Parayla yurtdışına kaçan bankacı hikayesini anlattı:ABD pahalı para bitti

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 14 Mart 2006 16:32, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Çalıştığı bankanın kasasındaki paraları alıp yurtdışına kaçtığı iddiasıyla aranırken ABD'de yakalanarak iade edilen İsmail Cem Ulucan, yargılandığı davada paraları çaldığını ve pişman olduğunu söyledi.

İstanbul 8. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuklu sanık İsmail Cem Ulucan katıldı.

Savunması sorulan Ulucan, şeker hastası olduğunu, rahatsızlığı nedeniyle savunmasını tam olarak hazırlayamadığını bildirdi.

Sanığın daha önce susma hakkını kullandığını, bir önceki celse de savunma yapmadığını ve kendisine son kez süre verildiğini belirten mahkeme heyeti, Ulucan'ın bu celsede savunma yapmamasının "susma hakkını kullandığı" şeklinde değerlendirildiğini tutanağa yazdırdı.

Esas hakkındaki görüşü sorulan Cumhuriyet Savcısı Selamettin Celep, Ulucan'ın Bankalar Kanunu'nun 22. maddesinin 3. fıkrasında düzenlenen "zimmet" suçundan 6 ile 12 yıl arasında hapis cezasına çarptırılmasını istedi.

Duruşmada söz alan sanık avukatı İsmail Hakkı Tekay, bu mahkemenin davaya bakmakla görevli ve yetkili olmadığını öne sürerek, bu konuda bir karar verilmesini istedi.

Mahkeme heyeti de, mahkemenin davaya bakmakla görevli ve yetkili olduğunu karara bağladı.

Bunun üzerine Tekay, müvekkilinin savunma yapmak için bu talebin karara bağlanmasını beklediğini belirterek, Ulucan'ın savunma yapacağını söyledi.

SUÇLAMAYI KABUL ETTİ

Savunmasını yapan Ulucan, "Suçumu kabul ediyorum. Bu parayı çaldım ve pişmanım" diyerek sözlerine başladı.

Olay günü şubeye gelen müşteri kredi kartlarını kaydetmek için bankada kaldığını, işlemleri tamamladıktan sonra kartları koymak için ana kasa odasına gittiğini belirten Ulucan, şunları söyledi:

"Kartları kasaya koyduktan sonra dövizleri gördüm. Bir anda irademe sahip olamadım. O anda kendimde değildim herhalde. Panik halinde paraları çantaya doldurdum. Bir anda çanta elimde kendimi dışarıda buldum. O anda gelişen bir olaydı ve önceden hazırlık yapmadım." Eve gidince eşine şans oyunlarından para kazandığını, bankadan da istifa ettiğini söyleyerek ertesi gün yurtdışına çıkmak için hazırlanmasını istediğini belirten Ulucan, ertesi gün de uçakla Yunanistan'a gittiklerini söyledi. Yunanistan'a giderken sağlıklı bir plan yapmadığını ifade eden Ulucan, "Cahilce bir düşünce tarzıyla uzaklara gidersek bulunamayacağımızı düşündüm" dedi.

Parayı Yunanistan'da bir bankaya yatırdığını belirten Ulucan, bu ülkede 4-5 gün kaldıktan sonra ABD'ye gittiklerini, eşinin ise tatil yaptıklarını düşündüğünü anlattı.

Boston'da eşiyle birlikte 8 ay İngilizce kursuna devam ettiklerini, bu sırada parayı ABD'deki bir bankaya transfer ettiğini, eşinin ailesiyle telefonla görüşmesini 3 ay boyunca engellediğini ifade eden Ulucan, eşinin 3 ay sonunda kendisinden habersiz ailesiyle görüştüğünü ve olayı öğrendiğini söyledi. Bunun üzerine eşinin, Türkiye'ye dönmek için telkinlerde bulunduğunu belirten Ulucan, ancak kendisinin ise ABD'de kalabilmek için işadamı vizesi almaya çalıştığını anlattı.
Bu sırada tekstil işi için Boston'da her biri aylık kirası 15 bin dolar olan 2 dükkan tutuğunu, iç dizaynlarını yaptırdığını ifade eden Ulucan, 9 Şubat 2005 tarihinde ise FBI tarafından yakalandığını söyledi.

ABD'de yaşamın pahalı olması ve yaptığı harcamalar nedeniyle paranın bittiğini, ne nakit, ne de bankada parasının olmadığını belirten Ulucan, "Buraya bir eşofman, bir atletle gönderildim. Şu anda üzerimdeki mont ve süveter arkadaşımın. Pantolonum ve ayakkabılarım da burada kalan eşyadan. Cezaevine kayınvalidem getirdi" diye konuştu.

Duruşma, Ulucan'ın avukatı Tekay'ın esas hakkındaki savunmasını hazırlaması için ertelendi.

İDDİANAMEDEN

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede, İsmail Cem Ulucan'ın çalıştığı bankada Göztepe Şubesi Cari Hesaplar Yönetmeni olarak görev yaptığı belirtiliyor.

Ulucan'ın, çalıştığı şubeye ihtiyaç olmadığı halde bir hafta boyunca genel müdürlükten nakit döviz gönderilmesi talebinde bulunduğu kaydedilen iddianamede, şube kasasının anahtarlarından birinin sanıkta bulunduğu ifade ediliyor.

İddianamede, Cuma gününe denk gelen 15 Ekim 2004 tarihinde sanığın şube kapandıktan sonra 465 bin 375 Avro, 450 bin dolar ve 33 bin 900 İngiliz Sterlini parayı aldığı ve ertesi gün de yurtdışına kaçtığı belirtiliyor.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber