Uyku problemi yaşayanlar dikkat!

Yorgunluk hissi, aşırı sinirlilik hali, yüksek tansiyon, depresyon, unutkanlık, konsantrasyon bozukluğu ve kontrol edilemeyen obezite gibi sorunlarınızın temelinde uyku bozuklukları yatıyor olabilir!

Kaynak : Habertürk
Haber Giriş : 30 Ocak 2014 10:12, Son Güncelleme : 15 Ağustos 2021 18:57
Uyku problemi yaşayanlar dikkat!

Zihinsel ve fiziksel sağlığımızı her gün yenileyebilmemiz için kaliteli bir uyku şart. Peki kaliteli uyku nedir, uyku apnesi kimlerde görülür, tedavi yöntemleri neler? İşte cevabı...

NEDEN UYUYAMIYORUZ?

Birçok sebepten uyuyamayabiliriz. Bunlardan bir kısmı günlük yaşamımızda şehir hayatından kaynaklanan anksiyete endişeler, bir kısmı bazı hastalıklardan, bir kısmı bazı ilaçlardan, bir kısmı da ihtiyacımız olmadığı kadar uyumamız gerektiğini düşündüğümüzden.

KALİTELİ UYKU NEDİR?

Kaliteli uyku, yeterli ortamda, yeterli süre içinde, uygun şartlarda kişinin uykuya dalması, gece içinde uyanmaması ve sabah uyandığı zaman da uykusunu almış ve dinlenmiş halde uyanması ve gün içinde uyku halinin olmaması anlamına geliyor.

Spor uyku kalitesini çok etkiler. Vücudumuz için de, uyku hijyeni için de çok iyidir. Ancak çok ağır spordan kaçınmak gerekiyor. Uyku saatinden 1-2 saat önce çok ileri derecede, zorlayıcı sporlar yaptığımızda uykumuz tam tersi kaçabilir. Ama akşam saatlerinde hafif egzersizler yapıldığında uykuya dalma çok daha rahat gerçekleşir.

TAVUKLAR VE BAYKUŞLAR

Kaliteli uyku, uykusuzluk, erken ya da geç uyanmanın kişiden kişiye değişen bir durumu var. Bu doğuştan kodlanır. Bazı kişiler erken, bazıları geç uyanırlar. Tavuklar ve baykuşlar olarak adandırılırlar. Tavuklar erken yatanlar, baykuşlar geç yatanlar.

Kısa uykucular, uzun uykucular var. Erken yatıp kısa uyuyan var, geç yatıp uzun uyuyan var. Tamamen çocukluktan itibaren bunun nasıl olduğu vücudumuza kodlanmış durumda ve bunu çok fazla değiştiremiyoruz. Normalde 8-9 saat uyuması gereken bir kişi 7 saat uyumuşsa, o kişi için bir uykusuzluk, gün içinde yorgunluk ve kalitesiz uyku anlamına geliyor. Ama çocukluktan beri 5 saat uyumuş ve 5 saat onun için yeterliyse, gün içinde hiçbir yorgunluğunu hissetmiyorsa bu kişinin

UYKU HİJYENİ ÖNEMLİ

Uzman Dr. Figen Hanağası anne babalara da bu konuda büyük görev düştüğünü belirterek ekliyor; 'Çocukların uykudan 1-2 saat önce çok bilgisayar oyunlarıyla haşır neşir olmaması gerekiyor, çok fazla televizyon seyretmemeleri gerekiyor. Odasında bilgisayarla oynayıp, tv seyredip yine aynı odada uyumayı çok fazla tercih etmiyoruz.'

uykusunu normal olarak algılıyoruz.

İdeal uyku sürelerinin, yaşa ve kişiye göre değiştiğini belirten Uzm. Dr. Figen Hanağası, normalde toplumumuzda %80-85 oranında, uyku ihtiyacının 7,5 saat olduğunu, birçok kişiye 5 saat uyku yetebilirken, bazı kişilere de 10 saat uyku yetebildiğini ve bunun yaşlandıkça ancak 1 saat azalabileceğini vurguladı ve 'Kendimizi az uykuya alıştıramayız, bu sadece kendimizi kandırmak olur.' diye ekledi.

HUZURSUZ BACAK SENDROMUNUN UYKU SAĞLIĞINA ETKİSİ

Yatmadan önceki zamanda ruhsal olarak ve fiziksel olarak rahat bir kişi, uykuya dalmadan önce bacağında rahatsızlık hisseder, ne olduğunu tarif edemez, hareket ettirmek ister, oynatmak ister ve oynatınca rahatlar. Bazen hastalarımız bunu bacağımın içine bir şeyler dolaşıyor, bir şey çekiliyor gibi söyler. Bazen de ne olduğunu tahmin edemiyorum ama oynatmam lazım, bacaklarım huzursuz hissediyor der, bazen masaj rahatlatır, bazen kalkıp dolaşırlar. Ve her uykuya dalma sırasında bu olduğu zaman uykuyu engeller ve uykusuzluk olarak karşımıza çıkar.

PSİKOLOJİK BİR RAHATSIZLIK MI BU?

Değil. Tamamen beyinden kaynaklanan, beynin bir takım döngülerinden kaynaklanan bir hastalık. Ailevi olabiliyor, bazı hastalıklara bağlı olabiliyor demir eksikliği, romatizmal hastalıklar, Parkinson hastalığı, gebelikte çok fazla olabiliyor ve tedavi edilmesi gerekiyor. Çünkü bu hastalık %80 kadar kısmında gece uykusunda bacak hareketleri devam ediyor. O zaman da uykuda bacak hareketi bozukluğu diyoruz. O da kişinin derin ve güzel uykuya geçişini engelliyor. Hastanın uyku apnesi olmasa bile sabah hasta yine uykusuz, yorgun hissederek kalkıyor.

PARTNERİNİZE GÜVENİN

Partneriniz diş gıcırdatmanızdan, ciddi şekilde diş sıkma seslerinizden şikayet ediyorsa ve sabah kalktığınızda çene kemiğinde ağrı, yüz ve diş ağrıları uyanıyorsanız bunun tedavi edilmesi gerekiyor! "Bunlar stresli zamanlarda artar. Bazı ilaçlar tetikler ama genelde çocukluktan gelen bir hastalıktır. Diş aparatları kullanılabilir ama onlar sadece olayın sonucundan kaynaklanabilecek bozuklukları engellemek için. Çene kaslarına botoks yapılarak da bundan kurtulmak mümkün. Şuan en yüz güldürücü uygulamamız bu. Çenenin eklem bozukluğu böylece önlenmiş oluyor."

GÜZELLİK İÇİN UYKUNUN ÖNEMİ

Uyurken kendimize geliyoruz, bazı toksinler uyku sırasında temizleniyor ve melatonin hormonu salgılıyoruz. Melatonin uyku hormonudur; uyku vitamini gibi düşünmemiz lazım. Uykuya dalmadan saat 9 gibi başlar, 12 gibi en yüksek seviyededir ve 3 e doğru da giderek azalır. Hatta 3'ten sonra uyku patlayınca bir daha uyanamaz demenin bir sebebi budur. Uykumuz için çok önemli bir hormon. Eksikliğinde uykusuzluk dışında bütün ruh halimizi etkiler, hatta anti kanserojen etkisinin bile olduğu söylenir. Yani uyku ruhsal ve fiziksel gelişimimiz için çok önemli.

UYKU HİJYENİ İÇİN YAPILMASI GEREKENLER

Uykudan önceki bir saat bütün her şeyi bitirmek şart! Uykumuz gelmeden yatak odasına girmemeliyiz. Uyku hijyeni için bu oldukça önemli... Odanın çok sıcak ya da çok soğuk olmaması, sessiz ve karanlık bir yer olması gerekiyor. Ve yine uykudan 1-2 saat önce ağır egzersizler yapmamak gerekiyor.

Odada televizyon seyrederek uykuya dalma alışkanlığınızı bırakın. Yatak odasını aynı zamanda çalışma ortamına çevirmek, bilgisayarlar bunların hepsi kaliteli uykuyu engelliyor. Ve bir süre sonra oda artık yaşam alanı olduğu için kişinin beyni orayı uyku ortamı olarak algılamıyor ve uykuyu engelliyor.

Bir takım elektro manyetik dalgalar da farkında olmadan uykumuzun kalitesini bozuyor. En basiti telefon çaldı mı çalmadı mı düşüncesiyle yatıyoruz. Yatak odasını yaşam alanı olarak kabul edersek ileride uykusuzluk için risk faktörü haline gelir.

KAFEİNE DİKKAT

Kafein uykuyu bozan en önemli faktörlerden biri. Herkes der ki 'kafeine dayanamam hayatımın parçası' Kabul ama en azından akşam 6'dan sonra kafein içeren içecekleri, çikolata, özellikle bitter çikolatalar, bunlara dikkat etmemiz gerekiyor. Ancak içeceksek bitki çaylarından papatya, melisa, ıhlamur çaylarını tercih edebiliriz.

Yeşil çayda da kafein var ve uyku kaçırdığı bilinir. Kahve olarak en az kafein türk kahvesindedir. İstenirse, türk kahvesi tercih edilmeli. Huzursuz bacak sendromu olan kişilerde kahve, sigara daha da tetikleyicidir. O yüzden tercih edilmemeli.

UYKU APNESİ NEDİR?

Uykuda solunum yollarının açık olmaması ya da daralması sonucu ortaya çıkan bir hastalık. Bunun sonucunda geceleri nefes duruyor ya da nefes alma azalıyor, kandaki oksijen değeri de azalıyor buna bağlı olarak. Ve bu süre içinde de beynimize, kalbimize, organlarımıza oksijen giremiyor. Giremediği zaman vücut strese giriyor, strese girince de kişi derin bir nefes almayla uyanıyor.

Ve bu çok sık tekrarladığı zaman vücut bir stres durumuna geçiyor, kişi efor sarf ettiği için terliyor, kalp yoruluyor, hormon salgılıyor. Bu hormon idrar söktürücü bir hormon oluyor ve uyku apnelerinin belirtileri olarak defalarca bu gece içinde nefes durması gibi durumlar tekrarlandıkça hepsi yeniden yaşanıyor. Kişi o gün çok uyusa bile, yine de yorgun uyanıyor. Gün içinde uyku hali oluyor

Erken saatlerde tansiyon yüksekliği olabiliyor, Metabolizması bozuluyor, yağ yakma düzeni bozuluyor ve kilo almalar ortaya çıkıyor. Bunlar bir kısır döngü halinde kalp hastalığı, tansiyon, şeker peşi sıra geliyor.

KİŞİ UYKU APNESİ OLDUĞUNU NASIL FARKEDER?

Genellikle hastalarımızı eşleri getiriyor çünkü en sık belirtisi horlama. Ama her horlayan da bu olacak diye bir şey yok. Uyku apnesi olan kişilerin %80inin horlaması oluyor.

Gece terlemesi,

Kişinin nefes alamama ya da tanıklı apne dediğimiz kişinin partnerinin şikayetlere tanık olması, (nefes alamıyor, horluyor , tıkanıyor gibi şikayetlerini iletmesi,)

Gece çok sık tuvalete kalkması, sabah yorgun uyanması,

Ağız kuruluğu olması, başında ağırlık hissi olması,

Gün içinde uyuklaması tetkik edilmesi gereken belirtiler.

Genellikle 65 yaş üzerinde daha fazla olmasına rağmen, erken dönemlerde kilolu olan kişilerde, obezitesi olan kişilerde bu risk artıyor.

TEDAVİ SÜRECİ NASIL?

Tanıyı koyabilmek için merkezimizde 1 gece yatırıyoruz. Hasta uyurken teşhis koyulmuş oluyor. Uyku sırasında nefes durmaları ne kadar sıklıkta, ne kadar ciddi, uyku evreleri ve kaç kere olduğuna bakıyoruz ve bütün 1 gece tetkik ediyoruz hastayı. Takibinde ertesi gün doktor tarafından tüm kayıtlar tekrar bakılıyor ve bir indeks çıkıyor uyku apne indeksi dediğimiz. Hafif/orta/ağır dereceli olduğuna karar veriyoruz. Bu duruma göre Kulak Burun Boğaz doktorumuza yönlendiriyor veya altın standart tedavisini uyguluyoruz. Solunum yollarından hava vererek yapılıyor bu tedavi. Odanın havası solunum yollarından rahat geçince kişinin uykusunu bölen stres hali ortadan kalkıyor ve böylelikle uyku apnesiyle olan döngü kırılmış oluyor. ( Tanıyı koymak için 1 gün yeterli )

TEDAVİ EDİLMEDİĞİ DURUMDA

Düzensiz kalp atışları,

Kalp büyümesi

Kalp krizi riskinin artması

Yüksek tansiyon

Aşırı yorgunluk ve gündüz uyuklamaları

Trafik kazaları (direksiyonda uyku gelmesi)

Cinsel arzunun azalması, iktidarsızlık

Kontrol edilemeyen şişmanlama (zayıf, normal kilolu insanlarda da uyku apnesi görülebilir)

Uykuda terleme, sık idrara çıkma

Aşırı sinirlilik, depresyon, canlılığın kaybolması

Uykuda ani ölüm

KİLOLARINIZIN SEBEBİ UYKU APNESİ OLABİLİR

Erkeklerde biraz daha fazla ama kadınlarda da menopozdan sonra oran aşağı yukarı aynı hale gelebiliyor, ama kilo en önemli risk faktörü. Kiloyla birlikte uyku apne sıklığı artıyor. Uyku apnesi olan kişilerde kilo artıyor. Uykudan verim alamayınca kişinin yağ yakması ve kilo vermesi engelleniyor. Verilmesi bile onları koruyamıyor tekrar geri alıyorlar. O yüzden mutlaka uyku apnesinin tedavi edilmesi gerekiyor.

GENETİK OLABİLİR

Ailede küçük çene, boğaz yolunun dar olması, kilosu olmasa bile kişinin uyku apnesi için risk faktörü oluyor.

Ayrıca bazı ilaçlar da uyku kaçırabiliyor. Tansiyon, kolesterol ilaçları, kalp ritim bozukluğu ilaçları uykusuzluğa sebep olabiliyor.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber