Tohumculuk sektörü tarım mevzuatının neresinde?

Tohumculuk mavzuatı tarım sektörüne dar mı geliyor? Tohumculukta "ata tohumu" popülist bir yaklaşım mı? Üretime doğrudan katkı sağlayacak bir mevzuat hazırlanamaz mı? Tohumculuk mevzuatındaki boşluklar neden giderilemiyor?

Kaynak : Memurlar.Net - Özel
Haber Giriş : 17 Mayıs 2022 09:35, Son Güncelleme : 17 Mayıs 2022 09:36
Tohumculuk sektörü tarım mevzuatının neresinde?

Tohumun tarımın temeli olduğunu, tohumculuğun gelişmesinin tarımın gelişmesi anlamına geldiğini kabul etmeyen yoktur.

Tohumculuğun gelişmesinin sürekli ve kalıcı bir şekilde sağlanması için bilimsel araştırmaların, bitki ıslah çalışmalarının, biyoteknolojik unsurların, tohumun ve tohumculuğun tüm aşamalarının, pazarlama ve ticaret imkanlarının bütün olarak ele alındığı, geniş ve işlevsel bir mevzuat güncellemesi şarttır.

Pazarlama, üretim, tohum geliştirme, tohum tescil ve sertifikasyon işlemlerinin yanında tüm tohum sektörü dar kapsamda sıkışıp kalan tohumculuk mevzuatının yeniden kapsamlı bir şekilde ele alınmasını beklemektedir.

Tohumculuk alanında her karşılaşılan yeni sorunu, yamalı bohça misali mevzuata yeni eklemeler yaparak çözülmeye çalışılması bir kısır döngüye dönüşmüş durumdadır. Zira asıl sorun 20 yıl öncenin şartlarına göre yorumlanmış 5553 sayılı tohumculuk kanununun kendisindedir.

Tarımın tohumculuk alanındaki mevzuatı güncel, kapsayıcı ve işlevsel olmak zorundadır.

Tohumculuk mevzuatı, 5553 sayılı Tohumculuk Kanununun içine yerleştirilmiş olan ve 44 maddenin 33 maddesini kapsayan tohumcu birliklerin kuruluşu, yönetimi, tüzüğü, seçimi, üye idatı vs. maddeleri ile sektörü, bu alandaki çalışmaları ve dolayısıyla tohumculuk üretimini boğmaktadır.

İçinden çıkılamaz hale gelen tohumculuk mevzuatında tohumculuk kanunu, ilgisiz unsurlardan ayıklanmalıdır.

Alt alta dizilmiş tohumculuk birlikleri kanundan ayrılmalı, bu tohumcu birlikler 5200 sayılı Tarım Üreticiler Birliği Kanunu dahilinde ele alınmalıdır.

Tohumculuk sektöründe, mevzuatsal boşlukların giderek açılması belediyelerin, muhtarlıkların ve daha bir çok ilgisiz unsurların bu alanı yol geçen hanına çevirdiğine şahit olmaktayız.

Mevzuatın kapsamı ve sınırları güncel olmalıdır

Tohumculuk kanunu; Bitki ıslah çalışmalarını, kalite ve biyoteknolojik çalışmaları, Ar-Ge faaliyetlerini, tescil ve sertifikasyon işlemlerini, üretim ve pazarlama olanaklarını, ihracat ve ithalat sınırlarını, yerli ve yabancı tohumculuk faaliyetlerini içeren, tohumculuk alanında söz sahibi olması gerken sektörün baş aktörlerinin sınırlarını belirleyen ve bu alanlardaki gerçekçi ve uygulanabilir müeyyideleri ve akreditasyon işlemlerini de içerecek nitelikte olmalıdır. Bu konuların ana unsurları kanunda yer almalı, tohumculuk mezuatıda bu ana unsurlar ışığında yenilenmelidir.

Üretimin artmasına direk etki edecek nitelikte bir mevzuata ihtiyaç vardır

Son 20 yılda ıslah çalışmaları ile %20'nin üzerinde verim artışı sağlanmış ve üretime katkı artmıştır. Biyoteknolojik çalışmalarla ıslah süreçleri 15 yıldan 5 yıla düşürülmüştür. Bu nedenle bitki ıslahı ve ıslahçısı kapsamlı bir şekilde, ayrım yapmadan güçlendirilmelidir.

Islah edilen bitki tür ve çeşitlerinde agronomik çalışmalar aynı pararlelde yürütülmeli, üretici, çiftçi,araştırmacı birlikteliği sistemli bir şekilde işletilmelidir.

Tohumculuk özel sektörünün taleplere göre ıslah çalışmaları yapması ile, üniversitelerin ve araştırma enstitülerinin bir adım geriden geldiğini işaret etmektedir. Bu alanda Devletin imkanları yerli özel sektörün imkanlarından daha üst düzeydedir. Durum tersi olmalıdır.

Bölgesel ekolojik şartlara ve tüketim özelliklerine göre bitki çeşidi geliştirilmelidir.

Ata tohum ve sivil tohum birlikleri kendi var oluş sınırları dahilinde ele alınmalıdır

Ata tohum aldatmacasına son verilmeli, yerel tohum çiftçi şartlarında görülmeli, popülizim adına abartılmamalıdır. Tohumculukta popülizmin bilimsel çalışmaların önüne geçmesine izin verilmemelidir. Tohumculkta makamsal avntajlara göre değil uzmanlık alanına göre belirleyicilik öne çıkarılmalıdır.

Tohumculuk alanındaki sivil birlikler ve oluşumlar çiftçi ve üretici tabanlı olmalıdır.

Tohumculuk araştırmalarında akreditasyon genişletilmeli mevzuat akreditasyondan bağımsız olmamalıdır. Tohumculukta Arge payı artırılmalı, hatta Arge payı üretilen üründen de aktarılmalı, bunun için mevzuatta karşılığı olmalıdır.

Tarım sektörünün en hareketli alanı olan tohumculuğun gelişiminde mevzuatın kapsayıcılığı daraldığı için ülkesel tohumculuk ve devlet eliyle yapılan tohumculuk faaliyetleri dumura uğramakla karşı karşıyadır. Bunun için ata tohum meselesinde olduğu gibi sıkça popülist kaçışlara yer verilmektedir. Mevzuatın ve tohumculuk yapılanmasının gerçekçi bir yaklaşımla tekrar ele alınması ile, bu alandaki bir çok sorun aşılabilir, yeni bir ivme yakalanabilir.

M. Murat GÜN

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber