İstanbul'da 167 'kadrolu' yankesici var

Kaynak : Zaman
Haber Giriş : 11 Temmuz 2007 09:30, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

İstanbul Polisi, 'Demir Yumruk Operasyonu'yla yankesici ve kapkaççılara önemli bir darbe vurdu. Kamuoyunda 'Hacıhüsrev' olarak bilinen şebekenin yakalanması, hırsızlık çetelerini de gündeme getirdi.

Kamuoyunda 'Hacıhüsrev' olarak bilinen hırsızlık ve yankesici şebekesinin yakalanması, hırsızlık çetelerini gündeme getirdi.

Alınan bilgilere göre polis, cüzdanı, çantası çalınanlar için 2'si bayan 167 kişiden oluşan 'azılı sabıkalı listesi' hazırlamış. Kapkaça maruz kalan şahıslara söz konusu listeyi gösteren polis, suçluyu kolaylıkla tespit edebiliyor. Ancak bu tespit sırasında emniyetten vatandaşa, 'Hırsızın bu kişi olduğundan emin değilseniz mağdur olabilirsiniz' uyarısı geliyor. Çünkü listede yer alan yankesiciler, işin hukuk ayağını da ihmal etmemiş. Yakalandıklarında avukatları bir telefonla yardımlarına koşuyor; hırsızı kurtarmakla kalmayıp, karşı tarafa tazminat davası açıyor. Yankesicilikle suçlanan şahıs olay saatinde orada olmadığını ispatlayıp, mağdur vatandaşı suçlu durumuna düşürebiliyor.

İstanbul'un neredeyse kadrolu hırsızları olan 167 kişinin aralarında siyahi olanlar da var. Bunlarla kıyasıya mücadele eden Emniyet yetkilileri 'tekil olmayan çeteleşmiş hırsızlık şebekelerinin' avukatlarını da hazırladıklarını, bunların tespiti halinde hakim inisiyatifi ile davadan el çektirildiklerini anlatıyor. İstanbul Emniyeti'nin son dönemde gerçekleştirdiği 'Kasa Operasyonu' ile 'Halı Saha' operasyonu gibi çok sayıda hırsız ve kapkaççının yakalandığı çalışmalarda şebekelerin içindeki avukatlar da dikkat çekmişti.

Önceki sabah Ahmet Yesevi Caddesi üzerinde arka cebinden cüzdanı çekilen H.B. olaydan 3 dakika sonra 155'i arayarak durumu ihbar etti, ardından Yenibosna 75. Yıl Polis Karakolu'na başvurdu. Burada kendisine karakola başvuran her yankesicilik mağduru gibi "İstanbul'un kadrolu yankesicileri" olarak nitelenen 167 sabıkalının fotoğrafları gösterildi. Mağdur, fotoğraftan yankesiciyi teşhis ettiğinde polis gözaltı yaparak sabıkalı zanlıyı karakola getirebileceğini; ancak olay saatinde başka yerde olduğunu ispat etmesi halinde tazminat ödenmek zorunda kalacağını yankesicilik mağduruna hatırlatıyor. Yalancı şahidi çok, hep aynı avukatla çalışan yankesiciler suçüstü yapılmadığı sürece "hem suçlu hem güçlü" olmayı sürdürüyor. Eğer hırsızın çaldığı kesinleşirse avukat aracılığıyla mağdur vatandaş, "paranı verelim uzlaşalım" denilerek veya tehdit edilerek şikâyetten vazgeçiriliyor. Hırsızlığı ve yankesiciliği meslek edinmiş çeteler karşısında mağdur vatandaş tek başına kalıyor.

Polis, mağdura yardımcı olmalı

Ceza hukuku uzmanı Prof. Dr. Bahri Öztürk, kanunda polisin delil toplamasını kısıtlayan hiçbir hüküm olmadığını ifade ederek, polisin mağdura uyarısını yanlış buluyor. Emniyetin hırsızlık olaylarında parmak izi başta olmak üzere diğer delilleri toplamakta yetersiz kaldığını hatırlatan Prof. Dr. Öztürk, "Böyle bir durumda hakim ne yapsın? Elinde delil olmadığı için cezalandıramıyor. Mağdura tazminat uyarısı yapan polise asıl parası çalınan kişi delil toplamakta yetersizlik gösterdiği için tazminat davası açar. Polis o zaman ne yapacak?" ifadelerini kullandı.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber