Okullarda bilgisayar dersi gereksiz mi?

Haber Giriş : 16 Ocak 2006 07:50, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Milli Eğitim Bakanlığı ile Türkiye Bilişim Sanayicileri ve İşadamları Derneği'nin ortak projesi olan ?Bilgisayarlı Eğitime Destek' kampanyası 5 Haziran 2005'te Başbakan Tayyip Erdoğan'ın önderliğinde başlatıldı. Projenin amacı Türk eğitim sistemine yeni bir teknoloji hamlesi daha yaparak, ülkemizin dünya bilişim standartlarını yakalamasını sağlamak. Milli Eğitim Bakanlığı da bu çerçevede ?bilgisayarsız okul kalmamasını' 2006 yılı hedefleri arasına aldı. Proje tüm hızıyla devam ederken bakanlık bu arada ilginç bir uygulamaya da imza attı.

Okullarda, seçmeli olan bilgisayar dersleri 1 saate düşürüldü. Eğitim kurumlarına bağışlanan bilgisayarları KDV'den muaf yapan, tüm hızıyla okullara bilgisayar laboratuvarları kuran bakanlık, anlaşılan öğrencilerin bu dersi öğrenmelerini gereksiz bulmaya başladı.

Ne yazık ki sınıfa bilgisayar koymakla bilgisayarlı eğitime geçilemiyor. Pek çok öğrencinin okulda aldığı bilgisayar derslerini evde tekrar etme şansı olmadığı düşünüldüğünde, bu çocuklar haftada bir saatte ne öğrenecekler merak ediyorum. Öğretmenin sınıfa girip yoklama yapması sonra bilgisayarların açılması zaten 10 dakikayı buluyor. Ardından bilgisayarın yalnızca oyun oynamak için kullanılmadığını anlatmak ve öğrencileri bilgisayarı eğitim amaçlı kullanmaya ikna etmek gerekiyor. Kalan yarım saatlik zaman diliminde de bilgisayar öğretmek ve öğrenmek gerçekten çok büyük meziyet istiyor.

Avrupa Birliği ülkelerinde ilköğretimden itibaren bilgisayar eğitimi veriliyor. Polonya'da 15 yaş grubunda gençlerin yüzde 45'inin evinde bilgisayar bulunuyor. Fransa'da bu oran yüzde 65'lerde iken Almanya'da yüzde 90'lara kadar çıkıyor. Teknoloji çağında rekabet etmemiz gereken ülkelerde durum böyle iken biz haftada bir saat bilgisayar dersi ile neyi ne kadar öğretebiliriz?

Bu arada bilgisayar dersi karneye not olarak da yansımıyor. Ne yazık ki okullarda düzgün işleyen bir rehberlik olmadığı için çocuklar, her derse karne notu olarak bakıyor. Notu olmayan bir derse ne kadar önem verecekleri de ortada. Sonucu karneye yansımayacak dersler oyun gibi geliyor. Ne derse önem veriliyor, ne de öğretmene.

Okulları bilgisayarlarla donatıp sonra da ders saatlerini indirmek, dersi seçmeli yapmak, karneye etki etmeyecek kadar çocuğun gözünde önemsiz hale getirmek paraların boşa gitmesinden, o bilgisayarların atıl kalmasından başka bir işe yaramayacaktır. Yetkililer bu dersin önemine inanmazlarsa (ki yapılan uygulamalar bunu gösteriyor) öğrenciler nasıl inanacaklar?

Öte yandan bilgisayar öğretmenleri de oldukça zor durumda. Sözleşmeli öğretmenlerin ders saatleri azalacak. Ücretler de girilen ders saati üzerinden belirlendiği için daha az maaş alacaklar. Bilgisayar derslerinin saatlerinin artırılıp, bilgisayar destekli eğitim yapılması beklenirken tam tersi bir uygulamayla karşı karşıyayız.

Üstelik tüm yıllık planlar hazırlanıp, okul ders dağılım programları ayarlanmışken böyle apar topar seçmeli ders saatini 1'e indirmenin mantığı anlamak mümkün değil.

Bu uygulama aynı zamanda yıllık planların tekrar düzenlenmesi, okul ders programlarının tekrar yapılması anlamına, yani her zaman olduğu gibi ?silbaştan' anlamına geliyor.

sibel kahraman/akşam

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber