Cerrahpaşa Tıp Fakültesindeki 'kasıtlı zamanaşımına' Danıştay göz yummadı

Kaynak : Yeni Şafak
Haber Giriş : 28 Şubat 2007 07:40, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Kızamık tanısıyla Cerrahpaşa'ya kaldırılan Bilal Aslan, tedavinin ardından öldü. Aile suç duyurusunda bulundu. Üniversite Kurulu'nun 5 yıl boyunca ' doktorları yargılamaya gerek yok' ısrarı soruşturmayı zamanaşımınına uğrattı. Danıştay şimdi kuruldaki 'iki dekan ve 7 öğretim üyesi'nin yargılanmasını istiyor

Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi'ne 2 Temmuz 2000 tarihinde kızamık ve bronkopnonomi ön tanısıyla yatırılan iki yaşındaki Bilal Aslan, bir süre yoğun bakımda tedavi gördükten sonra hayatını kaybetti. Bilal'in vefatının ardından baba Fani Aslan oğlunun ölüm raporunu alamadı. Bunun üzerine baba Aslan, 'doktorların ihmali olduğu' gerekçesiyle Fatih Cumhuriyet Başsavcılığı'na 10 Mart 2003 tarihinde suç duyurusunda bulundu. Başsavcılık, YÖK'ün 'Öğretim üyelerini üniversite bünyesinde oluşturulacak kurulun soruşturmasını' düzenleyen 53. maddesi uyarınca görevsizlik kararı vererek, dosyayı İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü'ne gönderdi.

SORUŞTURMA GEREKSİZ!

Üniversite Kurulu, tedaviyi yapan doktorlar hakkında, 'soruşturmaya gerek yoktur' kararına vardı. Kurulun kararını resen inceleyen Danıştay 2. Dairesi, fezlekenin eksik düzenlendiğine karar verip, bilirkişi incelemesi talebinde bulunarak, İÜ Kurulu'nun kararını bozdu. Daha sonra Rektörlük tekrar, 'yargılamaya yer yoktur' kararını Danıştay 1. Dairesi'ne sundu. Daire, kararı eksik bulduğunu belirterek, kurulun inceleme kararını tekrar bozdu. Bunun üzerine kurul, eski kararını yeniledi ve soruşturmanın zamanaşımı süresi 31 Ağustos 2005'te doldu.

İNCELEME EKSİK

Danıştay, İÜ Rektörlüğü Soruşturma Kurulu'nun bozma kararına rağmen sorumluların tespitine gitmediğini ve Kurulun, suç zamanaşımına uğradıktan sonra karar verdiğine dikkat çekerek, Kurul üyeleri hakkında yargı yolunu açtı. Buna göre, Kurul Başkanı Prof. Dr. Aydan Şirin ile üyeler Siyasal Bilgiler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Faruk Sönmezoğlu, İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Suat Sezgin, Prof. Dr. Feryal Orhun Basık, Prof. Dr. Öznur Bülend Seçkin, Prof. Dr. Dinçer Gülen, Prof. Dr. Hasan Erman, Prof. Dr. Mithat Dinçer ve Prof. Dr. Tankut Centel hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulmasına karar verildi. Rektörlük ise kurul üyelerinin suçun zamanaşımına uğramasında 'herhangi bir kusur, kasıt ve ihmallerinin bulunmadığından' 'yargılanmalarına yer olmadığı' kararını verdi.

Danıştay 1. Dairesi, üniversite bünyesinde olayı soruşturmakla görevli olanların görevlerinin gereğinin eylemin tüm yönleriyle araştırılması ve olayın eksiksiz bir şekilde ortaya çıkarılmasını sağlamak olduğunu hatırlattı. Daire, bozma kararlarında belirtilen noktaların araştırılması ve ortaya konulmasından ısrarla kaçınıldığını, eksik incelemeye dayalı kararlar verildiği ve suçun zamanaşımına uğratıldığını belirterek, komisyon üyelerinin 'yargılanmasına yer olmadığı kararını' oy çokluğuyla bozdu. Bunun üzerine adı geçen öğretim üyeleri, ölüm olayının soruşturulmasında zamanaşımına neden oldukları iddiasıyla 'görevi ihmal' suçundan, bir yıldan üç yıla kadar hapis istemiyle İstanbul Asliye Ceza Mahkemesi'nde yargılanacak.

Oğlum bile bile ölüme gönderildi

Baba Fani Aslan, oğlunun taburcu edilmek üzereyken tekrar operasyona alınarak bile bile ölüme gönderildiğini iddia etti. Aslan, yaşadıklarını şöyle anlattı: 'Oğlum annesinin kucağından zorla alındı ve ameliyat edildi. Doktorlar arasında tartışma yaşandı. Oğlumun doktoru Naim Yoloğlu, iyi olduğunu artık taburcu edilebileceğini söylemesine rağmen başka bir doktor buna engel oldu. Oğlumun ölüm raporunu bana vermediler. Çünkü onların hatası var. Haklarında açılan ceza davasından sonra maddi ve manevi tazminat davası açacağım.Ben yandım başkaları yanmasın.'

Çalmadığı kapı kalmadı

Baba Fani Aslan, kendisine yardım eli uzanması için Cumhurbaşkanlığı, Sağlık Bakanlığı, Adalet Bakanlığı, İnsan Hakları Derneği, İstanbul Valiliği, İstanbul Üniversitesi, TBMM İnsan Hakları Komisyonu ve Dünya Bilgi Toplama Merkezi'ne onlarca dilekçe gönderdi. Ancak, hiçkimseden cevap alamadı.

Hastayı görmeden rapor veren doktor yargılanacak

Danıştay 1. Dairesi, hakkında soruşturma açılan şüpheliyi görmeden yüksek tansiyon ve yüksek kolesterol tanısı konularak sağlık kurulu raporu düzenleyen öğretim üyesi doktorların 'görevi kötüye kullanma' suçundan yargılanmalarına karar verdi. Alınan bilgiye göre, hakkında kamu kurumunu dolandırmak suçundan soruşturma açılan Şevket Sadıç'a, Adnan Menderes Üniversitesi Hastanesi'nce, yüksek tansiyon ve yüksek kolesterol tanısı konularak sağlık kurulu raporu düzenlendi. Sadıç, savcılık ifadesinde, hiç bir sağlık kuruluşuna müracaat etmediği halde Adnan Menderes Üniversitesince eşi ve kendisi için rapor düzenlendiğini belirtti. Bu ifade üzerine, hastane Başhekimi Hakan Gemalmaz ile öğretim üyeleri Tarkan Tekten, Alper Onbaşılı ve Ceyhun Ceyhan hakkında, 'hastayı görmeden, muayene ve tetkikleri yapılmadan sağlık kurulu raporu düzenledikleri' iddiasıyla Aydın Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunuldu. Danıştay 1. Dairesi , bu kişilerin 'görevi kötüye kullanma' suçundan yargılanmalarına karar verdi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber