'PISA'da sorun ortaöğretim sisteminde'

Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Öğretim Üyesi Bekir Gür, Memurlar.net'in PISA ile ilgili sorularını cevapladı.

Kaynak : Memurlar.Net - Özel
Haber Giriş : 08 Aralık 2016 15:20, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
'PISA'da sorun ortaöğretim sisteminde'

Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Öğretim Üyesi Bekir Gür, Memurlar.net'in PISA ile ilgili sorularını cevapladı.

Bekir Gür'ün sorulara verdiği cevaplar

Ortaya çıkan PISA 2015 sonuçlarını sizce nasıl değerlendirmeliyiz? TEOG sistemine geçilmesinin PISA'daki sonuçlarına bir etkisi var mıdır? Sizce sonuçlarda esas kusurlu olan kim, eğitim sistemi mi, öğretmenler mi?

Türkiye'nin 2007-2015 arasında TIMSS'te ve PISA 2003-2012 arasında puanlarını artırırken, 2012-2015 arasında PISA'da puanlarını düşürmesinin nedenleri üzerine eğilmek gerekiyor. TIMS hem 4. sınıfta hem de 8. sınıfta pozitif bir eğilime işaret ediyor; yani 2011-2015 arasında ilköğretime has özel bir sorun görünmüyor. PISA ise 15 yaş grubunu ölçtüğü için ağırlıklı olarak lise 1 ve lise 2 öğrencileri değerlendirmeye katılıyor. Türkiye'nin aynı dönemde TIMSS'te pozitif bir eğilim içindeyken, PISA'da düşüş yaşamasının en makul sebebi, ortaöğretim düzeyine ilişkin görünmektedir. Peki, bu süreçte ortaöğretimde ne oldu?

2010 yılında başlayan genel liselerin Anadolu ve meslek liselerine dönüştürülme süreci, 2014 sonrasında fen ve sosyal bilimler liselerinin sayısının hızla artması, 2014 yılından itibaren uygulanan TEOG yerleştirme sisteminin uygulanmaya konması, ortaöğretim sistemini derinden etkilemiştir. Böylece, okul türleri arasında büyük bir değişim yaşanmıştır. Daha kötüsü, TEOG ile birlikte okullar arasındaki başarı farkları gittikçe açılmaktadır. Öğrenciler en başarılı sayılan okuldan en başarısıza doğru homojen bir şekilde yerleştirilmektedir. Türkiye'nin PISA 2015 sonuçlarındaki başarısızlığın kökeni, ortaöğretim sisteminde son yıllarda yapılan bütün bu değişikliklerde aranmalıdır.

TIMSS ve PISA neyi ölçmektedir? Yıllara göre Türkiye'nin sonuçları nasıldır?

TIMSS, 4. ve 8. sınıf matematik ve fen alanında genel olarak müfredatta yer alan bilgi ve becerileri ölçüyor. Türkiye 8. sınıf düzeyinde, 1999, 2007, 2011 ve 2015 yıllarında bu değerlendirmeye katıldı. 4. sınıf düzeyinde ise sadece 2011 ve 2015 yıllarında katıldı. PISA ise birçok ülkede zorunlu eğitimin bittiği yaş olan 15 yaş grubu için (kısmen müfredatta da yer alan) bir takım temel bilgi ve becerilerin yanında bunların gerçek hayattaki uygulamalarını ölçmeyi amaçlıyor. Türkiye, PISA'ya 2003, 2006, 2009, 2012 ve 2015 yıllarında katıldı.

TIMSS 2015 sonuçları, Türkiye'nin hem 4. sınıf hem de 8. sınıf düzeyinde matematik ve fen puanlarını 2011 yılına göre artırdığını göstermektedir. Hatta TIMSS 2015 sonuçlarına göre, Türkiye 8. sınıf fen düzeyinde tarihinde ilk defa uluslararası ortalama bandını yakalamıştır. PISA 2003-2012 arasında fen, matematik ve okuma açısından genel olarak pozitif bir eğilim söz konusudur. Türkiye, 2003-2012 arasında hem eğitime erişimi artırdığı hem de PISA puanlarını artırdığı için uluslararası raporlarda övülmüştür. Ancak, PISA 2015 sonuçları, Türkiye'nin 2003-2012 döneminde elde ettiği kazanımların 2012-2015 döneminde önemli ölçüde kaybedildiğini göstermektedir.

2012 yılında uygulamaya geçirilen 4+4+4 sisteminin PISA'ya bir etkisi var mıdır? Liselerin de zorunlu eğitim kapsamına alınmasıyla, okumak istemeyen öğrenciler de sistem kapsamına alındı. Bu durum, sonuçlarda etkili olmuş mudur?

Dr. Bekir S. Gür: Zorunlu eğitimin 8 yıldan 12 yıla çıkarılması dolayısıyla, özellikle dezavantajlı ve fakir ailelerin çocuklarının liseye devam oranları arttı. Söz konusu dezavantajlı kesimin ortaöğretimdeki başarı durumunu biraz olumsuz etkilemesi muhtemeldir. Ancak, bu durum, PISA'daki büyük düşüşü açıklamakta yetersiz kalıyor. Yani, düşüş, yukarıda ifade ettiğim üzere ortaöğretim sistemindeki değişikliklerle ilgili görünmektedir.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber