Yargıtay: Noter sözleşmesi ile evlat edinilmez
Yargıtay, evlat edinmenin mahkemece verilecek kararla gerçekleşeceğine, bu konuda yapılan noter sözleşmesinin yok hükmünde olduğuna işaret etti.
Yargıtay'ın kararına konu olan olay Kastamonu'da gerçekleşti. Kastamonu Asliye Hukuk Mahkemesi'nin bir evlat edinme davasında noterden tasdik edilen sözleşmeyi kabul etmesinin ardından davacı taraf, itiraz ederek konuyu Yargıtay'a taşıdı. Temyiz istemini görüşen Yargıtay 2'nci Hukuk Dairesi, yerel mahkemenin kararını bozdu. Dairenin bozma kararında, Türk Medeni Kanunu'nda, evlat edinmenin mahkemece verilecek kararla gerçekleşeceğinin hükme bağlandığı, evlat edinme kurumunu taraflar arasında sözleşme ile soy bağı ilişkisine yol açan bir kurum olmaktan çıkardığı vurgulandı.
Dava konusu olayda, mahkemece verilmiş bir evlat edinme kararı bulunmadığı belirtilen kararda, şöyle devam edildi:
'Kastamonu 1'nci Noterliği'nce 13 Mart 2002'de düzenlenen Evlat Edinme Sözleşmesi, sözleşmenin yapıldığı tarihte yürürlükte olan Türk Medeni Kanunu'nun evlat edinmeye ilişkin hükümleri, özellikle evlat edinmenin mahkemece verilecek bir kararla gerçekleşeceğine dair maddesinde yer alan hüküm karşısında hukuki sonuç doğurmaz. Noter sözleşmesi yok hükmündedir.
Ortada, hukuken geçerli biçimde oluşmuş bir evlat edinme ilişkisi bulunmamaktadır. Davanın bu sebeple kabulü ile evlatlık ilişkisinin yokluğunun tespitine karar verilmesi gerekir.'
EVE DÖN ÇAĞRISI VARSA BOŞANMA YOK
Yargıtay, boşanma davası açan kadının eşine yaptığı 'evine dön' çağrısı üzerine boşanma kararı verilemeyeceğine hükmetti.
Eşinden boşanmak isteyen bir kadın Ankara 2'nci Aile Mahkemesi'nde dava açtı. Mahkemenin eşleri boşaması üzerine yapılan itiraz Yargıtay'ın önüne geldi.
Temyiz istemini görüşen Yargıtay 2'nci Hukuk Dairesi, yerel mahkemenin kararını bozdu. Bozma kararında, davacı tanıklarının beyanlarında geçen olaylardan sonra davacının Cumhuriyet başsavcılığına verdiği şikayet dilekçesinde, eşinin eve dönmesini istediği belirtildi.
Davacı kadının, bu nedenlerle önceki olayları affettiği, en azından hoşgörü ile karşıladığı kaydedilen kararda, 'Bu nedenle önceki olaylara dayalı boşanmaya karar verilemez' denildi. (AA)