CHP nasıl '367' derece döndü?

Haber Giriş : 17 Nisan 2007 08:54, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Cumhurbaşkanı seçimi için ?184 yetmez, 367 şart? görüşünü savunan YÖK Başkanı Prof. Dr. Erdoğan Teziç'in ardından CHP'nin de bu konuda tam bir çelişki içinde olduğu ortaya çıktı.

Cumhurbaşkanı seçimi için Meclis Genel Kurul toplantı yetersayısıyla ilgili olarak ?184 yetmez, 367 şart? görüşünü savunan YÖK Başkanı Prof. Dr. Erdoğan Teziç'in ardından CHP'nin de bu konuda tam bir çelişki içinde olduğu ortaya çıktı.

AK Parti'den birinin Köşk'e çıkmasını engelleme amacıyla Anayasa'yı bugünün şartlarına göre yorumlayarak, Cumhurbaşkanlığı seçiminde ilk turda Genel Kurul'da 367 milletvekilinin bulunmasının şart olduğunu ileri süren ve aksi halde Anayasa Mahkemesi'ne gideceğini söyleyen CHP 1996'da, bütün kararlarda 184 yetersayısının uygulanacağı gerekçesiyle Meclis İçtüzüğü'nde değişiklik yaptırmış.

İŞTE O ÖNERGE

Tarih Mayıs 1996. TBMM'de İçtüzüğün Başlığı ile Bazı Maddelerinin Değiştirilmesi ve İçtüzüğe Bazı Maddeler Eklenmesi Hakkındaki düzenleme görüşülüyor. Dönemin CHP Hatay Milletvekili Atilla Sav ve arkadaşları, düzenlemeyle ilgili olarak bir itirazda bulunuyor. CHP milletvekillerinin Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı'na sunduğu 16.05.1996 tarihli önergede ?TBMM İçtüzüğü'nün 105. maddesinin son fıkrasının son cümlesi olan ?Güvenoyu verenlerin sayısı, güvensizlik oyu verenlerden fazla ise Bakanlar Kurulu güven almış olur' hükmünün metinden çıkarılması? isteniyor. CHP'lilerin bu önergesi TBMM'de kabul ediliyor.

CHP'NİN GEREKÇESİ: ANAYASA'NIN 96. MADDESİNE AYKIRI

CHP'liler bir sayfalık ?gerekçe?lerinde, Cumhurbaşkanı seçimi konusunda bugün ?yetmez? dedikleri 184 için açık bir şekilde ?Bu bir ilke kuralıdır. Her konuda yetersayısı 184'tür? tespitinde bulunuyor. CHP'li milletvekillerinin ?gerekçe?si aynen şöyle: ?Bu hüküm Anayasa'nın 96. maddesine aykırıdır. Çünkü Anayasa'nın 96. maddesinde ?Türkiye Büyük Millet Meclisi üye tamsayısının üçte biri ile toplanır ve toplantıya katılanların salt çoğunluğu ile karar verir, ancak karar yetersayısı hiçbir şekilde üye tamsayısının dörtte birinin bir fazlasından az olamaz' denmektedir.?

?HER KONUDA YETERSAYISI 184'TÜR?

CHP'liler gerekçelerinde bunun bir ilke kuralı olduğuna vurgu yapıyor. Gerekçede, ?184 yetmez, 367 şart? diyen bugünkü CHP'ye ?tokat niteliğinde? açıklamalar yapılıyor: ?Bu bir ilke kuralıdır. Anayasa'da tersine bir hüküm yoksa bütün kararlarda bu yetersayı uygulanır. Bu sayıyı sağlamayan oylama ile karar alınamaz. Bu karar ister güvenoyu olsun, isterse başka bir konu olsun.? Anayasa'da özel nitelikli çoğunluk gerektiren hükümlerin de olduğu hatırlatılan gerekçede, Cumhurbaşkanı'nın seçimini düzenleyen 102. maddeye de atıfta bulunuluyor. CHP'liler gerekçelerinde şöyle diyor: ?Anayasa'da özel nitelikli çoğunluk gerektiren hükümler vardır. Örneğin 99. ve 111. maddeler ile güvensizlik oyu için üye tamsayısının salt çoğunluğu gerekmektedir. 84, 94 ve 102. maddelerde de özel çoğunluk gereklidir.?

O CHP'LİLERLE GÖRÜŞTÜK

Teklifin altında dönemin CHP'li şu milletvekillerinin imzası var: Hatay Milletvekili Atilla Sav, İçel Milletvekili Oya Araslı, CHP İzmir Milletvekili Birgen Keleş, CHP Erzincan Milletvekili Mustafa Kul, CHP Antalya Milletvekili Yusuf Öztop, CHP Bursa Milletvekili Yahya Şimşek, CHP Konya Milletvekili Nezir Büyükcengiz, CHP Muğla Milletvekili Zeki Çakıroğlu. Önergenin altında imzası bulunan isimlerden bugün halen CHP'de milletvekili olan bile var. Oya Araslı bugün CHP'nin Ankara Milletvekili, Birgen Keleş ile Atilla Sav ise CHP Parti Meclisi üyesi.

PROF. ARASLI, DAHA SAĞLAM BİR SAVI YENİ GÖRMÜŞ!

1996'daki önergenin altında imzası bulunan CHP'lilerden bugünün Ankara Milletvekili Oya Araslı'ya önce partisinin 367 şartına katılıp katılmadığını sorduk. ?Tabiî ki toplantı yeter sayısı 367'dir? diyen Anayasa Hukuku Profesörü Araslı, 1996'daki önergelerini hatırlatmamız üzerine ise ilginç ifadelerle ?burada bir fikir değişikliği olmadığını? iddia etti. Yılların hukukçusu CHP'li Araslı, şöyle dedi: ?Bir bilim adamı kendi savunduğundan daha sağlam esaslara dayalı bir sav görüyorsa ve sırf ?daha önceki tarihte böyle düşünmemiştim' diyerek buna katılmıyorsa bu bilimsel ahlaka aykırı olur.?

vakit

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber