Füle: Müzakereleri rayına oturtmak istiyoruz

AB Komisyonu Genişlemeden Sorumlu Komiseri Stefan Füle ile AB Bakanı Egemen Bağış düzenledikleri ortak basın toplantısında, karşılıklı ilişkilerin geliştirilmesi amacıyla kurulan ?Pozitif Gündem? hakkında bilgi verdi.

Kaynak : Cihan Haber Ajansı
Haber Giriş : 17 Mayıs 2012 12:37, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Müzakereleri rayına oturtmanın pozitif gündemin amacı olduğunu dile getiren Füle, ?Pozitif Gündem, Türkiye'nin katılım sürecini tamamlayacak. Katılım müzakerelerine yeni bir bakış açısı kazandıracaktır. Niyeti ve içeriği de pozitif bir süreç olacak. Sadece katılım müzakerelerini desteklemiyor bu süreç, yeni amaçlarımız da var. AB ve Türkiye dinamiklerinin canlandırılması için yeni çalışmalar yeni bir süreç başlatıyoruz. Ana amacımız, iş birliğini geliştirmek ve ortak alanlarda Türkiye'nin reformlarını geliştirmek.? dedi.

Bakan Egemen Bağış da Pozitif Gündem'in Türkiye-AB ilişkilerinde yapısal ve kalıcı bir değişikliği hedeflediğini ifade etti.

?POZİTİF GÜNDEM KATILIM SÜRECİNE YENİ BİR BOYUT KAZANDIRACAK

Pozitif Gündem'i gerçekleştirmek için Türkiye vatandaşları ile birlikte çalışma grupları oluşturduklarını ifade eden Füle, ?Türkiye'nin vatandaşları da bu alandaki reformları beklemekte. Biz de yeni anayasanın beklentilerini karşılayacağını ummaktayız. Bu konuda gerekli desteği göstereceğiz.? ifadelerini kullandı.

?TARAMA FASLI BAŞLAYALI YILLAR OLDU?

Sorulan bir soru üzerine 23 ve 24. Fasılla ilgili bugün bir grup çalışması başlatacaklarını hatırlatan Fule, tarama faslı yıllar önce başladı. O dönemden bu döneme Türkiye'de çok şey değişti. Yeni anayasa şu an gündemde. Komisyonun hazırladığı rapora baktığımızda, üzerinde çalışacağımız sağlam bir zemin var.? dedi.

?Pozitif gündem, esasında katılım sürecine tekrar kredebilete kazandırmak açısından önümüze kondu.? diyen Fule, ?Gündem katılım müzakerelerinin üzerinden geçen bir gündem değil. Bize yardımcı olacak bir araç. Pozitif gündem aynı zamanda, çerçeve ile ilgili halkların desteği ile ilgili. Yeni bir fasıl açılamamasından dolayı açtığımız bir sistem. Bu süreci tekrar uyandırmak için, Türkiye'nin politika süreçlerine katkı sağlamak için yola çıktık.? ifadelerini kullandı.

'TIKANIKLIĞI AŞMAK İÇİN YENİ BİR ADIM ATIYORUZ'

Egemen Bağış da 3 Ekim 2005'te de yine Avrupa'da ilk başvurunun üzerinden 46 yıl sonra katılım müzakerelerinin başladığını söyledi. Bakan Bağış, o günden bu yana, aradan geçen sürede siyasi ve AB sürecinin lafzına ve ruhuna uygun olmayan sebeplerden dolayı ne arzu edilen bir biçimde Türkiye'nin hak ettiği noktaya ulaşamadığının altını çizdi. Bu siyasi engellerden dolayı ne yazık ki Türkiye-AB katılım müzakereleri tıkanıklıklarla anılan bir süreç haline geldiğini belirten Bağış, ?Bugün işte bu tıkanıklığı aşmak için yeni bir adımı attığımız, Türkiye-AB katılım müzakerelerinde yeni bir ivme yakalamayı ümit ettiğimiz bir dönemin startını veriyoruz.? şeklinde konuştu.

'17 MAYIS 2012 TARİHİNİ TÜRKİYE- AB İLİŞKİLERİNDE MİLAT OLARAK ANILMASINI İSTİYORUZ'

17 Mayıs 2012 tarihinin Türkiye-AB ilişkilerinin kronolojisinde, ileride Türkiye'nin AB üyeliğinin miladı olarak anılmasını ümit ettiklerini kaydeden Bakan Bağış, ?17 Mayıs 2012 tarihi Türkiye'nin katılım müzakerelerindeki mevcut negatif durumu tersine çevirmek için Komisyon'la birlikte başlattığımız Pozitif Gündem'in başlangıç tarihidir. Türkiye-AB müzakere süreci şüphesiz zor bir dönemdedir. Müzakerelere açılmayan 20 fasıldan 17'si AB Konseyi ya da bazı ülkelerin siyasi nitelikli engellemeleri nedeniyle bloke edilmiş durumdadır. Buna rağmen biz kendi takvimimiz çerçevesinde reform sürecine kararlılıkla devam ediyor ve yarın AB üyesi olacakmış gibi bu fasıllarda üzerimize düşeni yapıyoruz.? diye konuştu.

'POZİTİF GÜNDEM TÜRKİYE AB ÜYELİĞİNE İNANAN DOSTLARIMIZIN HİSSİYATINA TERCÜMAN OLMUŞTUR'

Hükümetin kararlı reformları sayesinde 9,5 yılda hem ülkenin ve milletin yaşam standartlarını yükselttiklerini dile getiren Bağış, hem de Avrupa Birliği içerisinde Türkiye'yi istemeyenlere karşı önemli bir psikolojik üstünlük yakaladıklarını vurguladı. Bağış şöyle konuştu:

?İşte şu anda açılışını yaptığımız Pozitif Gündem, esasen Türkiye'nin AB üyeliğine inanan Avrupa'daki dostlarımızın da hissiyatlarına tercüman olan bir süreçtir. Pozitif Gündem'le birlikte AB sürecinde bu zamana kadar üzerimizden geçmesini engelleyemediğimiz o sıkıntılara da meydan okuyor ve her gecenin bir sabahı olduğu gerçeğini Türkiye'nin önüne taş koyanlara bir kez daha hatırlatmış oluyoruz. Gecenin en karanlık olduğu anı sabahın en çok yaklaştığı andır? Bu kaideyi hiçbir zaman aklımızdan çıkarmamız gerektiğini her vesileyle zaten vurguluyorduk.?

'POZİTİF GÜNDEM'İN AB KATILIM MÜZAKERELERİNİN YERİNİ ALMASI SÖZ KONUSU DEĞİL'

Pozitif Gündem'le AB katılım müzakerelerinde pozitif bir sürece girerken Türkiye ile AB'nin paylaştığı ortak ve aydınlık bir geleceğinin de vurgulanıyor olmasını önemsediklerini ifade eden Bağış, Pozitif Gündem'in, Türkiye-AB ilişkilerinde yapısal ve kalıcı bir değişikliği hedefleyen, Türkiye'nin üyelik sürecine yeni bir alternatif getiren bir süreç olmadığına dikkat çekti. ?Pozitif Gündem'in AB katılım müzakerelerinin yerini alması gibi bir durum asla söz konusu değildir.? diyen Bağış şöyle devam etti:

?Aksine Pozitif Gündem Türkiye'nin müzakere sürecine ivme kazandırmayı ve reform sürecini desteklemeyi hedeflemektedir. Pozitif Gündem çerçevesinde vize, siyasi reformlar, enerji, terörle mücadele, ve Avrupa Komisyonunda Türk uzmanların görevlendirilmesi gibi Türkiye-AB ilişkileri açısından önemli konulardaki işbirliği mekanizmalarının güçlendirilmesini öngörüyoruz. Bunların yanı sıra, siyasi blokajlı fasıllar da dahil olmak üzere, oluşturduğumuz çalışma gruplarıyla teknik kriterlerin en kısa sürede yerine getirilmesini amaçlıyoruz. İlk etapta 8 fasılda çalışma grupları oluşturuldu.Çalışma Grupları sayesinde, katılım müzakerelerinde siyasi nedenlerle kaybedilen ivmenin telafi edilmesini ve siyasi blokajlar kalktığında birden fazla faslı tek seferde müzakerelere açabilmek için gerek Türkiye'nin gerekse Komisyon'un hazır olmasını hedefliyoruz. Bu çerçevede, üzerinde Çalışma Grubu Oluşturulan Fasıllar şunlardır:

3 No'lu Fasıl: İş Kurma Hakkı ve Hizmet Sunumu Serbestisi

6 No'lu Fasıl: Şirketler Hukuku

10 No'lu Fasıl: Bilgi Toplumu ve Medya

18 No'lu Fasıl: İstatistik

23 No'lu Fasıl: Yargı ve Temel Haklar

24 No'lu Fasıl: Adalet, Özgürlük ve Güvenlik

28 No'lu Fasıl: Tüketicinin ve Sağlığın Korunması

32 No'lu Fasıl: Mali Kontrol

İhtiyaç halinde diğer fasıllarda da çalışma grubu oluşturabileceğiz. Tabii biz bunların dışında hiçbir ek fasılda çalışma grubu oluşturmaya gerek kalmaksızın engellerin kalkacağını ve fasılların hak ettiğimiz şekilde direkt olarak müzakerelere açılıp kapanacağını umuyoruz.?

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber