2020 hakimlik sınavındaki bir soruya, bilirkişi raporuna rağmen, iptal kararı
Danıştay 5. Dairesi, 2020 Adalet Bakanlığı Adli Yargı Hakim ve Savcı Adaylığı Sınavındaki bir soruyu bilirkişi raporuna rağmen, 4857 sayılı İş Kanun'unda sorunun çözümüne ilişkin düzenleme mevcut olmadığı, boşluğun Yargıtay içtihatlarıyla doldurulduğu gerekçesiyle, iptal etti.

2020 Adalet Bakanlığı Adli Yargı Hakim ve Savcı Adaylığı Sınavına katılan bir aday 26. sorunun iptali için dava açmıştır. Ancak idare mahkemesi bilirkişi raporu nedeniyle, soru iptali istemini reddetmiştir.
Aday, 4857 sayılı İş Kanun'unda sorunun çözümüne ilişkin düzenleme mevcut olmadığı, boşluğun Yargıtay içtihatlarıyla doldurulduğu, doktora ya da doçentlik sınavında tartışmaya açık olan bir sorunun adli yargı hakimlik sınavında benimsenen ilke ve esaslara da aykırı olduğu, itirazlarının dikkate alınmadan bilirkişi raporu doğrultusunda karar verildiği, raporun yasaya aykırı ve sübjektif nitelikte olduğu, tüm Yargıtay içtihatlarının gözetilmediği, yeniden bilirkişi raporu alınması gerektiği, Mahkeme kararının hukuka aykırı olduğu iddiasıyla, Danıştay'a temyiz başvurusu yapmıştır.
İptali istenen soru şu şekildedir:
"4857 sayılı İş Kanunu'na göre haftada 6 gün, günde 7,5 saat çalışılan
ve Pazar günleri tatil yapılan bir lokantada saat ücreti 20 TL olan bir işçi;
pazar gününü de 7,5 saat çalışarak geçirirse o gün için toplam kazancı kaç TL
olur?
A) 150
B) 225
C) 300
D) 325
E) 375"
Danıştay 5. Dairesi şu gerekçeyle, sorunun iptal edilmesi gerektiğine karar vermiştir.
"Yukarıda yer verilen mevzuata göre, hafta tatili çalışmalarının ücretlendirilmesi
hususunun İş Kanununda açıkça düzenlenmediği, konunun Yargıtay içtihatlarıyla
belirlendiği anlaşılmaktadır. Yargıtayın hafta tatili çalışmalarının ücretlendirilmesine
ilişkin çeşitli kararlarında; hafta tatilinde yapılan çalışmanın fazla çalışma
sayılacağı, buna göre ücretin %50 zamlı ödenmesi gerektiği görüşü benimsemiştir.
Bu durumda hafta tatilinde çalışılmışsa, çalışma karşılığı olmaksızın ödenmesi
gereken bir yevmiye yanında, çalışmanın karşılığı da bir buçuk yevmiye olarak
ödenmesi gerektiği belirtilmiştir.
Sonuç olarak 4857 sayılı İş Kanunu'nda işçinin hafta tatili günlerinde çalıştırılması
halinde işçiye ödenmesi gereken ücret oranı düzenlenmediğinden, soru kökünün
yanlış anlamaya yol açtığı, dolayısıyla sorunun bilimsel açıdan tartışmaya gerek
bırakmayacak netlikte olması ve soru kökünün veya çeldiricilerin yanlış bilgilendirmeye
veya anlamaya yol açmaması gerektiğini düzenleyen, 16/04/2013 tarih ve 28620
sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Soruların Hazırlanması, Soru
Havuzunun Oluşturulması ve Soruların Güvenliğinin Sağlanmasına İlişkin Yönetmeliğin
yukarıda metni yazılı 6. maddesine aykırı olduğu kanaatine varılmış ve bilirkişi
raporundaki aksi yöndeki değerlendirmeye itibar edilmemiştir."
İŞTE DANIŞTAY KARARININ TAM METNİ
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/4217
Karar No : 2021/2419TEMYİZ EDEN (DAVACI) : .
VEKİLİ : Av. .
KARŞI TARAF (DAVALI) : . Başkanlığı / .
VEKİLİ : Av. .
İSTEMİN KONUSU : . İdare Mahkemesinin . tarih ve E:., K:. sayılı kararının temyizen
incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: 21/11/2020 tarihinde gerçekleştirilen ve 21/12/2020 tarihinde
sonuçları açıklanan 2020 Adalet Bakanlığı Adli Yargı Hakim ve Savcı Adaylığı
Sınavına katılarak.... puan almak suretiyle mülakata katılmaya hak kazanamayan
davacı tarafından, sınavın Adli Yargı Testi (.... kodlu kitapçığın) 26. sorusunun
iptaline karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: . İdare Mahkemesince verilen . tarih ve
E:., K:. sayılı kararda; dosyada yer alan bilgi ve belgeler ile Mahkemenin .
esasına kayden açılan dava dosyasında yapılan bilirkişi incelemesi neticesinde
düzenlenen rapor değerlendirildiğinde, iptali istenilen sınav sorusunda herhangi
bir hata ve çelişki bulunmadığı, sorulan sorunun açık ve net olduğu sonucuna
varıldığından davacının iş bu sorunun iptali talebinde hukuka uyarlık bulunmamıştır.
Belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : 4857 sayılı Kanun'da sorunun çözümüne ilişkin düzenleme
mevcut olmadığı, boşluğun Yargıtay içtihatlarıyla doldurulduğu, doktora ya da
doçentlik sınavında tartışmaya açık olan bir sorunun adli yargı hakimlik sınavında
benimsenen ilke ve esaslara da aykırı olduğu, itirazlarının dikkate alınmadan
bilirkişi raporu doğrultusunda karar verildiği, raporun yasaya aykırı ve sübjektif
nitelikte olduğu, tüm Yargıtay içtihatlarının gözetilmediği, yeniden bilirkişi
raporu alınması gerektiği, Mahkeme kararının hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davaya konu soru ve cevapta herhangi bir hata bulunmadığı,
uzman akademisyenler tarafından hazırlanan bilimsel denetçi raporlarında da
herhangi bir hata bulunmadığının ifade edildiği belirtilerek temyiz isteminin
reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ .'IN DÜŞÜNCESİ : İdare Mahkemesi kararının bozulmasına,
dava konusu sorunun iptaline karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten
ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
21/11/2020 tarihinde gerçekleştirilen 2020 Adalet Bakanlığı Adli Yargı Hakim
ve Savcı Adaylığı Yazılı Yarışma Sınavının
Adli Yargı Testinde yer alan, davacının soru kitapçığına göre 26. soruda,
"4857 sayılı İş Kanunu'na göre haftada 6 gün, günde 7,5 saat çalışılan
ve Pazar günleri tatil yapılan bir lokantada saat ücreti 20 TL olan bir işçi;
pazar gününü de 7,5 saat çalışarak geçirirse o gün için toplam kazancı kaç TL
olur?
A) 150
B) 225
C) 300
D) 325
E) 375" sorusuna yer verilmiştir.
Söz konusu sınava katılmış olan davacı tarafından, yukarıda yer verilen 26.
soruların hatalı olduğundan bahisle iptaline karar verilmesi istemiyle temyizen
incelenen davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 31. maddesinin göndermede bulunduğu
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun "Bilirkişiye başvurulmasını gerektiren
haller" başlıklı 266. maddesinde, "Mahkeme, çözümü hukuk dışında,
özel veya teknik bilgiyi gerektiren hallerde, taraflardan birinin talebi üzerine
yahut kendiliğinden, bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir. Ancak
genel bilgi veya tecrübeyle ya da hakimlik mesleğinin gerektirdiği hukuki bilgiyle
çözümlenmesi mümkün olan konularda bilirkişiye başvurulamaz. Hukuk öğrenimi
görmüş kişiler, hukuk alanı dışında ayrı bir uzmanlığa sahip olduğunu belgelendirmedikçe,
bilirkişi olarak görevlendirilemez." hükmüne yer verilmiştir.
4857 sayılı İş Kanununun 46. maddesinde, "Bu Kanun kapsamına giren işyerlerinde,
işçilere tatil gününden önce 63 üncü maddeye göre belirlenen iş günlerinde çalışmış
olmaları koşulu ile yedi günlük bir zaman dilimi içinde kesintisiz en az yirmidört
saat dinlenme (hafta tatili) verilir." hükmüne yer verilmiş, aynı Kanun'un
46. maddesinin ikinci fıkrasında ise çalışılmayan hafta tatili günü için bir
iş karşılığı olmaksızın işçinin ücretinin tam olarak ödeneceği düzenlenmiştir.
16/04/2013 tarih ve 28620 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren
Soruların Hazırlanması, Soru Havuzunun Oluşturulması ve Soruların Güvenliğinin
Sağlanmasına İlişkin Yönetmeliğin "Ön bilimsel denetim, ön düzenleme ve
nihai bilimsel denetim süreçleri" başlıklı 6. maddesinde, "(1) Sınav
sorularının ön bilimsel denetimi, ön düzenlemesi ve nihai bilimsel denetimi
aşamalarında aşağıdaki esaslar uygulanır:
a) Etiketlenen sorular öncelikle ön bilimsel denetime tabi tutulur. Ön bilimsel
denetim, alan uzmanları veya bilimsel denetmenlerce yapılır. Ön bilimsel denetimde
sorunun barındırması gereken asgari gereklilikleri taşıyıp taşımadığı kontrol
edilir.
b) Ön bilimsel denetim sonucunda sorular kabul edilir ya da reddedilir. Kabul
edilen soruların, alan uzmanı tarafından ön düzenlemesi yapılarak taslak soru
havuzuna aktarılır.
c) Ön bilimsel denetimde kabul edilen soruların yazarına, soru başına 18/1/2012
tarihli ve 2012/2723 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı eki Sınav Ücretlerine İlişkin
Usul ve Esaslar kapsamında ücret ödenir. Reddedilen sorular iki yıl süreyle
atıl soru havuzunda saklanır ve bu sürenin sonunda imha edilir. Reddedilen soru
için soru yazarı herhangi bir bilgi veya ücret talep edemez.
(2) Taslak soru havuzundaki soruların nihai bilimsel denetimini yapacak bilimsel
denetmenler Başkanlığın görevlendirdiği alan uzmanları tarafından havuzdan seçilir.
Denetmenler seçilirken uzmanlık alanları, denetlenecek sorunun içeriği ve nitelikleri
gibi hususlar göz önünde bulundurulur.
(3) Bir sorunun nihai bilimsel denetimi, farklı bilimsel denetmenlerce bireysel
yapılabileceği gibi komisyon tarafından da yapılabilir.
(4) Soruların denetimi bireysel olarak yapılacaksa bir soruyu en az üç farklı
bilimsel denetmenin denetlemesi esastır ancak uzman sayısının yeterli olmadığı
alanlarda daha az sayıda bilimsel denetmen görevlendirilebilir. Bilimsel denetmenler;
soruları münferit olarak denetler, eksiklik veya hata varsa ilgili düzeltmelerini
yapar, görüş ve önerilerini basılı veya elektronik ortamda alan uzmanlarına
iletir. Yapmış olduğu denetim ve düzeltmeyi içeren formu imzalar. Denetimi yapılan
soru diğer bilimsel denetmenlere denetlettirilebilir.
(5) Herhangi bir sorunun nihai bilimsel denetimden geçebilmesi için bilimsel
denetmenlerin o soru ile ilgili bilimsel doğruluk konusunda ortak karar vermesi
gerekir. Soru ile ilgili olarak uyuşmazlık yaşanır ve mutabakat sağlanamazsa
soru havuzuna alınmaz, tekrar değerlendirilir ya da taslak soru havuzundan çıkarılarak
atıl soru havuzunda arşivlenir.
(6) Soruların bilimsel denetmen/komisyon marifetiyle nihai bilimsel denetimi
yapılırken;
a) Sorunun soru hazırlama kurallarına uygun yazılıp yazılmadığı,
b) Sorunun bilimsel açıdan tartışmaya gerek olmayacak netlikte olup olmadığı,
c) Soru kökünün veya çeldiricilerin yanlış bilgilendirmeye veya anlamaya yol
açıp açmadığı,
ç) Soruda kullanılan terim, sembol ve kelimelerin literatüre uygun olup olmadığı,
d) Kökte ve seçeneklerde kullanılan kelimelerin, ifade biçimlerinin, noktalama
işaretlerinin, tabloların, grafiklerin veya şekillerin soruda verilmek istenenden
farklı bir algılamaya yol açıp açmadığı,
e) Soru ile ölçülmek istenen kazanım varsa bu kazanıma uygunluğu,
f) Sorunun herhangi bir grubu, meslek grubunu ve kamuoyunu rencide etmeyecek
nitelikte olup olmadığı,
g) Sınavın konusu, türü ve özelliğine göre Başkanlıkça başka kriterler belirlenmişse
bu kriterlere uygunluğu gibi esaslar göz önünde bulundurulur." düzenlemelerine
yer verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Yukarıda yer verilen mevzuata göre, hafta tatili çalışmalarının ücretlendirilmesi
hususunun İş Kanununda açıkça düzenlenmediği, konunun Yargıtay içtihatlarıyla
belirlendiği anlaşılmaktadır. Yargıtayın hafta tatili çalışmalarının ücretlendirilmesine
ilişkin çeşitli kararlarında; hafta tatilinde yapılan çalışmanın fazla çalışma
sayılacağı, buna göre ücretin %50 zamlı ödenmesi gerektiği görüşü benimsemiştir.
Bu durumda hafta tatilinde çalışılmışsa, çalışma karşılığı olmaksızın ödenmesi
gereken bir yevmiye yanında, çalışmanın karşılığı da bir buçuk yevmiye olarak
ödenmesi gerektiği belirtilmiştir.
Sonuç olarak 4857 sayılı İş Kanunu'nda işçinin hafta tatili günlerinde çalıştırılması
halinde işçiye ödenmesi gereken ücret oranı düzenlenmediğinden, soru kökünün
yanlış anlamaya yol açtığı, dolayısıyla sorunun bilimsel açıdan tartışmaya gerek
bırakmayacak netlikte olması ve soru kökünün veya çeldiricilerin yanlış bilgilendirmeye
veya anlamaya yol açmaması gerektiğini düzenleyen, 16/04/2013 tarih ve 28620
sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Soruların Hazırlanması, Soru
Havuzunun Oluşturulması ve Soruların Güvenliğinin Sağlanmasına İlişkin Yönetmeliğin
yukarıda metni yazılı 6. maddesine aykırı olduğu kanaatine varılmış ve bilirkişi
raporundaki aksi yöndeki değerlendirmeye itibar edilmemiştir.
Bu durumda, davaya konu Adli Yargı Testinde yer alan 26. sorunun ölçme ve değerlendirme
ilkeleri ile çoktan seçmeli sınav tekniğine aykırı olarak hazırlandığı sonucuna
ulaşıldığından, anılan soruda hukuka uyarlık görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.2577 sayılı Kanun'un 49. maddesine uygun bulunan davacının temyiz isteminin
kabulüne,
2.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin temyize konu . İdare
Mahkemesinin . tarih ve E:., K:. sayılı kararının BOZULMASINA,
3. 2020 Adalet Bakanlığı Adli Yargı Hakim ve Savcı Adaylığı Sınavının Adli Yargı
Testinde yer alan, davacının soru kitapçığına göre 26. sorunun İPTALİNE,
4. Ayrıntısı aşağıda gösterilen . TL lk derece yargılama giderinin davalı idareden
alınarak davacıya verilmesine,
5. . TL temyiz yargılama gideri ile Avukatlık Ücret Tarifesi Uyarınca . TL vekalet
ücretinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine
6. Posta giderleri avansından varsa artan tutarın davacıya iadesine,
7. Dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
8. 2577 sayılı Kanun'un 20/B maddesinin birinci fıkrasının (h) bendi uyarınca
kesin olarak (karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere), 01/07/2021 tarihinde,
oyçokluğuyla karar verildi.
(X) KARŞI OY :
Temyize konu İdare Mahkemesi kararı ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun
olduğundan onanması gerektiği görüşüyle çoğunluk kararına katılmıyorum.