Her dört araçtan üçünün kaskosu yok

Sigorta Araştırması'nı açıklayan Sosyolog Narlı, 'Türkiye'de her dört araçtan üçünün kaskosu yok. Deprem ülkesi olmamıza rağmen 14 milyon konuttan sadece 2.7 milyonu DASK yaptırdı. Oysa nazarlık değil sigorta bizi korur' dedi

SATFİYE YUVA KİREÇCİ (Arşivi)

İSTANBUL - Türkiye Sigorta ve Reasürans Şirketler Birliği'nin (TSRŞB) Türkiye'de sigorta bilincinin belirlenmesi ve sigortanın yaygınlaşmasını sağlamak amacıyla yaptırdığı Sigorta Tutum ve Davranış Araştırması'na göre Türk insanının yüzde 75'inin hayat ve hayat dışı branşlarda hiçbir özel sigortası yok. 17 ilde 3 bin 300 kişi üzerinde yapılan araştırma hakkında bilgi veren Sosyolog Prof. Dr. Nilüfer Narlı, ?Türkiye'de her dört araçtan üçünün kaskosu yok. Bir deprem ülkesi olmasına rağmen Türkiye'deki 14 milyon konutun sadece 2.7 milyonuna Zorunlu Deprem Sigortası (DASK) yaptırılmış. Türk insanı çok kaderci. Oysa nazarlık değil sigorta bizi korur? dedi.

Eğitimli sigorta yaptırıyor

Narlı sözlerine şöyle devam etti: ?Ankete katılan 3 bin 300 katılımcıya göre sigorta yaptırmak öncelikli bir ihtiyaç, gelecek için bir garanti ve bir çağdaşlık göstergesi. Ancak azınlıkta olmakla birlikte sigorta yaptırmayı bir zenginlik simgesi olarak yorumlayan bir kitle de var. Araştırmadan çıkan bir diğer sonuçta sigorta şirketlerine güvenin az olması. Zararın tam olarak karşılanması konusunda güven nispeten daha düşük. Özellikle Marmara bölgesindeki kişiler sigorta şirketleriyle ilgili olumlu düşüncelere ve güvene sahipken, bu oran Ege'de ve erkeklerde azalıyor.?

Tüm sigorta sahiplerinin yaklaşık yüzde 45'inin üniversite mezunu ve eğitimli kişiler olduğunu ifade eden Narlı, ?Konut ve zorunlu deprem sigortasında 45 yaş üzeri, bireysel emeklilikte 25-34 yaş, özel sağlık ve hayat sigortasındaysa 16-24 yaş grubunun üstünlüğü göze çarpıyor? diye konuştu.

Sigorta sahiplerinin gelirleri hakkında da bilgi veren Prof. Dr. Narlı, ?Toplam sigorta sahipleri arasında aylık kişisel geliri 1000-2000 TL arasında olanlar diğer gelir gruplarına göre daha fazla. Ayrıca sigorta sahiplerinin yüzde 71'ini evliler oluşturuyor? açıklamasında bulundu.

Sektör küçüldü

TSRŞB Genel Sekreteri Erhan Tunçay da, sigorta sektörünün 2008 yılında yaşadığı gelişmeler hakkında bilgiler verdi. Tunçay, sektörün, 2008 yılı sonu itibarıyla geçen yıla göre yüzde 7.76'lık prim artışı yaşadığını belirterek, ?Ancak, enflasyonun yüzde 10.6 olarak gerçekleştiğini düşündüğümüzde, sektörün yüzde 2.3'lük bir küçülme yaşadığını görüyoruz? dedi. Sektörün, bireysel emeklilik haricinde toplam prim büyüklüğünün 11.8 milyar lira olduğunu dile getiren Erhan Tunçay, poliçe adedinde ise yüzde 4.1'lik kazalma olduğunu söyledi. Hayat dışı branşlarda teknik kârlılığın, 404.3 milyon lira olarak gerçekleştiğini anlatan Tunçay, ?Geçen yılın son üç ayındaki olumsuz gelişmelere rağmen, teknik kârlılıkta sektörün, hayat dışı branşlarda yukarıya doğru bir eğilim gösterdiğini görüyoruz? diye konuştu.

Devlet sektörü engelliyor

Devletin, ?devlet babalığa' soyunmayı çok sevmesinden dolayı sigortacılığın hâlâ istenilen düzeye gelmediğini söyleyen TSRŞB Yönetim Kurulu Başkanı Hulusi Taşkıran, ?Deprem olsa dahi devletin depremzedeye ev yapacağı düşüncesi Zorunlu Deprem Sigortası'nın önündeki en büyük engel? dedi. Sektörün 2001'den bu yana ilk defa 2008'de küçüldüğünü söyleyen Taşkıran, şöyle devam etti: ?Kriz, sektörü çok ciddi etkilemiştir. Sektör geçen yılın son çeyreğinde yüzde 25 küçüldü. Sadece araç sigortalarında yüzde 10-15 arasında müşteri kaybımız var. İşte bu ortamda tanıtım faaliyetine başladık.?