Sadece vicdanlar mahkum ediyor

Türkiye'de uzun yıllardır elim kazalar yaşanıyor. İş kazalarında dünya sıralamasında ilk sıralarda yer alan ülkemizde sorumlulara ilişkin yaptırımlar caydırıcı değil. Kazalardan sonra açılan davaların çoğu beraatle sonuçlanırken, mahkumiyetle sonuçlananlarda ise kaydadeğer bir ceza çıkmıyor

Kaynak : Yeni Şafak
Haber Giriş : 18 Mayıs 2014 08:28, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Sadece vicdanlar mahkum ediyor

İLHAN TOPRAK

Soma'da 301 işçinin hayatını kaybettiği facia dikkatleri önceki yıllarda meydana gelen kazalarla ilgili yargılamalara çevirdi. Ancak bu konuda Türkiye'nin yargılama karnesinin çok da içaçıcı olmadığı görülüyor. 1992 yılında Zonguldak Kozlu'da yaşanan grizu patlaması başta olmak üzere son 73 yılda yaşanan ve 3 bin kişinin hayatını kaybettiği kazalarla ilgili yargılamalar kamu vicdanını tatmin etmedi.

Son 10 yılda yapılan yargılamalarda ilk kez patronlar da hakim karşısına çıktı ve ceza verilmeye başlandı. Gerek bilirkişi raporları gerekse diğer etkenler dikkate alınarak verilen cezalar ise caydırıcı olmaktan uzak. Bu etkenler başta maden kazaları olmak üzere maden kazalarının kamu vicdanında mahkum edilmesine neden oluyor.

İŞ KAZASI STATÜSÜNDE YARGILAMA

İş kazalarının en fazla yaşanma ihtimalinin olduğu madenlerle ilgili yargılamalar genellikle 'İş kazası statüsünde' değerlendirildiği için tazminat davaları etrafında şekilleniyor. Ancak 5237 Sayılı TCK'NIN 85. ve 89. maddelerinde yapılan değişikliklerle maden kazalarında ölümle veya yaralanmayla sonuçlanan kazalarda 'Taksirli öldürme veya taksirli yaralama' suçlamaları da yöneltilebilecek. Soma'da hayatını kaybedenlerin aileleri veya yaralılarca bu yönde bir şikayet yapılırsa maden ocağı sahibi başta olmak üzere ihmali veya kusuru bulunanlar 3 yıldan 15 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılabilecek.

KAMUDA DA AYNI SENARYO

Tarihler 7 Mart 1983 yılını gösterdiğinde TTK Armutçuk- Kömür İşletmesi'nde meydana gelen kazada meydana gelen grizu patlamasında 103 madenci hayatını kaybetti. İdari ve adli işlemler yapıldı ancak yaşamını yitirenlerin ailelerine ve yaralılara verilen tazminatlar dışında bir sonuç alınamadı. 1992 yılının 3 Mart'ında bu kez acı haber Zonguldak'taki Kozlu Maden İşletmesi'nden geldi, 263 madenci hayatını yitirdi. Bu facianın da hesabı sorulamadı ve ve soruşturmalar tazminat etrafında şekillendi. Devlet eliyle işletilen madenlerle ilgili idari ve hukuki soruşturmalar kadük kaldı.

CEZA KESİLDİ AMA...

2004 yılından itibaren başlayan kısmi özelleştirmeler sonrası kazalardaki soruşturmalarda sorumluların ceza alması da gündeme geldi. Mahkemeler hem sorumlulara hem de patronlara ceza vermeye başladı. Ancak bu cezaların kamu vicdanını rahatlatacak seviyede olmaması bir yana caydırıcılığı da olmadı. Bursa'nın Mustafakemalpaşa İlçesi'ndeki 'Bükköy Madencilik'e ait kömür ocağında, 10 Aralık 2009'da meydana gelen grizu patlamasında, 19 madenci öldü. Mahkeme, 19 kişinin ölümüyle ilgili tutuksuz yargılanan sanıklardan maden sahibi Nurullah Ercan ile yönetim kurulu üyelerini 5 yıl; diğer yönetim kurulu üyelerini de 6 yıl 8 ay hapis cezasına çarptırdı.

RAPOR BIRAKTIRDI

Balıkesir'in Dursunbey İlçesi Odaköy'deki 23 Şubat 2010 tarihindeki maden kazasında 14 kişi öldü. Şentaş Madencilik ortaklarından Erhan Ortaköylü, Nihat Kosova ve Emre Temizer ile madenin mühendisi Halil Karakılıç hakkında mahkemece tutuklama kararı verildi. Ancak Ortaköylü ve Temizer bilirkişi raporu olumlu çıkınca mahkemece serbest bırakıldı.

İnsan kıymettir

Sendika Uzmanı Tarkan Zengin, kapitalist düzenin insanı makine gibi üretim araçlarından biri olarak kabul ettiğine dikkat çekti. İnsanın makine değil kıymet olduğunu vurgulayan Zengin şunları kaydetti: 'Soma'da facianın meydana geldiği madenin patronunun ton başına kömür maliyetini 134 dolardan 23,8 doları indirmesi aslında iş kazalarının önemli bir nedenine işaret ediyor. İktisadi açıdan düşürülen maliyetlerin insani yaklaşımları azalttığını biliyoruz. Düşürülen bu maliyet elbette işçinin sömürülen emeğinin karşılığıdır. Üretim maliyetleri ya işçilerin ücretleri ve sosyal hakları kısıtlanarak düşürülecek ya da işçiyi iş kazaları ve meslek hastalıklarından koruyacak önlemlere para harcanmayarak düşürülecektir. İki uygulama da aslında bugün yaşadığımız trajedilerin temel sebeplerindendir. Bu anlayış değişmediği sürece içimizi yakan bu acıları maalesef yaşamaya devam edeceğiz. Soma'da yaşanan acı olayla ilgili tüm soruşturmalar yapılmalı, TCK 85 ve 86. maddelerde işletilmelidir.'

Sorumlular cezaevine bile girmedi

Zonguldak TTK'ya ait Karadon Maden Ocağı'nda 17 Mayıs 2010'da meydana gelen kazada 30 işçi hayatını kaybetti. Yargılaması halen devam eden kaza sonrası yapılan incelemede TTK ve Yapı-Tek firmasına yönelik 26 kişinin kazada kusurlu olduğu gerekçesiyle bu kişiler hakkında Zonguldak 2. Ağır Ceza Mahkemesi'ne dava açıldı. Taksirle birden çok kişinin ölümüne neden olmakla suçlanan 16 kişiden mahkeme 6'sının tutuklanmasına karar verdi. İhmal, kusur ve diğer eksik ve hataları bulunan bazı isimler 15 yıl hapis istemiyle yargılanırken, bu kişilerin tutukluluğuna yaptıkları itiraz jet hızıyla karara bağlandı. Sanıklar cezaevine bile girmediler.

5237 sayılı TCK

Taksirle öldürme

Madde 85- (1) Taksirle bir insanın ölümüne neden olan kişi, iki yıldan altı yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(2) Fiil, birden fazla insanın ölümüne ya da bir veya birden fazla kişinin ölümü ile birlikte bir veya birden fazla kişinin yaralanmasına neden olmuş ise, kişi iki yıldan onbeş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

Taksirle yaralama

Madde 89- (1) Taksirle başkasının vücuduna acı veren veya sağlığının ya da algılama yeteneğinin bozulmasına neden olan kişi, üç aydan bir yıla kadar hapis veya adli para cezası ile cezalandırılır.

Kozlu'da yürekler hala sızlıyor

3 Mart 1992'de TTK Kozlu-Kömür İşletmesi'nde grizu faciası yaşandı ve 263 madenci hayatını kaybetti. Kazanın bilançosu çok ağır olmasına karşın yapılan soruşturmalardan kamu vicdanını rahatlatacak bir sonuç alınamadı. Türkiye 1941 yılından itibaren madencilik sektöründe ilerleme kaydederken, aynı oranda madenci kayıplarıyla gündeme geldi. Bu tarihten itibaren 3 bin maden işçisi hayatını kaybederken, bu konuda gerekli tedbirlerin alınması sürekli gündemdeki yerini korudu.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber