İmsak
Güneş
Öğle
İkindi
Akşam
Yatsı

Anayasa değişikliği teklifi komisyonda

TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Mustafa Şentop, "1961'de parlamentonun seçtiği sembolik yetkilere sahip cumhurbaşkanı, 82'de parlamentonun seçtiği çok geniş yetkilere sahip cumhurbaşkanı, 2007'de halkın doğrudan seçtiği çok geniş yetkilere sahip cumhurbaşkanı. Bu çizgiyi biraz uzatırsanız, başkanlık oluyor zaten." dedi.

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 23 Aralık 2016 18:07, Son Güncelleme : 15 Ağustos 2021 18:58
Anayasa değişikliği teklifi komisyonda

TBMM Anayasa Komisyonu, AK Parti İstanbul Milletvekili Mustafa Şentop başkanlığında, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin tümü üzerindeki görüşmelere devam ediyor.

Salı gününden itibaren komisyonun çok önemli bir çalışma yaptığını belirten Şentop, Türkiye'de 10 yıla yakın bir zamandır yeni anayasa tartışması olduğunu anımsattı.

Şentop, "Her ay düzenli olarak anket çalışmaları yaptırıyoruz. Sürekli takip ettiğimiz konulardan birisi de başkanlık sistemiyle ilgilidir. Sorulardan en önemlisi de 'başkanlık sistemi hakkında bilginiz var mı?' diyedir. Bu son çalışmalarda 70'in üzerinde bazılarında 80'e yakın insanımız 'biliyoruz' diyorlar." ifadesini kullandı.

Türkiye'de anayasa tarihini ve yıllara göre yapılan değişiklikleri anlatan Şentop, "Başbakanımız da ifade ettiler; Cumhuriyetle ilgili mesele Türkiye'de 1923'te kapanmıştır. 29 Ekim 1923 Cumhuriyetin ilanı tarihidir. Kabulü tarihi değil. Niye? Çünkü, Türkiye aslında Cumhuriyete 1 Kasım 1922'de geçmiştir. Saltanatın kaldırıldığı an itibariyle Türkiye'de Cumhuriyete geçilmiştir. Artık monarşi yoktur. 29 Ekim'de ilanı yapılmıştır." diye konuştu.

Anayasa'nın ilk 3 maddesinin değişmez madde olduğunu anımsatan Şentop, parlamenter sistemlerde cumhurbaşkanının partisiyle ilişkisinin kesilmesine dair tek bir hükümün Türkiye'den başka Macaristan anayasasında yer aldığını kaydetti.

-"60 darbesinin paradigması iktidarı sınırlamadır"

Başkanlık sistemine ilişkin geçmiş yıllarda yapılan tartışmaları anımsatan Şentap, şöyle devam etti:

"Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın ortaokula gittiği yıllardan beri başkanlık sistemi öneriliyor. Ağırlıklı olarak sağ politikacılar ve partiler tarafından öneriliyor, tartışılıyor. 60 darbesiyle birlikte Türkiye'de yeni bir paradigma getirilmiştir. Bu paradigma, millet iradesini, milletin seçtiği iktidarı devre dışı bırakmaya, sınırlamaya yönelik bir paradigmadır. Onun için millet iradesiyle iktidara gelenler her zaman bu iktidarın güçlendirilmesini ve vesayetin alanının daraltılmasını önermişlerdir. Bu sebeple hükümet sistemi tartışması Türkiye'nin gündemindedir.

2007 referandumuyla Türkiye'de cumhurbaşkanının halk tarafından doğrudan seçilmesi benimseniyor. 1961'de parlamentonun seçtiği sembolik yetkilere sahip cumhurbaşkanı, 82'de parlamentonun seçtiği çok geniş yetkilere sahip cumhurbaşkanı, 2007'de halkın doğrudan seçtiği çok geniş yetkilere sahip cumhurbaşkanı. Bu çizgiyi biraz uzatırsanız, başkanlık oluyor zaten. Dolayısıyla 2007'den itibaren Türkiye, özü itibarıyla yarı başkanlık sistemine geçmiştir."

- "Cumhuriyet karşıtı bir görüş yok"

Cumhuriyet konusunda Türkiye'de hiçbir tartışmanın olmadığına dikkati çeken Şentop, "1923'ten bu yana monarşi taraftarı siyasi akım olmadığı gibi şahıs bile yoktur. Bir iki isim yazar veya tarihçi olarak söyleyebilirsiniz ama cumhuriyet karşıtı bir görüş yok. Dolayısıyla bu konu bitmiş, kapanmış bir konudur." dedi.

Hiçbir partide iki kişinin oturup bir anayasa metni hazırlayamayacağına işaret eden Şentop, "2012'de AK Parti'nin sunduğu metnin yüzde 99 olarak önümüze gelen metin olduğunu görüyoruz. Yani, 'iki arkadaş hazırladı, kapalı kapılar arkasında hazırlandı' falan değildir." diye konuştu.

Kavram olarak Cumhurbaşkanlığının muhafaza edildiğini, ancak sistem olarak parlamenter, yarı başkanlık, başkanlık olduğunu vurgulayan Şentop, "Teknik olarak bizim önerdiğimiz model literatüre göre başkanlık modeli. Niye? Çünkü iki meşruiyet var. Yasama ayrı bir seçimle meşruiyete dayanıyor, yürütme ise ayrı bir seçimle meşruiyete dayanıyor. Böyle olan bir hükümet sistemi artık başkanlık sistemidir teknik olarak bakacak olursak." değerlendirmesini yaptı.

- "Birlikte seçim denge için önerildi"

Mustafa Şentop, önerdikleri metnin literatürdeki ifadesiyle başkanlık olduğunu belirterek, şunları söyledi:

"Bir arkadaşımız kalkıp da 'bunda niye güvenoyu yok' derse buna nasıl cevap verebiliriz bilemiyorum. Çünkü bu hükümet sistemi farklı. Parlamenter sistemde hükümet güvenoyu ile kurulur. Parlamenter sistemde hükümet meşruiyetini parlamentonun onayından alır. Parlamenter sistemde güvenoyu olduğu için gensoru da var. Gensoru nedir? Güvenoyunun geri alınmasıdır. Dolayısıyla parlamenter sistemde olur gensoru, güvenoyu. Bizim model başkanlık." ifadesini kullandı.

Önerdikleri modelde yasamaya ait bir yetkiyi, yürütmeye vermediklerini, mevcut sistem ile önerdikleri sistem arasında yürütmenin iç dizaynının farklı olduğunu kaydeden Şentop, teklife göre cumhurbaşkanlığı kararnamesinin, ABD'deki başkanlık kararnamesine göre, normlar hiyerarşisinde daha alt hukuk normu olduğunu vurguladı.

Parlamenter sistemde parlamentoyu feshetme yetkisinin cumhurbaşkanına bir etkisinin bulunmadığını aktaran Şentop, konuşmasına şöyle devam etti:

"Birlikte seçim meselesi bizim kanaatimize göre hiç kullanılmayacak bir yetkidir. Bu, karşılıklı bir dengeyi öngören bir yetki olarak önerilmiştir. Bir kriz olursa ve başkan süresini kısaltma pahasına bu krizi aşmanın başka bir yolu olmadığına kanaat getirirse, bu yolu kullanabilir ama hiç kimse durup dururken, 'benim iki yılım daha var. Olsun, boşver seçime gidelim' demez." Teklifin tümü üzerindeki görüşmeler devam ediyor. "

Alper Atalay

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber