'Kaynaştırma öğrencisi sayısı 2050'de 930 bin olacak'

TBMM Engelli Bireylerin Sorunlarını Araştırma Komisyonu, AK Parti İzmir Milletvekili Mehmet Muharrem Kasapoğlu başkanlığında toplandı. MEB Özel Eğitim ve Rehberlik Hizmetleri Genel Müdürü Mustafa Otrar; "(Kaynaştırma öğrencisi) Şu an 430 bin, 2030 yılında bunun yaklaşık 550 bin civarında olacağını öngörüyoruz" dedi.

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 09 Temmuz 2025 21:40, Son Güncelleme : 09 Temmuz 2025 21:48
'Kaynaştırma öğrencisi sayısı 2050'de 930 bin olacak'

Toplantıda, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile Milli Eğitim Bakanlığı Özel Eğitim ve Rehberlik Hizmetleri Genel Müdürlüğünün yetkilileri sunum yaptı.

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Engelli ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürü Yasin Akar, Bakanlığın yaptığı çalışmalara ilişkin bilgi verdi.

Engelli bireylerin sorunlarına değinen Akar, bu konudaki "geleneksel yaklaşımın" toplum içindeki etkilerinin devam ettiğini ve bu yaklaşımın kurumların politika ile hizmet anlayışını da etkilediğini söyledi.

Tüm politika alanlarında "engelli" konusunun yeterince gözetilmediğini ifade eden Akar, "İş birliği ve koordinasyon eksikliği, engellilik bazında ayrıştırılmış, güncel ve karşılaştırılabilir veri ile bütçe kısıtlılığı gibi sorunlar bulunuyor." dedi.

- "Engelli ifadesini kullanmıyoruz"

Milli Eğitim Bakanlığı Özel Eğitim ve Rehberlik Hizmetleri Genel Müdürü Mustafa Otrar da engelliliğin birbirlerini anlamak istemeyen insanların zihinlerinde ve kalplerinde bulunduğunu, bu nedenle "engelli" sözcüğünü kullanmaktan kaçındıklarını ifade etti.

Özel eğitimle ilgili uygulamalara sosyal ve psikolojik açıdan yaklaşılması gerektiğini belirten Otrar, "Biz, 'özel gereksinimli çocuklarımız' diyoruz. Engelli ifadesini kullanmıyoruz." dedi.

Bugünün koşullarına, diline, terminolojisine ve uygulamalarına uyumlu olacak şekilde 573 sayılı Özel Eğitim Hakkında Kanun Hükmünde Kararname'de değişiklik yapılması için çalışmaların devam ettiği bilgisini veren Otrar, kararnamenin gelecek dönemde Meclis gündemine gelmesini beklediklerini aktardı.

Zihinsel problemler için "zeka testi" geliştirildiğini, öğrenme güçlüğü için ise "öğrenme güçlüğü envanteri" kullanıldığını kaydeden Otrar, "Bu konuda dışa bağımlıydık. Allah'a çok şükür TÜBİTAK destekli bir projeyle yaklaşık birkaç ay önce kendi ulusal zeka ölçeğimizi geliştirdik. Şu anda alanının en iyi testi dünyada. Onu korumak için özel bir çaba sarf ediyoruz." diye konuştu.

- "Kaynaştırma öğrencisi sayısı 2050'de 930 bin olacak"

Türkiye'de 110 bin özel yetenekli öğrencinin bulunduğunu kaydeden Otrar, onların da özel eğitim kapsamına girdiğini, bilim ve sanat merkezlerinde destek eğitimi aldığını bildirdi.

2030 yılında kaç kaynaştırma öğrencisi olacağına ilişkin analiz yaptıkları bilgisini paylaşan Otrar, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Şu an 430 bin, 2030 yılında bunun yaklaşık 550 bin civarında olacağını öngörüyoruz. Son 20 yılın sayısal değerlerini kullanarak yaptığımız bir tahminleme bu. Yani '20 yıldır trenddeki değişim aynen devam ederse' 2050 yılında bu sayı yaklaşık 930 bin civarında olacak. Çok büyük bir sayı bu. Bunu yönetecek personel yetiştirmek önemli. Şu an yüksek öğretim kurumlarındaki bütün özel eğitim öğretmeni mezunlarının toplam sayısı 4 bin. Bana bugün deseniz ki 'Öğretmen alacağız.' Ben yarın 25 bin, 30 bin özel eğitim öğretmeni alabilirim. Özel yeteneklilerle ilgili bir lisans programımız yok. Mesela üstün zekalılara özel bir lisans programımız yok. Bence olayın bir de yüksek öğretim ve öğretmen yetiştirme ile ilgili eğitim fakültelerini ilgilendiren bir boyutunun da önemli olduğunu düşünüyorum."

Otrar, salgın döneminde ekran uyarıcılarıyla fazla muhatap olunmasının otizm spektrum bozukluğunu tetiklediğini söyledi.

Türkiye'deki sığınmacıların özel eğitime ihtiyaç duyan çocukları için de çalışmalar yürüttüklerini Otrar, şunları kaydetti:

"Şu anda Türkiye'de yaşayan sığınmacılar bütün devlet kurumlarından Türkiye'deki çocukların kendisi kadar istifade etme hakkına sahipler. Devlet kurumları için söylüyorum bunu. Rehberlik ve Araştırma Merkezlerine gidip destek alabilirler, özel eğitim okullarına kaydını yaptırabilirler. Tabii tanılamaları, dil probleminden dolayı, özel olduğundan biz onlar için de 'non-verbal' dediğimiz sözel olmayan bir takım testlerin adaptasyonu için de çalıştık, hali hazırda da sürdürüyoruz."

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber