Başbakan: Danıştayın katsayı kararı ideolojik

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 27 Kasım 2009 09:53, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

- Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Danıştay'ın, YÖK'ün üniversiteye girişte uygulanan katsayı farkını kaldıran kararının yürütmesini durdurmasıyla ilgili, "Bu karar tamamıyla ideolojik bir karardır. Dolayısıyla böyle bir ideolojik kararı anlamakta zorlanıyoruz. Bunun kabul edilir hiçbir yanı yok" dedi.

Bayram namazını kıldığı Eyüp Sultan Camisi'nden ayrılırken gazetecilere bayrama ilişkin duygularını aktaran Erdoğan, gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

Erdoğan, dini bayramların birlik ve beraberlik için en önemli fırsatlar olduğunu ifade ederek, "Kurban Bayramını zı bu noktada fırsat olarak görüyorum. Özellikle milli birlik ve kardeşlik projemizin ağırlıklı gündemde olduğu bir dönemde, demokratik açılım sürecinin ağırlıklı gündemde olduğu bir dönemde Kurban Bayramının buna farklı bir ivme kazandırmasını temenni ediyorum. Tüm halkımın, vatandaşlarımın ailece, mutluluk içerisinde nice bayramlara kavuşmasını temenni ediyorum" diye konuştu.

Danıştay'ın, YÖK'ün katsayı uygulamasını kaldıran kararının yürütmesini durdurmasıyla ilgili görüşlerini açıklarken konuyla ilgili YÖK ve ilgili kişilerin gerekli açıklamaları yaptığını söyleyen Erdoğan, aldığı bu kararın, Danıştay'ın kendi içinde ne denli çelişkili olduğunu gösterdiğine işaret etti. Erdoğan, şöyle dedi:

"Bu konuda yetkili mercinin YÖK olduğunu söyleyen Danıştayın, aynı yıl içerisinde tamamen o aldığı kararı nakseden bir karar alması hiçbir şeyle izah edilemez. Bu karar tamamıyla ideolojik bir karardır. Dolayısıyla böyle bir ideolojik kararı anlamakta ben şahsen zorlanıyorum. Bunun kabul edilebilir hiçbir yanı yok. Yargı organıdır, kararını almıştır ama inanıyorum ki muhatabı olan YÖK de bununla ilgili itirazını yapacaktır, tavrını belirleyecektir. Biz de bu ülkede mağdurların haklarını arama noktasında olan bir iktidar olarak, bir siyasi iktidar olarak, yargı karşısında yapılması gerekenleri aramızda bayramdan sonra değerlendireceğiz."

BAHÇELİ'NİN DAVASI

Erdoğan, "MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Meclis Genel Kurulu'nda dudak okutmak suretiyle kendisine hakaret ettiğinizi tespit ettirdiği iddiasıyla dava açmaya hazırlanıyor" hatırlatması üzerine "Valla bu konuyla ilgili olarak Sayın Bahçeli ve ekibinin niyet okuyuculuk kabiliyeti var. Bu defa kendileri aynaya bakarak konuşuyorlar. Tayyip Erdoğan'ın lugatında öyle küfür etmek gibi şeyler olmaz. O seviye onların seviyesidir. Biz o seviyeye hiçbir zaman düşmedik düşmeyiz. Niyet okumaya devam ediyorlar, yine niyet okumaya devam etsinler" dedi.

MEDYA GÜNDEMİNDEN DÜŞÜRSÜN

Erdoğan, domuz gribinden ölümlerin arttığını anımsatan gazeteciye şunları söyledi:

"Geçen yıl normal gripten kaç kişi ölmüş onu bir araştırırsanız, herhalde bu yol gösterir. Bir yıla kadar bu ülkede domuz gribi diye bir şey duymamıştık. Söylenen şey, virüsün adı değişti. Bilim adamlarına bakıyorsunuz olumlu konuşan var, olumsuz konuşan var. Ben medyadan sadece bir şey rica ediyorum. Bu konuyu bu kadar bence kurcalamasın. Bırakalım bütün vatandaşları. Devlet kendi görevini zaten yapıyor. 'Yan etkilerini analatacaksınız' dedik. Arkadaşlar yan etkilerini de anlatıyorlar. Bu konuyla ilgili olarak çok açık net bir şekilde isteğe bağlı olarak aşının yaptırılması sürecini başlatacaksınız dedik. Bu konuda da açıklamalar yapılıyor. İki de bir ben söylemiyorum, siz soruyorsunuz ben de cevap veriyorum. Cevap da vermeyebilirdim, ayrı mesele. Ama diyorum ki medya bu konuda yardımcı olsun. Yardımcı olması nedir? Bu işi gündemden düşürmesidir. Zaten gerekli olanı Sağlık Bakanlığımız yapıyor. Bırakın ben kendimle ilgili olarak da istediğim gibi uygulayayım. Kimseye de gidip de illa sen de aşı olacaksın diye dayatamam. Bilim adamlarını da dinliyoruz. Onlar da farklı farklı düşünceler ortaya koyuyorlar. Yani iki kere iki dört değil."

Torununa aşı yaptırıp yaptırmadığı sorusunu Erdoğan, "Benim ailemde şu anda kimse aşı olmadı" diye cevapladı.

GREVE YAPTIRIM OLACAK

Erdoğan, memurların uyarı grevi ile ilgili bir soru üzerine "Biten işi daha konuşmanın anlamı var mı?" derken, bu eylemlere ilişkin herhangi bir yaptırımın olup olmayacağı sorusunu da, "Yaptırım olacak tabii. Yasal olmayan bir şeyle ilgili olarak o kurumların yöneticileri gerekli olan neyse bunu tabii ki takip edecekler. Yasaların çiğnendiği bir ülkede bu yasaların çiğnenmesine müsaade edilirse ülke yol geçen hanına döner. Biz buna müsaade edemeyiz, ama hukuk içerisinde gelsin herkes hakkını arasın. O ayrı mesele" karşılığını verdi.

KESK Başkanı Sami Evren'in, "Biz Başbakanın sözlerine boyun eğecek bir sendika değiliz" sözlerinin anımsatılması üzerine Erdoğan, şunları söyledi:

"Biz zaten Sami Evren'in şunun bunun Başbakan'ın sözlerine baş eğmesini beklemiyoruz, hukuka baş eğmesini bekliyoruz. Ama hukukun önünde saygılı olmayanlar saygılı olmayanlar yasalar önünde bunun hesabını verirler. Biz onların yasalar çerçevesinde çalışmasını istiyoruz. Yasa çerçevesinde çalışmadıkları zaman bu ülkede her şey ucu açık bir süreç içerisinde devam eder ki bunun bedelini ağır öderiz ve gerginliklerin yaşandığı bir ülke haline döneriz. Buna da kimsenin hakkı yok. KESK yapısı itibarıyla kendi yasal haklarını kullansın ona biz de saygı duyalım. Ama yasal olmayan hakları kullanmaya kalkarsa o zaman devlet gereğini yapmak durumundadır"

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber