Telefonla dolandırıcılığın bilancosu büyük/ Video

İstanbul polisine, ocak ayından bu yana "telefonla dolandırıldığı" gerekçesiyle başvuran 530 kişi, 13 milyon 500 bin lira dolandırıldı

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 27 Ağustos 2013 16:00, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

- Dolandırıcılık Masası Amiri Başkomiser Tüfenk:

- "Polis ya da diğer kamu görevlileri, telefonla arayarak bir vatandaştan ne sebeple olursa olsun para istemez. Telefonda para isteyen birisi, kesinlikle dolandırıcıdır"

- "Dolandırıcılar biz önlem aldıkça metod değiştiriyor. Burada asıl çözüm; vatandaşın kanmaması ve bizi yaşanan olaydan kısa sürede haberdar etmesidir"

- "Dolandırıcılar internet üzerinden uyguladıkları bir sistemle vatandaşları 155'ten arıyormuş gibi gösteriyor. Telefonunun ekranına bakan vatandaş, 155'i görünce inanıyor ama şu bilinmelidir ki; polis 155'ten kimseyi aramaz. Bu numara talep ve şikayet için kullanılan tek yönlü irtibat numarasıdır"

HALİL DEMİR - İstanbul polisine, ocak ayından bu yana "telefonla dolandırıldığı" gerekçesiyle başvuran 530 kişi, 13 milyon 500 bin lira dolandırıldı.

İstanbul Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü Yankesicilik ve Dolandırıcılık Büro Amirliği Dolandırıcılık Masası Amiri Başkomiser Yusuf Tüfenk, "Telefonda para isteyen birisi, kesinlikle dolandırıcıdır. Polis 155'ten kimseyi aramaz. Bu numara talep ve şikayet için kullanılan tek yönlü irtibat numarasıdır" dedi.

AA muhabirinin derlediği bilgiye göre, telefonda aradıkları vatandaşlara kendilerini polis, savcı ya da MİT görevlisi olarak tanıtan dolandırıcılar, 6 yıldır bir çok yöntem kullanarak, vurgunlarına devam ediyor.

Polisin müdahalesine karşı sürekli kendini yenileyen dolandırıcılar, mevcut yöntemlerini geliştirdikçe vurgun yaptıkları miktarı da artırıyor.

- Kontör dolandırıcılığıyla başladı

"Telefon dolandırıcılığı", 2008 yılında başladı. Sahtekarlar, kendilerine polis süsü vererek, vatandaşları arayıp, kontör kartı aldırdı, kartta yazılı şifreyi mesaj attırırdı.

Sonraki yıllarda internet üzerinden işlemlerin yaygınlaşmasıyla dolandırıcılar, hatlarına para kontör transfer ettirmeye başladı. Dolandırıcılar bu yöntemle tek seferde 30 bin lira haksız kazanç elde edebiliyordu. Hatlarına transfer edilen para kontörleri anlaştıkları kontör bayilerinde parça kontör olarak sattıran dolandırıcılar, mevcut yöntemin zahmetli olması ve polisin çalışmaları sonrası operatör şirketlerinin kontör transferine gün ve miktar limiti koyması üzerine yöntem değişikliğine gitti.

- Banka hesabına para transferi

Polis, MİT görevlisi ve savcı kimliğiyle aradıkları vatandaşları, KCK, Ergenekon veya terör örgütüne dahil olduklarını belirten dolandırıcılar, bu kişilerden kendileri için düzenlenecek operasyon için gerekli parayı verilen hesaba yatırmalarını istedi. Polisin para yatırılan hesabı tespit etmesi ve irtibat kurduğu banka görevlilerinin yüklü çekimlerde haber vermesi dolandırıcıların işlerini zorlaştırdı. Polisin bu atağı karşısında konudan haberi olmayan vatandaşların hesaplarını kullanan dolandırıcılar, mevcut yöntemle tek seferde 1 milyon vurgun gerçekleştirdi. Polisin banka hesaplarına blok koyması ve dolandırıcıları ciddi oranda tespit etmesi üzerine sahtekarlar farklı yöntem arayışı içerisine girdi.

- Parayı elden teslim alma ve bankadan çekerken bahane uydurma

Dolandırıcılar, bu kez telefonda ikna ettikleri vatandaşlara, bankadan "ev aldım", "arsa aldım" veya "torunumu Amerika'ya gönderiyorum" gibi bahanelerle çektirdikleri parayı elden almaya başladı. Olaydan sonra polise giden mağdurların, parayı elden verdiği kişilerin eşgalini belirlemesi ve düzenlenen operasyonlarla dolandırıcıların yakalanması üzerine bu yöntem de terk edildi.

Sahtekarlar, bunun üzerine, vatandaşlara çantaya koydukları parayı kameraların olmadığı bir sokaktaki çöp konteynerlerine bırakmalarını istedi. Bu yöntemde mağdur uzaklaştıktan sonra dolandırıcılar, parayı alarak kaçtı.

- Prestij kaybı korkusu

İstanbul'da 6 yıllık süreçte aralarında polis, emekli general, savcı, tıp profesörü, avukat, sanatçı, gazeteci ve iş adamlarının da bulunduğu binlerce kişi, milyonlarca lira dolandırıldı. Camiasında önemli yere sahip pek çok kişi, maruz kaldıkları dolandırıcılığın prestij kaybına neden olacağını düşünerek, polise gitmedi.

- 8 ayda 13 milyon 500 bin lira dolandırıldı

Bu yılın ocak ayından bu yana telefonla dolandırıldığı gerekçesiyle İstanbul polisine 530 kişi başvurdu.

Başvurulara konu olan olaylarda, vatandaşların 13 milyon 500 bin lira dolandırıldı. Bu olaylara ilişkin operasyonlarda, 99 kişi gözaltına alınırken, bunlardan 45'i tutuklandı.

- "Polis ve kamu görevlisi para istemez"

Dolandırıcılık Masası Amiri Başkomiser Yusuf Tüfenk, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Polis ya da diğer kamu görevlileri, telefonla arayarak bir vatandaştan ne sebeple olursa olsun para istemez. Telefonda para isteyen birisi, kesinlikle dolandırıcıdır. Dolandırıcılar biz önlem aldıkça metod değiştiriyor. Burada asıl çözüm vatandaşın kanmaması ve bizi yaşanan olaydan kısa sürede haberdar etmesidir" diye konuştu.

Başkomiser Tüfenk, dolandırıcıların, aradıkları kişilerle telefonunu kapatması ve başka kişilerle veya polisle görüşmesini engellemek için laf oyunlarıyla 10-12 saat konuştuğunu anlatarak, şu bilgileri verdi:

"Dolandırıcılar internet üzerinden uyguladıkları bir sistemle vatandaşları 155'ten arıyormuş gibi gösteriyor. Telefonunun ekranına bakan vatandaş, 155'i görünce inanıyor ama şu bilinmelidir ki; polis 155'ten kimseyi aramaz. Bu numara talep ve şikayet için kullanılan tek yönlü irtibat numarasıdır. Vatandaşlar kesinlikle uzun süreli konuşmalardan kaçınmalı. Dolandırıcılar özellikle zengin semtlerdeki sabit telefonları arıyor. Telefona çıkan kişiye kendini polis olarak tanıtıp, cep telefonu numarasını ve kimlik bilgilerini alıyor ve aradan zaman geçtikten sonra aynı kişinin cep telefonu aranarak irtibat kuruluyor. Dolayısıyla telefonda ne sebeple olursa olsun kimlik ve banka bilgileri paylaşılmamalı. Olası durumlarda konu hemen polis yetkililerine bildirilmeli."

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber