İmsak
Güneş
Öğle
İkindi
Akşam
Yatsı

Kamu 'kiracısını' her zaman çıkartabilir mi?

Yargıtay, idare tarafından sözleşmenin tek taraflı olarak feshine karar verilmiş ise de bu kararın her hangi bir ilama bağlanmaması nedeniyle, kiracıyı çıkartma işlemini iptal etmiştir.

Kaynak : Memurlar.Net - Özel
Haber Giriş : 02 Temmuz 2020 09:05, Son Güncelleme : 15 Ağustos 2021 19:01
Kamu 'kiracısını' her zaman çıkartabilir mi?

Hükümet Konağı müştemilatındaki çay ocağını işleten şahsa, yükümlülükleri yerine getirmemesi ve vadesinde ödemelerini yapmaması nedeniyle sözleşmenin tek taraflı feshedildiği ve davalıya kiralananı tahliye etmesi için bildirim yapıldığı belirtilmiştir.

Mahkemece, aldırılan bilirkişi raporlarına da itibar edilerek rapor doğrultusunda 23.367,00 TL asıl alacak ve 5.006,00 TL işlemiş faiz olmak üzere davanın kabulüne karar evrilmiş; hüküm, davalı tarafça temyiz edilmiştir.

Yargıtay Başkanlığı, bu kararı aşağıdaki gerekçeleri ile bozmuştur:

Kira akdinin sona erme sebepleri ve akdin feshinin biçim ve koşulları 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun (TBK) 327 vd. maddelerinde düzenlenmiştir.

Ancak, akdin feshi için bu maddelerde yer alan koşulların bulunması tek başına yetmez. Ayrıca bu konuda tahliye talebinin ilama bağlanmış olması gerekir.

Somut olayda, idare tarafından sözleşmenin tek taraflı olarak feshine karar verilmiş ise de bu kararın her hangi bir ilama bağlanmadığı anlaşılmaktadır.

T.C. YARGITAY ÜÇÜNCÜ HUKUK DAİRESİ

Esas

: 2017/9523

Karar

: 2019/5970

Tarih

: 01.07.2019

ÖZET

Davacı idare tarafından kira sözleşmesinde öngörülen yükümlülükleri yerine getirmemesi ve vadesinde ödemelerini yapmaması nedeniyle sözleşmenin tek taraflı feshedildiği ve davalıya kiralananı tahliye etmesi için bildirim yapıldığı belirtilmiştir. Kira akdinin sona erme sebepleri ve akdin feshinin biçim ve koşulları 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun (TBK) 327 vd. maddelerinde düzenlenmiştir.

Akdin feshi için bu maddelerde yer alan koşulların bulunması tek başına yetmez. Ayrıca bu konuda tahliye talebinin ilama bağlanmış olması gerekir.

Somut olayda, idare tarafından sözleşmenin tek taraflı olarak feshine karar verilmiş ise de bu kararın her hangi bir ilama bağlanmadığı anlaşılmaktadır.

Mahkeme kararı ile tahliye ilamı alınmadığı sürece akdin sözleşmede belirlenen tarihten önce sona erdiğinden söz edilemez ve dolayısıyla feshe dayalı olarak davalıdan cezai şart istenemez.

Mahkemece cari yıl kira bedeli tutarında tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi doğru olmadığı gibi, temyiz dilekçesinde davalı tarafça bildirilen ve karar tarihinden sonra yapıldığı anlaşılan ödemelerin de bu dosya alacağına ilişkin olup olmadığı değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekir.

MAHKEMESİ: SULH HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafça temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

YARGITAY KARARI

Davacı, dava dilekçesinde özetle, ...Hükümet Konağı müştemilatındaki çay ocağının, 2886 sayılı Devlet İhale Kanununun 51/g maddesi uyarınca pazarlık usulü ile 25/12/2009 tarihinden itibaren üç yıllığına davalıya kiraya verildiğini, davalının ihtar içerikli yazılarına rağmen sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmemesi sebebiyle sözleşmenin tek taraflı olarak feshedildiğini, 16/07/2012 tarihli ve 4911 sayılı yazı ile feshin bildirildiğini, kira sözleşmesinin 11. Maddesinde" kiracının taahüdünü sözleşme ve şartname hükümlerine uygun olarak yerine getirmemesi halinde sözleşme feshedilir ve cari yıl kira bedeli tazminat olarak tahsil edilir" hükmünün yer aldığını, davalının son kez yazı ile uzlaşmaya davet edildiğini, fakat sonuç alınmadığını belirterek sözleşmede öngörülen cezai tazminat, kira bedelleri, elektrik, su, ısınma bedellerinin gecikme zamları ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı, yasal süresi içinde davaya devam etmemiş ve ön inceleme duruşmasına katılmamıştır.

Mahkemece, aldırılan bilirkişi raporlarına da itibar edilerek rapor doğrultusunda 23.367,00 TL asıl alacak ve 5.006,00 TL işlemiş faiz olmak üzere davanın kabulüne karar evrilmiş; hüküm, davalı tarafça temyiz edilmiştir.

Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere, özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının aşağıdaki bentler dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.

Taraflar arasında 25.12.2009 başlangıç tarihli, üç yıl süreli ve yıllık 5.100,00 TL bedelli kira sözleşmesi imzalandığı hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Kira sözleşmesinin 11. maddesinde kiracının fesih talebinde bulunması, kira dönemi sona ermeden faaliyetini durdurması, kiralananı amacı dışında kullanması, taahhüdünü sözleşme ve şartname hükümlerine uygun olarak yerine getirmemesi veya işletme ruhsatının her ne sebeple olursa olsun iptal edilmesi hallerinde kira sözleşmesinin, 2886 Sayılı Devlet İhale Kanun'unun 62 nci maddesine göre tebligat yapmaya gerek kalmaksızın idarece feshedilerek, kesin teminatın gelir kaydedileceği ve cari yıl kira bedelinin tazminat olarak tahsil edileceği düzenlenmiştir. Davacı idare tarafından kira sözleşmesinde öngörülen yükümlülükleri yerine getirmemesi ve vadesinde ödemelerini yapmaması nedeniyle nedeniyle sözleşmenin tek taraflı feshedildiği ve davalıya kiralananı tahliye etmesi için bildirim yapıldığı belirtilmiştir. Kira akdinin sona erme sebepleri ve akdin feshinin biçim ve koşulları 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun (TBK) 327 vd. maddelerinde düzenlenmiştir. Akdin feshi için bu maddelerde yer alan koşulların bulunması tek başına yetmez. Ayrıca bu konuda tahliye talebinin ilama bağlanmış olması gerekir. Somut olayda, idare tarafından sözleşmenin tek taraflı olarak feshine karar verilmiş ise de bu kararın her hangi bir ilama bağlanmadığı anlaşılmaktadır. Mahkeme kararı ile tahliye ilamı alınmadığı sürece akdin sözleşmede belirlenen tarihten önce sona erdiğinden söz edilemez ve dolayısıyla feshe dayalı olarak davalıdan cezai şart istenemez. Yapılan açıklamalar ışığında mahkemece cari yıl kira bedeli tutarında tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi doğru olmadığı gibi, temyiz dilekçesinde davalı tarafça bildirilen ve karar tarihinden sonra yapıldığı anlaşılan ödemelerin de bu dosya alacağına ilişkin olup olmadığı değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan esaslar göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK'nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 01.07.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber