'Ya çatışacağız ya da kaçacağız'

Şahin Çağlıyan, "Bina önüne polis geldi, 'teslim olun' diye bağırdı. Yarbay Ergenekon eliyle bir dakika diye işaret etti. Biz Ergenekon'a 'Komutanım, ne yapacağız' dedik. O bize 'Ya çatışacağız ya da kaçacağız' dedi. Biz çatışmayacağımızı söyleyince üst katlara çıktı, bir daha da kendisini görmedik. Duyduğumuza göre kaçmış. Sonradan içeri gelen polislere direnmeden teslim olduk."

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 30 Mayıs 2017 18:22, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
'Ya çatışacağız ya da kaçacağız'

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında Ulus'taki Türk Telekom binasını kontrol altına almaya çalışan 27'si Kara Harp Okulu Komutanlığı subay adayı kursiyer 29 kişinin yargılandığı davaya sanık savunmalarıyla devam edildi.

Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza ve İnfaz Kurumları'ndaki salonda görülen duruşmaya, sanıklar ve avukatları katıldı.

Sanık Aykan Kılıçarslan, hafta sonu yapılacak harp tarihi gezisi bahane edilerek, evlerinde kalabilecekleri halde Harp Okulunda kalmaları yönünde emir verildiğini, komutanlara ısrar etmelerine rağmen evlerine gönderilmediklerini beyan etti. Okuldan gönderilmemeleri üzerine sanık durumuna düştüğünü, darbe girişiminden habersiz olduğunu ifade eden Kılıçarslan, "FETÖ üyeliğim yoktur. Darbe gecesi hukuksuz bir emir yerine getirmedim, suçsuzum." sözlerini kullanarak tahliye talebinde bulundu.

Mahkeme Başkanı Zikrullah Özbağ sanığa, dolabında yapılan aramada, "Valilik binası kuşak emniyeti alınacak, keskin nişancı tarafından adamım vurulabilir" yazılı not bulunduğunu, bunun ne anlama geldiğini sordu. Sanık Kılıçarslan, "Bu notun bana ait olduğunu düşünmüyorum." savunmasını yaptı.

- "Bir binanın emniyet görevi verildi"

Savunma yapan sanıklardan Ömer Karayoluk da hakkındaki suçlamaları kabul etmedi. FETÖ üyesi olmadığını savunan Karayoluk, iddianamede kendisi hakkında somut bir suçlama olmadığını öne sürdü. Karayoluk, FETÖ'nün darbe girişiminin yaşandığı gece, emirle okulda kaldıklarını, Yarbay Ömer Ergenekon'un emrine verildikten sonra bilgisi dışında Ulus'taki Türk Telekom binasına götürüldüklerini kaydetti.

Yolda giderken firari sanık Ergenekon'un, "Ülke karıştı, kaos var. Bize de bir binanın emniyet görevi verildi. Polis de bizimle beraber." diyerek kendilerini terör saldırısı olduğuna inandırmaya çalıştığını söyleyen Karayoluk, yaşananların darbe girişimi olduğunu öğrendikten sonra Ergenekon'un emirlerine uymadıklarını iddia etti.

Karayoluk, Türk Telekom'a geldikten birkaç saat sonra bina önüne polislerin geldiğini ve kursiyer subaylarla teslim olmak istediklerini bildirdi. Ergenekon'un buna karşı çıkarak, "Ömer Yarbay polise teslim olmayacağını, gerekirse çatışacağını söyledi. Biz polisle çatışmayacağımızı söyledik. Daha sonra bize kaçalım dedi. Biz kaçacak bir şey yapmadık diyerek reddettik." ifadelerini kullandı.

İlerleyen zamanda Ergenekon'un kaçtığını öğrendiklerini beyan eden sanık Karayoluk, direniş göstermeden polise teslim olduklarını belirterek tahliyesini istedi.

- "Bu hain girişimin bir parçası olmadık"

Sanık Selami Yıldırım, astsubayken subaylığa hak kazandığını ve 3 haftadır harp okulunda eğitimde olduğunu kaydetti. Darbe girişiminde FETÖ'cü subayların kurbanı olduklarını savunan sanık Yıldırım, "Biz o gece adını daha sonra iddianameden öğrendiğim Yarbay Ergenekon'un kötü emellerine alet edilmeye çalışıldık. Ama vatansever Türk askerleri olarak, darbe girişimini öğrendikten sonra bu hain girişimin bir parçası olmadık." sözlerini kullanarak suçsuz olduğunu belirtti ve tahliye talebinde bulundu.

- "Ya çatışacağız ya da kaçacağız"

Şahin Çağlıyan, Türk Telekom binasına girdikten sonra Ergenekon'un davranışlarına anlam veremediğini, darbe girişiminden önceden haberdar olmadığını iddia etti.

Darbeye ilişkin bir faaliyetinin olmadığını öne süren sanık Çağlıyan, Türk Telekom binasına gelen polislere teslim olmak istedikleri sırada Yarbay Ergenekon ile aralarındaki diyalogu ise şöyle anlattı:

"Bina önüne polis geldi, 'teslim olun' diye bağırdı. Yarbay Ergenekon eliyle bir dakika diye işaret etti. Biz Ergenekon'a 'Komutanım, ne yapacağız' dedik. O bize 'Ya çatışacağız ya da kaçacağız' dedi. Biz çatışmayacağımızı söyleyince üst katlara çıktı, bir daha da kendisini görmedik. Duyduğumuza göre kaçmış. Sonradan içeri gelen polislere direnmeden teslim olduk."

Sanık Güngör Gürcan da o gece hiç silah kullanmadığını, sivillere zarar verecek hiçbir şey yapmadığını savundu.

Olanları televizyondan gördükten sonra Yarbay Ömer Ergenekon ile konuşmak istediğini belirten Gürcan, ancak Ergenekon'un sıkıyönetim ilan edildiğini, sıkıyönetim kurallarının geçerli olduğunu, muhaliflerin Kara Harp Okulunda yargılanacağını söylediğini anlattı.

Sanık Emre Oral da Genelkurmay'daki olayları görünce saldırı olduğunu, polisin yetersiz kalınca kendilerinin desteğe gittiğini, hatta bir ülkeyle savaş çıkmış olabileceğini düşündüğünü söyledi.

Yaşananlara inanamadıklarını öne süren Oral, arkadaşı Ömer Karayoluk'un bu nedenle kendisine tokat atmasını istediğini, kendisinin de onu tokatladığını aktardı. Çalışanlarla konuştuklarını, sohbet ettiklerini yardımcı olduklarını savunan Oral, diğer sanıklarla aynı doğrultuda savunma yaptı.

Savunmanın ardından, Mahkeme Başkanı Zikrullah Özbağ, "Savunmaları örgütsel bir tavırla mı yaptın?" sorusunu yöneltti. Sanık Oral'ın "Hayır" cevabı üzerine Özbağ, "Aynı şeyleri söylüyorsunuz, sürekli aynı şeyleri tekrar ediyorsunuz, bunlar hep inceleniyor." dedi.

Savunma yapan diğer sanıklar Adil Cumhur Ipekçi, Bilal Ergen, Fatih Karaaslan, Uğur Yılmaz ve Zilnur Çelik de suçsuz olduklarını iddia ederek tahliye talebinde bulundular.

Duruşmaya yarın devam edilecek.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber