Uygulama ve araştırma merkezleri ne kadar verimli?
Yükseköğretim kurumlarında nicelik olarak inanılmaz sayıda artan uygulama ve araştırma merkezleri beklenilen verimliliği ve kaliteyi sağlamıyor!

Bilindiği üzere, 2547 Yükseköğretim Kanunu'nun 3 üncü maddesinin (j) fıkrasında; "Uygulama ve Araştırma Merkezleri"; "Yükseköğretim kurumlarında eğitim öğretimin desteklenmesi amacıyla çeşitli alanların uygulama ihtiyacı ve bazı meslek dallarının hazırlık ve destek faaliyetleri için eğitim - öğretim, uygulama ve araştırmaların sürdürüldüğü bir yükseköğretim kurumudur." şeklinde tanımlanmıştır.
Öte yandan, mezkür Kanunun 7 nci maddesinin 2/d fıkrasında; "Yükseköğretim kurumları içinde bölüm, anabilim ve anasanat dalları ile uygulama ve araştırma merkezi açılması, birleştirilmesi veya kapatılması; konservatuvar, meslek yüksekokulu veya destek, hazırlık okul veya birimleri kurulması ile ilgili olarak doğrudan veya üniversitelerden gelecek öneriler üzerine karar vermek," yer alan düzenlemeye göre uygulama ve araştırma merkezi açılması, birleştirilmesi ve kapatılması görevi Yükseköğretim Kurulunun görevleri arasında sıralanmıştır.
Yukarıda yer verdiğimiz mevzuat çerçevesinde, 20 Haziran 2020 tarihi itibarıyla Yükseköğretim Kurulunun web sayfasında yer alan Yükseköğretim Bilgi Yönetim Sistemi (https://istatistik.yok.gov.tr/) adresi üzerinden temin ettiğimiz verilere göre, bazı başlıklar üzerinden bir takım verileri sizlerle paylaşalım.
Statü |
Merkez Sayısı |
Devlet Üniversiteleri |
3008 |
Vakıf Üniversiteleri |
720 |
Toplam |
3728 |
Devlet ve Vakıf Üniversitelerinde Toplam Uygulama ve Araştırma Merkezi Sayısı
Tablo:1
Devlet Üniversitesi Adı |
Merkez Sayısı |
Sağlık Bilimleri Üniversitesi |
89 |
Hacettepe Üniversitesi |
88 |
Ankara Üniversitesi |
78 |
İstanbul Üniversitesi |
75 |
Akdeniz Üniversitesi |
63 |
Dokuz Eylül Üniversitesi |
61 |
Selçuk Üniversitesi |
56 |
Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi |
51 |
ODTÜ |
50 |
Süleyman Demirel Üniversitesi |
50 |
En çok uygulama ve araştırma merkezi bulunan 10 devlet yükseköğretim kurumu
Tablo:2
Vakıf Üniversitesi Adı |
Merkez Sayısı |
Üsküdar Üniversitesi |
39 |
İstanbul Aydın Üniversitesi |
36 |
Bahçeşehir Üniversitesi |
32 |
Başkent Üniversitesi |
26 |
Koç Üniversitesi |
24 |
İhsan Doğramacı Bilkent Üniversitesi |
23 |
İstanbul Gedik Üniversitesi |
22 |
İstanbul Bilgi Üniversitesi |
20 |
İstanbul Gelişim Üniversitesi |
18 |
Maltepe Üniversitesi |
18 |
En çok uygulama ve araştırma merkezi bulunan 10 vakıf yükseköğretim kurumu
Tablo:3
Yıllar |
Merkez Sayısı |
2006 |
11 |
2007 |
25 |
2008 |
88 |
2009 |
561 |
2010 |
113 |
2011 |
170 |
2012 |
218 |
2013 |
271 |
2014 |
298 |
2015 |
237 |
2016 |
178 |
2017 |
272 |
2018 |
293 |
2019 |
341 |
2020 |
167 |
Yıllara Göre Kurulan Merkez Sayısı
("Her ile bir üniversite" politikasının başlangıç süreci olan 2006 yılından itibaren listelenmiştir.)
Tablo:4
Yukarıdan yer alan veriler üzerinden bakıldığında, başta devlet yükseköğretim kurumlarında olmak üzere çok ciddi sayıda uygulama ve araştırma merkezinin varlığı olduğunu görüyoruz. Özellikle 2006 yılından sonra üniversiteler bünyesinde, 3 bin 243 uygulama ve araştırma merkezinin kurulduğu görülmektedir. Mevcut merkezlerin %86'sı anılan tarihten sonra kurulmuştur.
Peki bu derece uygulama ve araştırma merkezi sayısının artması yükseköğretimde istenilen bilimsel kaliteyi getirmiş midir ? Elbette hayır!
Merkezlerin isimlerine bakıldığında birçoğu öğretim üyelerinin uzmanlık alanlarına yönelik "kişisel ilişkilerle" açılmış, açıldıktan sonra ise personel ve mali kaynak yetersizliği sebebiyle üretkenliği oldukça düşük kalmış, ne uygulamanın ne de araştırmanın yapıldığı birer akademik birime dönüşmüştür.
Ayrıca üniversitelerde eğitim öğretim için oluşturulan sayısız laboratuvar varken bu merkezler için de ayrıca laboratuvarlar oluşturulmaya çalışılması kamu kaynaklarının etkili ve verimli kullanılamamasına da neden olmaktadır. Deneye dayalı araştırmaların mevcut laboratuvar imkanları ile yapılması, eğer üretim sürecine dönüşmesi gereken bir araştırma var ise bunların da teknokentler aracılığı ile yerine getirilmesi daha uygun bir yaklaşım olacaktır.
Rektörlerin basına verdiği açıklamalarda 30 tane uygulama ve araştırma merkezimiz var demesi mi anlamlıdır? Yoksa 5 merkezimizde yürütülen bilimsel çalışmalarda 10 proje başvurusu ve 50 bilimsel makale yayımlandı mı demek daha doğru olur? Üzücü bir durum ama niteliğin, daha ehemmiyetli olduğunu düşünen bir yükseköğretim yapısına ulaşamamış olmak halen varlığını koruyor!
Malum pandemi durumundan dolayı, aklımıza ilk gelen hususlardan birisi de; "AŞI" kelimesinin geçtiği kaç tane uygulama ve araştırma merkezi bulunduğu oldu. Bakıldığında, sadece Selçuk ve Erciyes Üniversitelerinde bu isimle uygulama ve araştırma merkezi olduğu görülmektedir. Bu üniversitelerin sürece ne kadar katkı sağladığı da ayrıca takip edilmesi gereken bir durumdur.
Son olarak, sayıları her geçen gün anlamsız bir şekilde artan bu merkezlerin yönetmelikle kurulup kapanması nedeniyle, Resmi Gazetenin bazı günler sadece bu merkezler için yayımlandığı izlenimi oluşmaktadır.