Çiçek: 4 yıllık hukuk eğitimi yeterli değil
Adalet Bakanı Cemil Çiçek, 4 yıllık hukuk eğitiminin, hukuk müktesebatını
elde etmede yeterli olmadığını belirterek, "YÖK Başkanı ile geçmişte yaptığımız
bir toplantıda bu eğitimin en az 5 yıl olması konusunda görüş birliğine varıldı"
dedi.
Çiçek, İstanbul Barosu'nun kuruluşunun 128. yılı dolayısıyla Lütfi Kırdar Kongre
Merkezi'nde düzenlenen "Uluslararası Adalete Erişim Sempozyumu"nun
açılışına katıldı.
Kürsüye gelen Bakan Çiçek konuşmasına başladığı sırada, İstanbul Barosu ve Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) üyesi olduğu öğrenilen avukat Taylan
Talay, konuşmak istediğini belirterek, bakanın sözlerini kesti. Bunun üzerine
Talay, korumalar ve güvenlik görevlilerince salondan çıkarıldı.
Bakan Çiçek, bunun üzerine "Problem yok. Benim için sürpriz değil. Kimsenin
görevini yapmasını engelleyemeyiz. Lütfen" diyerek salondakileri sakinleştirmeye
çalıştı. Konuşmayı kesip gitme niyeti olmadığını belirten Çiçek, "Sonuna
kadar konuşmaya devam edeceğim" dedi. Adalet Bakanı Cemil Çiçek, sözlerini
şöyle sürdürdü:
"Demokrasiyi keyfilik olarak algılayanlarımız vardır. Şüphesiz insanların
ifade özgürlüğü var, düşüncelerini açıklama özgürlüğü var.
Ama bunun bir kuralı vardır. Bir özgürlük kullanılırken bir başkasının özgürlüğünü
zedelemeden, ona müdahale etmeden yapılmış olması gerekir.
Şüphesiz biraz evvel burada bir şey söylemek isteyen veya bunu bir gösteri
tarzında bize takdim etmek isteyen insanların da düşünceleri olabilir. Biz bunları
sabırla dinleriz. Ama en azından birinin söz hakkına müdahale etmeden bunu gerçekleştirebilirdi."
Çiçek, konuşmak isteyen avukatın söyleyeceklerini tartışma bölümünde ve soru-cevap
bölümünde dile getirebileceğini belirterek, "Maalesef özgürlükleri yeteri
kadar özümseyememiş olanların özgürlük taleplerini de bu anlamda karşılamakta
zaman zaman zorlandığımızı ifade etmek istiyoruz. Ama demokrasi biraz da sabır
gerektirir, o sabrı da hep birlikte gösteriyoruz" dedi.
YARGIYA ERİŞİM
Çiçek, yargıya erişimin, usul ve kitabına, uluslararası hukuka uygun olması
gerektiğini ifade ederek, "kabadayıca" bir yaklaşımın yargıya erişim
olarak nitelendirilemeyeceğini söyledi.
Yargıya erişimin sadece Türkiye'nin ihtiyacı olan bir konu olmadığını, bunun,
uluslararası camianın da gündeminde bulunduğunu anlatan Çiçek, "Yargıya
erişimle ilgili sorunların çözümlerini kendi içimizde bulmamız mümkün değil.
Bunlar sorunları kısa süreli çözecektir. Sorunların çözümünde daha önemli ve
uluslararası boyutta adımlar atılmalı" diye konuştu.
Çiçek, adalete erişimin dinamik bir sorun olduğunu vurgulayarak, adalete erişimin
bir tek formülle çözülüp "artık üzerinde konuşmaya gerek yok" denilebilecek
bir konu olmadığını söyledi.
Değişen ihtiyaçlar, değişik ihtilaf şekilleri ve sınır aşan suçlar bulunduğunu
hatırlatan Çiçek, bu nedenle adalete erişim konusunu tüm ülkelerin gündeminde
tutması gerektiğini belirtti.
Çiçek, her ülkenin aynı hukuk sistemini uygulamadığını, bu nedenle de adalete
erişimde farklılıklar bulunduğunu kaydederek, adalete erişimin değişik boyutları
olduğunu söyledi.
Adalet Bakanı Çiçek, bu konuda yasal düzenleme yapmanın, en az zahmetli iş
olduğunu ifade ederek, sempozyumda çıkacak görüşler doğrultusunda yeni yasa
düzenlemeleri yapılabileceğini ama yapılacak yasal düzenlemeleri uygulayacak
olanların da kişiler olduğunu vurguladı.
TÜRKİYE'DEKİ HUKUK EĞİTİMİ
Türkiye'deki hukuk eğitimi üzerinde ciddi şekilde düşünülmesi gerektiğini kaydeden
Çiçek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"70 milyonluk ülkede, 31 hukuk fakültesi var. Bu sayı bir açıdan bakıldığında
göğsümüzü kabartıyor. Ama buna rağmen kaliteli bir eğitim var mı dersek, bu
konuda geriye gittiğimizi herkesin kabul etmesi gerekir. Bugün sadece 5 hukuk
fakültesinde, hukuk programlarını uygulayacak bilim adamı var.
4 yıllık hukuk eğitimi, hukuk müktesebatını elde etmede yeterli değil. YÖK Başkanı ile geçmişte yaptığımız bir toplantıda bu eğitimin en az 5 yıl olması konusunda görüş birliğine varıldı. 4 yıllık eğitimle bu kadar karmaşık hukuki konuları ve adalete erişim projelerini hayata geçirmede ciddi şekilde zorlanıyoruz." Çiçek, zamanın süratle değiştiğini ve değişen dünya şartlarında bazı konuların çok önemli hale geldiğini anlatarak, "Benim üniversitede okuduğum dönemlerde çevre hukuku yoktu. Fikri ve sınai haklar diye bir ders yoktu. Hatta en önemli konular seçimlik ders olarak belli bir öğrenci grubu okuyabiliyordu.
Halbuki bunlar bugün hem dünyamızın hem de ülkemizin en önemli konuları haline
geldi" dedi. Cemil Çiçek, bu toplantının son derece önemli olduğunu vurgulayarak,
sempozyumdan çıkacak sonuçlardan azami ölçüde faydalanacaklarını söyledi. Kürsüdeki
konuşmasının ardından salon çıkışına yönelen Çiçek, başka bir avukatın kendisine
yönelik sözlerine karşılık da, "Emredersiniz. Bekliyoruz burada. Her şeyi
usulüne göre söylersek dinleriz. Ama yapılan doğru değildi. Onu bilesiniz"
diye konuştu. Bu arada, toplantıda, bakanın konuşması sırasında ÇHD üyesi bir
avukatın bildiri dağıtma girişimi de engellendi.
VALİ GÜLER
Sempozyumun açılış konuşmalarının ardından, İstanbul Valisi Muammer Güler de,
uluslararası toplantıda bir bakan konuşurken, düzenin bozulmasını son derece
"ayıp" bulduğunu söyledi.
Güler, biri görüşlerini ifade ederken, başkasının müdahale etmesinin uygun olmadığını belirterek, "Kaldı ki, hak ve özgürlüklerin kullanılması, başkalarının hak ve özgürlüklerini kullanmasına mani olacak şekilde kullanılamaz" dedi.