Sayıştay: Manevi tazminat, mahkeme kararını uygulamayan Dekana rücu edilmeli

Sayıştay, Anabilim Dalı Başkanlığında görevli Profesörü Başkanlık görevine atamayarak kendi uhdesine alan Dekanın bu işlemine karşı açılan manevi tazminatın Dekan tarafından ödenmesine hükmetti.

Kaynak : Memurlar.Net - Özel
Haber Giriş : 09 Ekim 2019 14:05, Son Güncelleme : 15 Ağustos 2021 19:01
Sayıştay: Manevi tazminat, mahkeme kararını uygulamayan Dekana rücu edilmeli

Bir üniversitede Anabilim Dalı Başkanı olarak görev yapan Profesör öğretim üyesinin Anabilim Dalı Başkanlığı görev süresi sona ermesi sonrasında, bu görev ilgili Dekan tarafından kendi uhdesine alınmıştır.

İlgili göreve yeniden atanmayan Profesör öğretim üyesinin bu işleme karşı açtığı dava sonucunda, "....yönetmelik hükmü gereği anabilim dalı başkanlığı için, o anabilim dalı öğretim üyeleri veya görevlileri arasında belli koşullar halinde doğrudan atama yapılması ve bunun dışında da anabilim dalı başkanının seçimle belirlenerek atamasının yapılması gerekmekte olup, bunlar haricinde başkanlığın dekanlık uhdesinde yürütülmesi gibi bir yöntem öngörülmediğinden, yönetmelik hükmüne aykırı olarak anabilim dalı başkanlığının dekanlık uhdesinde yürütülmesi yolunda tesis edilen işlemde hukuka uyarlık bulunmamaktadır." yolundaki gerekçelerle YÜRÜTME DURDURMA kararı verilmiştir.

Daha sonra, verilen bu yürütme durdurma kararına karşı yapılan işleme itiraz edilmiş, Bölge İdare Mahkemesi tarafından itiraz reddedilerek yürütme durdurma kararının yerinde bulunmuştur.

Ancak, kesinleşene yürütme durdurma kararına rağmen Üniversite ilgili kişinin atamasını yapmayarak mahkeme kararının gereğini yerine getirmemiştir. Bunun sonucunda, ilgili öğretim üyesi tarafından manevi tazminat davası açılmış, kişi bu davayı da kazanmıştır. Tazminat davası sonrası ilgili tutar ve mahkeme masrafları yasal faiziyle birlikte davacı öğretim üyesine üniversite bütçesinden ödenmiştir.

Sayıştay Temyiz Kurulu, mahkeme kararınca hükmedilen manevi tazminatın Anayasa'nın 125 inci maddesinin son fıkrasındaki "İdare, kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlüdür." hükmü gereğince öncelikle Üniversite bütçesinden ödendiğini, ancak manevi tazminatın 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 12 ve 13 üncü maddelerine göre yürürlüğe konan "Kamu Zararlarının Tahsiline İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik" çerçevesinde mahkeme kararını uygulamayan ve kusurlu davranan kamu görevlilerine rücu edilmesi gerektiği, ilgilinin atamasını mevzuat gereğince yerine getirmeyen ilgili Dekanın sorumlu olduğunu belirterek tazmin hükmünü oy çokluğu ile tasdik etmiştir.

Karşı oy sunan üye özetle; yeniden ataması yapılmayan profesörün haklı olması ve zararının tazmini için sadece zararın hizmet kusurundan kaynaklandığının ispatının yeterli olduğu, bu durumun idarenin iç ilişkisi olarak kabul edilmesi gerektiği, aksi takdirde her hizmet kusurunda kamu zararı için gerekli kusurun da var olduğunun kabul edilmesi ve işlemi gerçekleştiren personelin yapılan ödemeyi tazmin sorumluluğuna gidilebilmesi, idare personelini kamu hizmetini yerine getirirken, takdir yetkisini hep pasif kalmaktan yana kullanmasına ve içinde bulunduğu tedirginlik nedeniyle görevini gereği gibi ifade edememesine yol açacağından dolayı, tazmin hükmünün kaldırılmasını teklif etmiştir.

Yavuz Selim KAPLAN

İŞTE SAYIŞTAY KARARI

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber