ÜAK tarafından hazırlanan YÖK Kanunu Taslağı, rektörlere tanıdığı sınırsız yetkilerle üniversiteleri tam anlamıyla bir "rektör imparatorluğu" haline getiriyor.

Haber Giriş : 25 Aralık 2003 10:03, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
ÜAK tarafından hazırlanan YÖK Kanunu Taslağı, rektörlere tanıdığı sınırsız yetkilerle üniversiteleri tam anlamıyla bir "rektör imparatorluğu" haline getiriyor.

Üniversitelerarası Kurul, YÖK Kanunu Taslağı'nı hazırlayarak üniversite rektörlerine gönderdi. Daha önce hükümet tarafından hazırlanan taslakla, büyük ölçüde taban tabana zıt olan taslak, bir çok açıdan eleştirilere uğradı. Taslağın getirdiği hükümler ve eleştiriler şöyle:

BAŞÖRTÜSÜ ZULMÜ SÜRECEK Öğrenci disiplin işlerine ilişkin hükümler, mevcut kanunda olduğu gibi devam ediyor. Disiplin suçları, taslakta "Yükseköğretim öğrenciliği sıfatına aykırı harekette bulunmak, yükseköğretim mensuplarının şeref ve haysiyetine tecavüz etmek veya saygı dışı davranışlarda bulunmak" gibi soyut ifadelerle tanımlanıyor. Ayrıca "Yükseköğretim kurumundan çıkarma cezası verilen öğrenciler, bir daha herhangi bir yükseköğretim kurumuna alınmazlar" hükmü ile, özellikle başörtüsü takan öğrencilerin okuma hakkı tamamen ellerinden alınıyor.

REKTÖR İMPARATORLUĞU Yeni taslak, üniversite rektörlerine çok önemli yetkiler veriyor ve üniversitelerin bir rektörler imparatorluğu haline gelmesinin önünü açıyor. Üniversitelerarası Kurul'un rektörlerden oluşacağı hükmü getirilirken, üniversite rektörlerinin üst üste iki defa atanmasına imkan sağlanıyor. Rektöre ödenen ek gösterge dahil aylık, taban aylığı, makam tazminatı, üniversite ödeneği ile idari görev ödeneklerinden herhangi bir kesinti yapılamayacağı öngörülürken, enstitü müdürleri, yüksekokul ve meslek yüksek okulu müdürleri de rektör tarafından atanıyor.

Yardımcı doçent ve doçent kadrolarının ilanı yetkisi rektöre bırakılırken, bölüm başkanlıkları için de ilginç bir uygulama getiriliyor. Dekanlar seçimle geldiği halde, kendilerine bağlı bölüm başkanlarını atama yetkisine sahip olamıyor. Bölüm başkanları, dekanların belirleyeceği üç isim arasından rektör tarafından seçiliyor. Dekanlar hakkında rektör yardımcılarından oluşan bir soruşturma heyeti kurma yetkisine haiz olan rektör, bölüm başkanlarını da atayarak, dekanları istediği zaman sıkıştırma ve zora sokma imkanına kavuşuyor.
ÜNİVERSİTE İÇİNDE ÜNİVERSİTE Vakıfların üniversite kurabilmesi hükmünden yararlanılarak, üniversite vakıflarının da üniversite kurmasının önü açılıyor. Bu durumda, her üniversite bir de vakıf üniversitesi açarak yüksek ücretlerle öğrenci kabul etme gibi bir davranışa girmeye teşvik ediliyor.

ORTA ÖĞRETİM BAŞARI PUANI Üniversiteye giriş puanı içinde orta öğretim başarı puanının ağırlığının yüzde 25'den az olamayacağı hükmü getiriliyor. Milli Eğitim Bakanlığı daha önce başarı puanında öğrencinin bireysel başarısını ön plana çıkarırken, taslakta bu konu açıklanmıyor ve yönetmeliğe bırakılıyor. Okul başarı puanının odak alınması durumunda, önemli sorunların yaşanacağı Milli Eğitim Bakanlığı yetkilileri tarafından ifade ediliyor.

YÖK'ÜN OLUŞUMU Taslakla, YÖK'ün oluşumunda Cumhurbaşkanına 10, Bakanlar Kurulu'na 4, Genelkurmay'a 1 ve Üniversitelerarası Kurul'a 5 üye atama hakkı veriliyor. YÖK Başkanı, yardımcılarından ancak birisini seçebilirken, diğer yardımcıyı YÖK Genel Kurulu belirliyor.

BAKAN DIŞLANIYOR Taslak, Milli Eğitim Bakanı'nın üniversitelerle ilgili karar alma sürecinin dışında bırakılmasını öngörüyor. Daha önce YÖK toplantılarına katılabilen ve başkanlık edebilen, Üniversitelerarası Kurul toplantısına ise başkanlık etmeden katılabilen Milli Eğitim Bakanı, yeni taslakla her iki toplantının da dışında kalıyor.

D.B.Tercüman

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber