Piyasalar oyunu bozdu

Tamamen ekonomik gerekçelerden uzak, siyasi bir kararla Türkiye'nin notunu düşüren sıfırcı hocalara piyasalardan ve yatırımcılardan tokat gibi karşılık geldi. Fitch'in Türkiye'nin notunu yatırım yapılabilir seviyenin altına, Standard &Poor's'un not görünümü negatife düşürmesinin ardından piyasalarda ilk işlem gününde Türk varlıkları hızla değer kazandı. Cuma akşamı Türkiye'nin notunu düşüren kredi derecelendirme kuruluşlarının hedeflerinde Cumhurbaşkanlığı sistemi ve referandum olması dikkat çekmişti. Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarının siyasi kararla Türkiye'nin notunu düşürmesini dikkate almayan piyasalarda dolar, dün Merkez Bankası'nın da adımlarıyla hızla gerileyerek 3.78'in altını görürken, Borsa İstanbul da yüzde 2.88 değer kazanarak Nisan 2016'dan bu yana en yüksek seviyeye çıktı. Yabancılar başta olmak üzere yatırımcıların, TL'nin değer kaybedeceği yönündeki açtıkları pozisyonları da toplu olarak kapattıkları görüldü.

TL YÜZDE 2 DEĞERLENDİ

Kısa vade için TL'de en kötünün geride kalmış olabileceği beklentisi ve Merkez Bankası'nın swap ve 2 puana ulaşan sıkılaştırma adımlarının da desteğiyle dolar, sert düşüşle 3.78'in altına gerilerken, TL bu yıl ilk kez gelişmekte olan ülke para birimlerinden pozitif ayrıştı. Dolar, Fitch kararı öncesi geçen hafta 3.91'i gördükten sonra cuma günü 3.87'de tamamlamıştı. TL, dün dolar karşısında yüzde 2'den fazla değer kazandı. Doların hızla gerilemesinde Merkez Bankası'nın hamleleri de etkili oldu. Bankacılar, swap olarak da tanımlanan Merkez Bankası'nın açtığı 1 milyar dolarlık 1 hafta vadeli TL depo karşılığı döviz depo ihalesine gelen talebin 900 milyon dolar ile sınırlı kalmasının doların düşüşünü hızlandırdığını söylediler.

EN KÖTÜ GERİDE KALDI

Ayrıca bankacılar, geçen temmuzdan bu yana TL'nin dolar karşısında değer kaybedeceği yönünde açılan pozisyonların da dün itibariyle ilk kez toplu olarak kapandığına dikkat çektiler. Bankacılar bu durumu "TL için şu aşamada yeni bir gelişme olmaz ise en kötü geride kaldı diyebiliriz" diye yorumlayarak, yeni pozisyonların TL'nin değer kaybı yönünde açılmayabileceğini söylediler.

Gedikli: Kararın subjektif olduğu gün gibi ortaya çıktı

Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Bülent Gedikli, kredi derecelendirme kuruluşlarının cuma günü Türkiye'nin kredi notuna ilişkin yaptıkları değerlendirmelerin ardından Twitter üzerinden şunları söyledi: 'Anayasa referandumu yaparsanız' diye başlayan not kararı ekonomik değil siyasidir, içişlerine müdahaledir. Bunu görmemezlikten gelmek imkansız. Geçen hafta 'Türkiye'nin notunu indirirseniz kendi itibarınızı kaybedersiniz' demiştim. Uluslararası arenada bu skandal konuşuluyor. Fitch ve S&P'nin yapmaya kalktığı operasyona ne piyasalar ne de yatırımcılar aldırış etmedi, kararın subjektif olduğu gün gibi ortaya çıktı. Türkiye her türlü manipülasyon ile ilgili hukuki süreç başlatma hakkını kullanabilecek özgüvendedir. Buna herkes dahildir.

JAPON RATİNG KURULUŞU JCR: TAAHHÜTLERİNİ ÇİĞNEDİLER

Japon Credit Rating (JCR) Eurasia Başkanı Orhan Ökmen, önemli olayların arifesinde not değişikliği yapmamanın derecelendirme literatürünün metodolojik olarak önemli bir taahhüdü olduğunu bildirdi. Ökmen, yaptığı açıklamada, oldukça dolu bir gündemle Türkiye'nin şu anda, usulün tekniğin önünde olduğu istisnai bir konjonktürden geçtiğini ifade etti.

TARAFSIZLIK KURALI

Önemli olayların arifesinde not değişikliği yapmamanın derecelendirme literatürünün metodolojik olarak önemli bir taahhüdü olduğunu belirten Ökmen "Böylesine istisnai konjonktür dönemlerini dikkate almadan yapılacak bir not değişikliğinin, haksızlık ve adaletsizlik durumu oluşturacağı bilinen bir sonuçtur. Gündem konularının sonuçlarının şekillenmesini beklemek öngörü hatasını, haksızlığı ve adaletsizliği önleyecek en doğru yöntemdir" açıklamasını yaptı. Ökmen, Türkiye'nin yatırım yapılabilir notlarını koruma konusunda zorlandığı bir noktaya geldiği ancak, konjonktürün böylesine istisnai dönemlerinde, usulün teknikten önce gelmesi gerektiğinin en açık ve en önemli tarafsızlık kuralı olduğunu kaydetti. Gündem konularının netleşmesini beklemeden not değişikliğine gidilmesinin, gündem konularının bir kısmının sonuçları üzerinde lehte ve aleyhte pozisyon yarattığının bilindiğini ifade eden Ökmen "Reyting kuruluşlarının, ülkelerde ilave pozisyon yaratmamaya veya ülkelerin kendi pozisyon sonuçları üzerinde etkili olmamaya özen göstermeleri beklenir. Not aksiyonlarının gerekçelerinde teknik olarak herhangi bir faktörel hatanın olmamış olması, usul hatasının varlığını yadsımaz" dedi.