber