'Organ mafyası şehir efsanesi'

Kaynak : Zaman
Haber Giriş : 04 Kasım 2008 09:00, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Kars Digor ilçesi Dağpınar beldesinde kaybolduktan 2 ay önce ölüsü bulunan 4 yaşındaki Rojhat Erkmen'in 'organlarının çalındığı' haberleri hayal mahsulü çıktı.

Trabzon Adli Tıp Kurumu'nda yapılan otopside Rojhat'ın bedeninden herhangi bir organ çalınmadığı belirlendi. Adli Tıp Kurumu Trabzon Grup Başkanı Yard. Doç. Dr. İsmail Birincioğlu, Erkmen'in organlarında eksiklik bulunmadığını söyledi. Çocuğun cesedinin kendilerine geldiğinde ileri derecede çürümüş olduğunu ifade eden Birincioğlu, "Bedenden aşağısı parçalanmış, cinsiyeti dahi belirlenemeyecek derecede bir çörüme vardı. Ceset ölüm sonrası yabani hayvanlar tarafından parçalanmış. Göğüs içi organlarında eksiklik yok. Kesin rapor henüz çıkmamış, tetkikler devam ediyor. Ceset üzerindeki inceleme sonuçlarına göre organ mafyası işi olmadığı görünüyor." diye konuştu. İstanbul Adli Tıp Kurumu da önceki gün Küçükçekmece'de cesetleri bulunan Mehmet (12) ve Emre Kavaklı (11) kardeşlerin boğularak öldürüldüğü ve alınan-çalınan organ olmadığını belirledi.

Akdeniz Üniversitesi organ nakli koordinatörü Nilgün Keçecioğlu, 'kaçırılıp, organı çalınıp sokağa atılma hikâyelerinin tam bir şehir efsanesi' olduğunu söyledi. Otel odasında ya da banyo küvetinde organ alınıp saklanamayacağına dikkat çeken Keçecioğlu, şöyle konuştu: "Organ alınmadan önce vericiye özel testler uygulanır. Örneğin böbreğin damarı 1 milimetre aşağı veya yukarıdan kesilirse kullanılamaz. Alınan organın saklanacağı solüsyon sadece bu nakle ruhsatlı hastanelerde bulunur. Hastane ortamında birçok test yapılıp profesyonel bir ekip tarafından bu işlem gerçekleştirilebilir. Rastgele insan kaçırıp otelde, küvette organ alıp kaçmak bilimsel olarak mümkün değil. Bu, şehir efsanesi." Ruhsatı olmadığı halde bazı hastanelerde gönüllü verici ve alıcı bulunup, uygunluk testleri yapıldıktan sonra kaçak olarak organ nakli yapıldığını belirten Keçecioğlu, "Biz bunlara da karşıyız. Ruhsatsız çalışan merkezler bazen bulunabiliyor." dedi. Keçecioğlu, dünyada zengin hastaların gönüllü, fakir bağışçılardan yararlandığı "ruhsatsız" merkezlerin olduğunun da bir gerçek olduğunu ifade etti.

Memorial Hastanesi Organ Nakli Bölüm Başkanı Prof. Dr. Münci Kalaycıoğlu da, Türkiye'de 60 bin böbrek hastasının nakil için sıra beklediğini, 2012'de bu rakamın 100 bini aşacağını söyledi. Prof. Dr. Kalaycıoğlu, organ mafyasının Türkiye'de çocukları kaçırıp, organlarını aldıktan sonra öldürdüğü yönündeki iddiaların doğru olmadığını savundu. Konunun zaman zaman basında yer aldığına dikkat çeken Kalaycıoğlu, şöyle konuştu: "Organ nakli öyle kolay bir iş değil. Belirli donanımlara sahip merkezlerde bu iş özel eğitim almış ekipçe gerçekleştirilir. Bu işi Türkiye'de yapacak hekim sayısı 10'u geçmez. Onlar da bunu yapmaz. Kaldı ki bu iddialar üzerine İçişleri Bakanlığı ile temas kurup, organları alınmış çocuk cesedinin kayıtlarda yer alıp almadığını araştırdım. Böyle bir olay yaşanmamış."

'Çocuğumuzun cesedinde kesik izi yoktu'

Kars'ın Digor ilçesine bağlı Dağpınar beldesinde 2 ay önce kaybolduktan sonra önceki gün cesedi bulunan Rojhat Erkmen'in (4) 'mafya tarafından kaçırıldığı' iddiasını ailesi kabul etmedi. Erkmen'in dayısı Cengiz Anlı, yeğenini Digor dere yatağında bir çuvalın içinde ölü olarak bulduklarını belirterek, çocuğun karnında herhangi bir kesik bulunmadığını ifade etti. Organ mafyası söylentilerinin yalan olduğunu dile getiren Anlı, şunları söyledi: "Hiç kimseden şüphelenmiyoruz. İki aydır kayıptı. Haber alamıyorduk, günlerce aradık. Kimler tarafından kaçırıldığı hakkında da hiçbir fikrimiz yok. Biz cesedi bulduğumuzda vücudunda herhangi bir kesik görmedik. Organ mafyası olduğuna ihtimal vermiyoruz. Çünkü çocuğu bulduğumuzda karnında kesik yoktu. Organ mafyası olsa kesik olurdu." Burhan Yıkıcı, Kars

İbrahim Balta, Hasan Demir; İstanbul, Trabzon

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber