Kamu kurumlaridaki taşeron işçiler mağdur
Özelleştirilen kurumlarda, sözleşmede belirtilen "belirli yatırımların yapılması, belirli bir süre zarfında işçi çıkartılmaması ve kamu hizmetini yapmak için yeni işe alınacakların özlük ve sosyal haklarının gözetilmesi" gibi şartların hiç birisinin yerine getirilmediği, bu konuda konulmuş müeyyidelerin zayıf olması yüzünden firmaların sözleşmeye uymak yerine düşük olan cezaları öde-meye yöneldikleri belirtiliyor. Devir sözleşmelerinin takibi konularında boşluklar bulunduğu için özellikle taşeron firmalara bağlı olarak kamu hizmeti veren çalışanların durumları konusunda Özelleştirme İdaresi Başkanlığı veya Çalışma Bakanlığı nezdinde de yasal bir zorunluluk hissedilmediği için herhangi bir adım atılmıyor.
Kamu hastaneleri gibi henüz özelleştirilmemiş kurumlarda bile taşeronlaşma yemek, güvenlik, temizlik hizmetleri ve laboratuvar hizmetlerinde bütün hızıyla sü-rerken, özelleşen kurumlarda çalışanlar bakımından tam bir dram yaşanıyor. Aynı kurumda "kamu hizmeti" veren kamu işçisi veya memur özlük hakları, iş güvencesi ve çalışma koşulları bakımından göreli bir rahatlığa sahipken, asgari ücretle taşerona çalışanlar bu hakların hiç birisine sahip değil.
Öte yandan örneğin üniversite hastanelerinde laboratuvar-röntgen hizmetleri için hastanenin kendi teknik imkanları ve ekipmanı yarım ka-pasite bile kullanılmayıp, dışarıdan aynı işler için hizmet alımı yapılması yaşanan bu sorunların israf boyutunu da gözler önüne seriyor. Kamuda güvenlik, yemek ve temizlik hizmetlerinin yüzde 70'inin taşeron firmalar tarafından sağlanmaya başlandığı, özelleşti-rilen kurumlarda ise o kurumun kamuya sağladığı ana hizmet kalemlerinin yarısına yakınının o kurumu satın alan firma tarafından taşeron şirketlere yaptırıldığı belirtiliyor.
GÖRMEZDEN GELİNİYOR
DİSK'e bağlı Devrimci Sağlık İşçileri Sendikası Genel Sekreteri Dr. Arzu Çerkezoğlu, sağlık sektöründe çoğu kez görmezden gelinen taşeronlaşma sistemini şöyle özetliyor: Hastane yönetimlerinin belirledikleri tahmini bedelde, işçilerin ücretleri 'asgari ücret' üzerinden hesaplanıyor. Haklar için herhangi bir bedel öngörülmüyor; fazla mesai, bayram izni, ikramiye vb. hesaplamaya dahil edilmiyor.
'Adalet sağlanmalı'
Memur-Sen Konfederasyonu Genel Başkanı Ahmet Aksu ise, kamu hizmetlerindeki taşeronlaşma furyasının kamu çalışanlarını olduğu kadar çalışma barışını da olumsuz etkilediğini belirterek, memur temsilcileri olarak olarak bu durumdan çok büyük rahatsızlık duyduklarını belirtti. Hiç bir sendikal ve sosyal hakkı bulunmayan bu tip çalışanların "kamu hizmeti" verdikleri gözönünde bulundurularak, hükümetin bu kesim için somut ve ciddi adımlar atması gerektiğini vurgulayan Aksu, "Bu görüntünün öncelikle bir sorun olarak kabul edilmesi gerekmektedir" dedi.