Üniversitede çalışanların mali durumları AB'nin çok gerisinde

Türk Eğitim-Sen'in bir öğrencinin üniversiteye ilk adımı ve üniversite çalışanlarının mali durumu ile ilgili yaptığı kamuoyu araştırması, çarpıcı sonuçlar ortaya koydu. Buna göre, şehir dışında yurtta kalan bir öğrencinin maliyeti ortalama 2 bin 295 YTL 50 kuruş olarak belirlendi.

Türk Eğitim-Sen tarafından yapılan bir öğrencinin üniversiteye ilk adımı ve üniversite çalışanlarının mali durumu ile ilgili kamuoyu araştırması sonuçları açıklandı. Buna göre, şehir dışında ikamet eden bir öğrencinin üniversiteye ilk adımı atmasının maliyeti harç ücreti, yurt, yemek, sosyal faaliyet, ders araç ve gereçleri, kitap masrafı dahil en az bin 782 YTL 50 kuruş, ortalama ise 2 bin 295 YTL 50 kuruş olarak belirlendi. Eğer öğrenci tek başına eve çıkacaksa bu durumda rakam 3 bin 25 YTL 50 kuruşa çıkıyor. Öğrencinin ikinci öğretimde okuması durumunda maliyetin daha da yükseleceği kaydedilen araştırmada, bu konuda bir örnek verilerek, mühendislik-mimarlık fakültesinde okuyan ikinci öğretim öğrencisinin maliyetinin en az 2 bin 878 YTL 50 kuruş, en fazla 3 bin 788 YTL 50 kuruş olduğu ifade edildi.
Öte yandan, ailesinin ikamet ettiği şehrin dışında öğrenimini sürdüren bir üniversite öğrencisinin aylık temel harcamasının 622 YTL 50 kuruş olarak kaydedildiği araştırmada, öğrencinin kendisini geliştirmek için yabancı dil ve bilgisayar kursuna gitmesi durumunda bu rakamın bin 537 YTL 50 kuruşa çıkacağı belirtildi.

Araştırma, üniversitelerde görev yapan çalışanların durumunu da ortaya koydu. Avrupa Birliği (AB) üyesi ülkeler ile kıyaslanan araştırmada, Türkiye'de üniversite çalışanlarının mali durumunun AB ülkelerinde meslektaşlarına göre çok geride olduğu belirlendi. Türkiye'de devlet üniversitelerinde görev yapan kıdemli bir profesörün maaşı bin 490 euro iken, AB üyesi ülkelerde bu rakamın 10 bin-20 bin euro olduğu kaydedildi. 1. derecedeki bir doçent Türkiye'de 989 euro kazanırken, AB ülkelerinde bu rakamın 6 bin-12 bin euro, 3. derecede bir yardımcı doçent Türkiye'de 699 euro kazanırken, AB üyesi ülkelerde bu rakamın 6 bin -11 bin euro olduğu belirtildi. Yine birinci derecedeki bir öğretim görevlisi Türkiye'de 634 euro maaş alırken, AB ülkelerinde 5 bin-8 bin 500 euro, 4. derecedeki bir araştırma görevlisi Türkiye'de 598 euro ücret alırken, AB üyesi ülkelerde bu rakamın 4 bin-7 bin euro arasında değiştiği kaydedildi. Aynı uçurumun üniversitede çalışan memurlar için de geçerli olduğu ifade edilen araştırmada, Türkiye'de 5. derecede bir memur 421 euro kazanırken, AB ülkelerinde ise bu rakamın 2 bin-3 bin euro arasında değiştiği belirtildi.

Araştırmanın sonuçlarını değerlendiren Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Şuayip Özcan, "Bir öğrencinin üniversiteye ilk adımının maliyeti oldukça yüksektir. Yıllarca üniversite özlemiyle yanıp tutuşan gençler ne yazık ki ekonomik zorluklar içinde okul yaşamını sürdürmektedir" dedi.

Aynı durumun üniversite çalışanları için de geçerli olduğunu kaydeden Özcan, "Üniversite çalışanları ülkemizde komik düzeyde ücretler alırken, hedeflediğimiz AB üyesi ülkelerde insanca yaşayacak düzeyde para kazanmaktadır. Dolayısıyla hayat pahalılığının vurduğu öğrenciler ve üniversite çalışanları için en kısa zamanda tedbirler alınarak, ekonomik düzenlemelere gidilmelidir" diye konuştu.