Devamsızlık tespitinde turnike kayıtları tek başına yeterli midir?
Danıştay 12. Dairesi, vergi müfettişi olarak görev yapan davacının, "Özürsüz ve kesintisiz 3-9 gün göreve gelmemek" fiiline ilişkin açılan davada turnike sistemindeki kayıtların tek başına işe gelmemeye delil kabul edilmesinin "hukuki güvenlik" ve "belirlilik ilkeleri"ne aykırı sonuçlar yaratacak gerekçesi ile işlemi iptal eden ilk derece mahkemesi kararını onadı.

Devamsızlık nasıl tespit edilmelidir?
Dosya içerisinde personelin işe giriş ve çıkışlarının anlaşılmasına yarayacak kamera kaydının olmadığı, davacının göreve gelmediği günlere ilişkin tutulmuş herhangi bir tutanak bulunmadığı gibi iş arkadaşlarının alınan ifadesinde de davacının gelmediği günlere ilişkin somut bir beyanda bulunulmadığı, bu durumda, turnike sisteminden geçmeme kaydının işe gelmeme sayılacağının personele ihtar edilmemesi ve sistemde yaşanacak olası arızalar sebebiyle turnike sistemindeki kayıtların tek başına işe gelmemeye delil kabul edilmesinin "hukuki güvenlik" ve "belirlilik ilkeleri"ne aykırı sonuçlar yaratacak olması ve davacının belirtilen günlerde işe gelmediğine ilişkin olarak hukuken geçerliliği bulunan somut tespitlere dayanılmaması sebebiyle dava konusu işlemde hukuka uygunluk görülmemiştir.
T.C.
DANIŞTAY
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No: 2020/2939
Karar No: 2023/5829
İSTEMİN KONUSU:
. Bölge İdare Mahkemesi... İdari Dava Dairesinin . tarih ve E:., K:. sayılı
kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem:
.Küçük ve Orta Ölçekli Mükellefler Grup Başkanlığında vergi müfettişi olarak
görev yapan davacının, "Özürsüz ve kesintisiz 3-9 gün göreve gelmemek''
fiilini işlediğinden bahisle, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125. maddesinin
birinci fıkrasının (D) bendinin (b) alt bendi uyarınca kademe ilerlemesinin
durdurulması cezası ile cezalandırılması gerekmekte ise de; daha önce kendisine
tebliğ edilen kesinleşmiş iki ayrı kademe ilerlemesinin durdurulması cezası
bulunduğundan bahisle, aynı maddenin ikinci fıkrası uyarınca tekerrür hükümleri
uygulanmak suretiyle Devlet memurluğundan çıkarma cezası ile cezalandırılmasına
ilişkin Maliye Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulunun. tarih ve . sayılı kararının
iptali ile işlem sebebiyle yoksun kaldığı parasal ve özlük haklarının yasal
faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti:
... İdare Mahkemesince verilen. tarih ve E:., K:. sayılı kararla; hukuk devletinin
temel unsurlarından birinin de belirlilik ilkesi olduğu, bu ilkeye göre yasal
düzenlemelerin hem kişiler hem de idare yönünden herhangi bir duraksamaya ve
kuşkuya yer vermeyecek şekilde açık, net, anlaşılır, uygulanabilir ve nesnel
olması, ayrıca kamu otoritelerinin keyfi uygulamalarına karşı koruyucu önlem
içermesi gerektiği, bu ilkenin hukuki güvenlik ilkesiyle bağlantılı olduğu,
hukuki güvenlik ilkesi ise; hukuk normlarının öngörülebilir olmasını, bireylerin
tüm eylem ve işlemlerinde idarelere güven duyabilmesini, idarelerin de işlemlerinde
bu güven duygusunu zedeleyici yöntemlerden kaçınmasını gerekli kıldığı; olayda;
dosya içerisinde personelin işe giriş ve çıkışlarının anlaşılmasına yarayacak
kamera kaydının olmadığı, davacının göreve gelmediği günlere ilişkin tutulmuş
herhangi bir tutanak bulunmadığı gibi iş arkadaşlarının alınan ifadesinde de
davacının gelmediği günlere ilişkin somut bir beyanda bulunulmadığı, bu durumda,
turnike sisteminden geçmeme kaydının işe gelmeme sayılacağının personele ihtar
edilmemesi ve sistemde yaşanacak olası arızalar sebebiyle turnike sistemindeki
kayıtların tek başına işe gelmemeye delil kabul edilmesinin "hukuki güvenlik"
ve "belirlilik ilkeleri"ne aykırı sonuçlar yaratacak olması ve davacının
belirtilen günlerde işe gelmediğine ilişkin olarak hukuken geçerliliği bulunan
somut tespitlere dayanılmaması sebebiyle dava konusu işlemde hukuka uygunluk
görülmediği gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline, hukuka aykırılığı saptanan
dava konusu işlem nedeniyle davacının yoksun kaldığı mali ve sosyal hakların,
her bir ödemenin hak edildiği tarihten itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte
davalı idarece davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti:
. Bölge İdare Mahkemesi... İdari Dava Dairesince; istinaf başvurusuna konu İdare
Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davalı idare tarafından
ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını gerektirecek nitelikte
görülmediğinden bahisle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin
üçüncü fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI:
Turnike kartı geçiş sistemi konulu yazının davacının çalıştığı yere gönderildiği,
davacının vergi müfettişi unvanıyla 657 sayılı Kanun'a tabi memur olarak görev
yaptığı, izin veya hastalık izinleriyle ilgili düzenlemelerin 657 sayılı Kanun'da
yer aldığı, davacının unvanı hakkında ayrıca bir düzenleme bulunmadığı, dava
konusu işlemin hukuka ve mevzuata uygun olduğu belirtilerek, kararın bozulması
gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK H KİMİ DÜŞÜNCESİ:
Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının
onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten
ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı
İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin
varlığı halinde mümkündür.
Temyizen incelenen kararın, dava konusu işlemin iptaline ilişkin kısmı, usul
ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri, Bölge İdare
Mahkemesi kararının bu kısmının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Temyize konu kararın, "davacının yoksun kaldığı parasal ve özlük haklarının, her bir ödemenin hak edildiği tarihten itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine" ilişkin kısmı yönünden incelendiğinde;
Davacının işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal ve özlük haklara uygulanacak "yasal faizin başlangıç tarihi"nin, dava açma tarihi olan 25/07/2018 tarihi esas alınarak, bu tarihten itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte idarece davacıya ödenmesine karar verilmesi gerekirken, söz konusu parasal ve özlük hakların; "davacının yoksun kaldığı mali ve sosyal hakların her bir ödemenin hak edildiği tarihten itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı idarece davacıya ödenmesine" şeklinde hüküm kurulmasında hukuka ve Danıştay içtihatlarına uygunluk bulunmamakta ise de; bu yanlışlık, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan eksiklik ve yanlışlık kapsamında olduğundan, Bölge İdare Mahkemesi kararının, "Dava konusu işlem nedeniyle davacının yoksun kaldığı parasal ve özlük hakların, dava açma tarihi olan 25/07/2018 tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine" şeklinde düzeltilerek onanması gerektiği sonucuna varılmıştır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin reddine,
2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ve davacının hukuka
aykırılığı saptanan dava konusu işlem nedeniyle yoksun kaldığı mali ve sosyal
hakların her bir ödemenin hak edildiği tarihten itibaren işleyecek yasal faiziyle
birlikte davacıya ödenmesine ilişkin İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan
istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu . Bölge İdare Mahkemesi ...
İdari Dava Dairesinin . tarih ve E:., K:. sayılı kararının "davacının yoksun
kaldığı mali ve sosyal hakların her bir ödemenin hak edildiği tarihten itibaren
işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı idarece davacıya ödenmesine" ilişkin
ibaresinin, "davacının yoksun kaldığı parasal ve özlük hakların, dava açma
tarihi olan 25/07/2018 tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte
davacıya ödenmesine" şeklinde DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, bu onama
kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de . Bölge İdare Mahkemesi ...
İdari Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın ... İdare Mahkemesine gönderilmesine,
09/11/2023 tarihinde, kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.