Ulusal istihdam stratejisinde sona doğru

- Ulusal İstihdam Stratejisine (UİS) son şekli veriliyor. Strateji çerçevesinde işçi konfederasyonlarından, kıdem tazminatı, esnek çalışma modelleri ve bölgesel asgari ücretin de aralarında bulunduğu konularla ilgili görüş istendi.

Konfederasyonlardan, stratejiye ilişkin genel değerlendirmenin dışında, ''İş gücü piyasasının esnekleştirilmesi, güvenceli esneklik, kıdem tazminatı, İşsizlik Sigortası Fonu, esnek çalışma modelleri, fazla çalışma süreleri, özel istihdam büroları-geçici iş ilişkisi ve bölgesel asgari ücret'' konularında görüş bildirmeleri istendi.

İşçi konfederasyonlarının değerlendirmelerini bu hafta içinde iletmeleri bekleniyor.

Bu arada Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu'nun (DİSK) Genel Başkanı Süleyman Çelebi, UİS'nin istihdam yaratacak ve üretecek bir proje olmadığını, kazanılmış hakları ortadan kaldırmayı amaçlayan bir model getirildiğini savundu.

Kıdem tazminatının kaldırılmak, esnek çalışma modellerinin dayatılmak istendiğini, özel istihdam bürolarının yeniden gündeme taşındığını belirten Çelebi şunları söyledi:

''UİS, bir istihdam projesinden çok, mevcut haklara, kazanılmış haklara yönelik saldırı projesidir. Gerçekçi, umut yaratacak bir proje olmadığını düşünüyoruz. Bununla ilgili yaklaşım yoğun bakımdaki hastaya kısa dönemli oksijen verilmesidir. Bunlar tamamen göstermelik geçici tedbirlerdir. Hiçbiri gerçekci, kalıcı, umut verici değildir.''

-TÜRK-İŞ-

Kıdem tazminatının sınırlandırılmasını daha önce ''genel grev'' nedeni sayacağını açıklayan Türk-İş'in ise buna ve daha önceki diğer bazı açıklamalarına paralel olarak kıdem tazminatının sınırlandırılmasına karşı çıktığı ve aynı şekilde bölgesel asgari ücret ile esnek çalışma modellerine olumsuz baktığı belirtiliyor.

Türk-İş'in UİS ile ilgili görüşünde, İşsizlik Sigortası Fonunun amaç dışı kullanılması ve özel istihdam bürolarıyla ilgili kaygılarını da dile getirmesi bekleniyor.

-''YABANCI KAÇAK İŞÇİLİK YAYGIN''-

Öte yandan, UİS'ye ilişkin çalışmalarda, Türkiye'deki istihdamın yapısal özellikleri ve istihdama ilişkin rakamsal veriler de ortaya kondu.

Türkiye'de bölünmüş bir iş gücü piyasası bulunduğu, mevzuattaki katılığın da rekabet gücü ve istihdamı olumsuz etkilediği ifade edilen çalışmada, Türkiye'de kaçak işçi yaygınlığına da dikkat çekildi.

Türkiye'de mevcut işsizliği sabit tutabilmek için dahi her yıl 600 binin üzerinde yeni iş yaratılması gereğine işaret edilen çalışmada, şu tespitler yer aldı:

''-Tarımdan tarım dışı sektöre ortalama 150 bin geçiş.

-Kayıt dışı istihdam oranı yüzde 43,8, tarım dışı yüzde 30,1, ücretlilerde yüzde 26,2.

-Engellilerin iş gücüne katılım oranı yüzde 22.

-Genç iş gücü (15-24) toplam iş gücünün yüzde 20,6'sı.

-İş gücünün eğitim düzeyi düşük.

-İş-Kur'un kurumsal kapasitesi yetersiz.

-İş gücü piyasası katılıkları Türkiye'nin rekabet gücü ve istihdamını olumsuz etkiliyor. Türkiye İstihdam Koruma Mevzuatı açısından 30'u OECD ülkesi olmak üzere toplam 40 ülke içinde en katı mevzuata sahip ülke konumunda. Dünya Bankası tarafından yayımlanan 2010 Yılı İş Yapma Kolaylığı Raporunda Türkiye, işçi istihdam etme kriterleri açısından 183 ülke arasında 145. sırada.

-Özellikle belirli süreli sözleşmelere ilişkin kısıtlamalarla kıdem tazminatının yüksekliği öne çıkmakta.

-Kadınların iş gücüne katılım oranı çok düşük.

-İşsizlik sigortası işsizlere yeterli koruma sağlamamakta.''