Van Cumhuriyet Savcısı Sarıkaya hakkında suç duyurusu
İzmir Barosu avukatlarından Tarcan Ülük, Van Cumhuriyet Savcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) manevi şahsına hakarette bulunulduğu iddiasıyla Savcı Ferhat Sarıkaya hakkında suç duyurusunda bulundu.
Ülük, Van Cumhuriyet Başsavcılığı'na sunulmak üzere İzmir Cumhuriyet Savcılığı'na verdiği dilekçede, Türkiye Cumhuriyeti devletinin teminatı Türk Silahlı Kuvvetleri'nin, yine devlete düşmanlık hisleri benimseyen kişi, kurum ve insaf ölçüleriyle bağdaşmayan, kasıtlı olduğu izlenimi kamuoyunca kabul gören isnatlar ile karşı kaldığını belirtti.
"Savcı kendisine verilen görev gereğince Şemdinli olayları olarak bilinen eylemleri soruşturmuş ve iddianame hazırlamıştır" denilen dilekçede, "Hazırlanan iddianame, kişi ve kuruluşlar tarafından kasıtlı ve provokasyon yaratmak amacıyla kamuoyunun dikkatini çekmek için yerel ve ulusal medyaya sızdırılmıştır. Öncelikle savcının bu konuda ihmalinin var olup olmadığı araştırılmalıdır" denildi.
Savcının emir komuta içinde şahsi menfaat ile hareket edip etmediği ve görevini bu yönde kötüye kullanıp kullanmadığının derinlemesine araştırılması istenen dilekçede, öncelikle savcının işten el çektirilmesi gerekliliği ile ilgili yasal prosedürün tamamlanması, gerekli soruşturmanın yapılarak kamu davası açılmasını istendi.
DTP, Şemdinli savcısına sahip çıktı
Asker ve siyasi kanattan Şemdinli İddianamesini hazırlayan Ferhat Sarıkaya'ya
DTP destek verdi. DTP Eşbaşkanları Aysel Tuğluk ve Ahmet Türk, başlamış yargı
sürecine dikkat çekerek, bu yöndeki beyanların "Hukukun üstünlüğüne gölge düşürecek
ve adalete güveni sarsacak bir sonuca yol açmamasını" istedi.
DTP Eşbaşkanları Tuğluk ve Türk, yaptıkları yazılı açıklamada, Van Cumhuriyet
Başsavcılığı'nın hazırladığı Şemdinli İddianamesiyle ilgili olarak Genelkurmay
Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök'ün Başbakan Erdoğan'ı ziyaret ederek, rahatsızlık
ifade ettiği, yine Adalet Bakanı Cemil Çiçek'in "İddianame geri döner"
şeklinde sözler sarf ettiği vurgulanarak, "Bağımsız yargıya müdahale ve
tehdit anlamına gelecek, hukukun üstünlüğüne gölge düşürecek ve adalete güveni
sarsacak bir sonuca yol açmamalıdır" dedi.
Açıklamada, "Görevi, mevkii, üniforması ne olursa olsun herkes adalete
yardımcı olmalıdır" denildi. Herkesin eşit haklara sahip olduğu belirtilen
açıklamada, hiçkimsenin ayrıcalıklara sahip olmadığı vugulandı. Açıklamada şöyle
denildi:
"GEÇMİŞTE DE ÜST DÜZEY ORDU MENSUPLARI YARGILANDI"
"Asıl tehlike siyasilerin ve yetkililerin başlamış bir yargı sürecini dikkate almayıp, ulusal yasalarda yargıya müdahale suç teşkil etmesine rağmen, sorumsuzca açıklamalar yapmalarıdır. Adalete herkes güven duymalı, orduyu, devleti koruma gibi gerekçeler yargıdan kaçınmanın gerekçesi yapılmamalıdır. Kurumlara, hukuka, adalete güven, hukukun işlemesi ile mümkündür. Geçmişte de bir çok üst düzey ordu mensubu yargı karşısına çıkmış, kimi cezalar alırken, kimi de aklanmıştır."
Hürriyet