Teziç, yükseköğretim yasa taslağı konusunda görüşlerini almak amacıyla üniversitelerin öğrenci konseyi temsilcileriyle YÖK'te biraraya geldi.

Haber Giriş : 10 Ocak 2004 16:05, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Teziç, yükseköğretim yasa taslağı konusunda görüşlerini almak amacıyla üniversitelerin öğrenci konseyi temsilcileriyle YÖK'te biraraya geldi.

YÖK Başkanı Prof. Dr. Erdoğan Teziç, üniversiteleri öğrenci temsilcilerinden, yükseköğretimle ilgili konularda rahatsızlık duydukları sorunları dile getirmelerini isteyerek, ''Sizleri kanun maddelerinin dar çerçevesine sıkıştırmak istemiyoruz. Statüleriniz kendi iradelerinizle, bizlerle ortak bir biçimde ortaya çıkabilmeli'' dedi.

Toplantının basına açık bölümünde öğrencilere seslenen Teziç, YÖK ve üniversitelerin üzerinde en çok tartışılan kurumlar olduğunu belirterek, ''İçinde yaşadığımız kurumları değerlendirmek hepimizin sorumluluğunda. İçinde yaşadığımız kurumların iyiye gitmesi, gelişmesi bizlerin özenle her alanda düşünmemizi zorunlu kılıyor'' dedi. İçinde bulunulan kurumların gelişmesine duyarsız kalmanın, özellikle de eğitim-öğretim ortamlarında kabul edilemeyeceğini vurgulayan Teziç, öğrencilerin sorunlara son derece duyarlı olduğunu ifade etti.

Teziç, ''45 yıllık meslek hayatımda öğrencilerden çok şey öğrendim. Sizlerden alacağımız bilgilere, sizlerin görüşlerine, üzerinde çalıştığımız metnin tamamlanabilmesi için muhakkak gereksinme var'' diye konuştu. Öğrencilere, üzerinde çalışılan taslak metnin gönderildiğini ifade eden Teziç, şöyle konuştu: ''Sizlere göndermiş olduğumuz taslak metin, daha doğrusu bir çalışma metni diyelim, tamamlanmış bir metin değil. Sadece üzerinde görüşme yapabileceğimiz, gündemin başlıklarını oluşturan bir metin var. Bu metin üzerinde elbette sizlerin de görüşleri, düşünceleri vardır. Ama bundan daha önemlisi sizleri, elinize sunulmuş olan taslak metniyle sıkıştırmak, çerçevelemek gibi bir düşünceden hareket etmiyoruz. Bizim öğrenmek istediğimiz, yaşadığınız üniversite ortamında, sosyal hayatınızda, öğrenim hayatınızda, idareyle ilişkilerinizde hangi sorunlar sizleri rahatsız ediyor. Memnun olduklarınızı söylemeyin. Asıl rahatsızlık duyduklarınız bizim için önemli. Hepimiz öğrenciydik. Bizler sizlerin karşısında emekli öğrencileriz. O deneyimleri bizler de yaşadık. Ama içinde bulunduğunuz koşullar çok farklı. Bu farklı koşullarda farklı sorunlar ortaya çıkıyor.

Biz onlardan kopmuş olabiliriz her ne kadar içinde olsak da. Ancak ille de taslak üzerinde görüş belirteceğim diye düşüncelere kapılmayın. Bunun dışında özgür bir alanda düşüncelerimizi oluşturalım. Sivil toplumun özelliği, doğruların kimsenin tekelinde olmadığı bir toplum yapısıdır. Doğrular kimsenin tekelinde olmadığı zaman orada yaratıcı bir kaos vardır. Kaosu bir keşmekeş olarak almıyorum, onun içinde muhakkak yaratıcı düşünceler vardır. Bunu en iyi dile getirecek olan sizlersiniz. Onun için görüşlerinizi dile getirirken öncelikle sizleri rahatsız eden konular üzerinde görüşlerinizi dile getirin. Taslakla ilgili konudaki sakıncalar, nelerdoğru, neler yanlış, bunları dile getirin. ''

"İLKELERİ BELİRLEYELİM"
Öğrenci konseyleri hakkında da görüş almak istediğini ifade eden Teziç, bu konunun yönetmelikle düzenlendiğini anımsattı. Söz konusu yönetmeliğin çok dinamik bir alanı düzenlediği belirten Teziç, şunları kaydetti: ''Sizleri kanun maddelerinin dar çerçevesine sıkıştırmak istemiyoruz. Parlamentonun iradesiyle statülerinizin düzenlenmesinin getireceği sakıncalar var. Bu alan siyasi tercihin el uzatacağı bir alan olmamalı. Statüleriniz kendi iradelerinizle, bizlerle ortak bir biçimde ortaya çıkabilmeli. İlle kanuna konsun dediğimiz şey ancak olsa olsa ilkeler olur. Öğrenci konseylerinin üniversitelerin ayrılmaz parçası olduğunu, onsuz olmaz koşulunu dile getiririz. Ama düzenlemeler bir yönetmelikle esnek, zaman içinde de değişebilecek şekilde düzenlenebilmeli düşüncesindeyim bir hukukçu olarak. Toplantının sonuna doğru temel ilkeyi kanuna nasıl yerleştirebileceğimizin kararını da vermiş oluruz.''

Gazetecilerin, öğrencilerin görüşlerinin taslağa hangi oranda yansıyacağını sormaları üzerine Teziç, diğer kuruluşlar ne kadar etkili olduysa öğrencilerin görüşlerini de aynı oranda dikkate alacaklarını söyledi. Kendisi için olumsuz tepkilerin önemli olduğunu dile getiren Teziç, ''Yoksa, şu güzel, bu güzel denildiği zaman bir düşünce oluşturamam. Zekanın gelişmesi ancak problemler karşısındadır. Yöneticilikte de bu bunun bir parçasıdır'' diye konuştu.

ARAŞTIRMA FONLARI
Bir gazetecinin, üniversitelerin araştırma fonlarının kullanılmayan bölümlerinin bütçeye aktarılması konusundaki sıkıntıyı dile getirmek amacıyla Maliye Baka Kemal Unakıtan ile dün görüştüğünü anımsatarak, ''Ancak Maliye Bakanı (Biz zaten faizle borç ödüyoruz. Ancak çok acil konularda yardımcı olabiliriz) şeklinde açıklama yaptı. Bu açıklama sizi tatmin etti mi?'' sorusuna Teziç, şu karşılığı verdi: ''Uygulamayı göreceğiz. Dün verilen bir teminat var. O teminata inanmak isterim. Çünkü devletin sözü yeterlidir benim için. Onun aksini düşünmek dahi istemem. Bu teminat, üniversitelerin araştırma alanında maddi olanakların kısıtlanmayacağı yönündedir. Öteki ayrıntıdır, zaman içinde kendini gösterecektir. Varsayım kurarak tartışmak değil, olaylar çıktıkça tartışmak, değerlendirmek sanırım daha iyi olur. Çünkü ben hukukçuyum, müneccimlik yapamam.''

Haberx.com

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber