Aylıksız izne çıkan (askerlik dahil) memurun kendisine, eş ve çocuklarına tedavi yardımı sağlanır mı

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 07 Nisan 2005 00:03, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Bu soruya ayrıca bir yanıt veremeye gerek görmüyoruz... Zira aşağıdaki Sayıştay Genel Kurul Kararı bu soruya ilişkin tüm ayrıntıları cevaplamaktadır.

Kararın Çeşidi : Genel Kurul Kararı
Kararın Konusu: Personel Mevzuatı ile İlgili Kararlar
Kararın Numarası : 4620/1
Kararın Tarihi : 01.02.1988

KONU

1. 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun değişik 108'inci maddesine göre aylıksız izin kullanan Devlet memurunun, kendisinin eşinin, bakmakla yükümlü bulunduğu ana, baba ve çocuklarının tedavi giderlerinin kurumunca karşılanıp karşılanmayacağı,

2. a) Sürekli görevle yurt dışına gönderilen Devlet Memurunun yanınd aylıksız izinli memur ya da emekli eşinin ve bu eşin bakmakla yükümlü olduğu ana, babasının,

b) Eşi yurt içinde Devlet memuru olarak görevli bulunan, kendisi sü-rekli görevle yurt dışına gönderilen kadın memurun yanında götürdüğü çocuklarının,

Yurt dışında yapılan tedavi giderlerinin nasıl karşılanacağı,

3. Eşi aylıksız izinli memur ya da emekli olan, kendisi sürekli görevle yurt dışında bulunan kadın memurun yanındaki çocuklarına ilişkin yurt dışı tedavi giderlerinin, kadın memurun kurumunca, yurt dışında ve döviz olarak ödenip ödenemeyeceği,

4. Eşi yurt içinde Devlet memuru olarak görevli bulunan, kendisi sürekli görevle yurt dışına gönderilen kadın memurun yurt dışı aylık emsalinin yanında götürdüğü her bir çocuğu için yüzde 2,5 oranında arttırılıp artırılamayacağı,

Konularında ortaya çıkan tereddüt.

KONU İLE İLGİLİ MEVZUAT

657 sayılı Devlet Memurları Kanununun;

18'inci maddesi,

2670 sayılı Yasayla değişik 108'inci maddesi,

1327 sayılı Yasayla değişik 156'ncı maddesi,

2 sayılı kanun Hükmünde Kararname ile değişik 157'inci maddesi,

243 sayılı kanun Hükmünde Kararname ile değişik 209'uncu maddesi,

243 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile değişik 210'uncu maddesinin son bendi,

5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanununa 1425 sayılı Yasayla eklenen geçici 7'nci maddenin birinci ve ikinci bentleri,

506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun 2422 sayılı Yasayla değişik 36'ncı maddesinin (A) bendi,

Sürekli görevle yurt dışında bulunan memurların aylıklarına uygulanacak emsaller hakkında 12.3.1987 gün ve 87/11595 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının 3 ncü maddesi.

İNCELEME

Konu ile ilgili mevzuat ve bu husustaki Daire Kararı incelenip Maliye ve Gümrük Bakanlığı ile Devlet Personel Başkanlığının görüşü dinlenerek gereği görüşüldü:

1.657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 2670 sayılı Yasayla değişik 108'inci maddesinin birinci bendinde, Devlet memurlarına, bakmakla zorunlu olduğu ya da eşlik etmediği takdirde hayatı tehlikeye girecek ana, baba, eş ve çocukları ile kardeşlerinden birinin ağır bir kaza geçirmesi ya da önemli bir hastalığa tutulmuş olması hallerinde , bu hallerin raporla belgelendirilmesi koşuluyla, istekleri üzerine en çok altı aya kadar; ikinci bendinde de, doğum yapan Devlet memurlarına, istekleri üzerine en çok altı aya, yetiştirilmek üzere yurt dışına gönderilen (bursla gidenler dahil) memurlarla, yurt içine ve yurt dışına sürekli görevle atanan memurların eşlerine en çok üç yıla kadar aylıksız izin verilebileceği belirtilmiştir.

Görüleceği üzere anılan maddenin ilk iki bendinde, memurlara hangi hallerde aylıksız izin verilebileceği açıklanmış, ancak bu gibilerin yararlanabileceği haklar konusunda bir düzenleme yapılmamıştır. Bu nedenle aylıksız izin alan memurun ve Yasanın değişik 209 'uncu maddesinde belirtilen aile bireylerinin tedavi yardımından yararlanıp yararlanamayacakları sorunu, bu kişilerin memuriyetle ilgilerinin devam edip etmediğinin belirlenmesiyle çözüme kavuşturulabilecektir.

Aylıksız izin müessesesi , Yasanın "Hizmet Şartları ve Şekilleri" başlıklı 4'ncü kısmının "Çalışma Saatleri ve izinler" başlıklı 5'nci bölümünde yer almış olup, bu bölümde yıllık izin, hastalık izni, mazeret izni gibi memurların diğer izin haklarına ilişkin düzenlemeler de bulunmaktadır. Bir başka deyişle, aylıksız izin memurlar için getirilmiş bir "izin" hakkıdır. izin hakkının ve "izinli olma" durumunun yalnız memurlar için söz konusu olması aylıksız izinli olan kişinin memuriyetle ilişkisinin devam ettiğini göstermektedir.

Burada yalnızca iznin "aylıksız" olması koşulu getirilmiştir. Bu koşulun, aylıksız izinli kişiye aylık ve aylığa bağlı ödemelerin yapılmasına engel olmakla birlikte, kişiyi memuriyet statüsünden çıkarmaya yetmeyeceği açıktır.

Gerçekten aynı maddenin dördüncü bendinde, izin süresinin bitiminden önce özürünü gerektiren nedenin kalkması halinde memurun derhal göreve dönmek zorunda olduğu belirtilirken, göreve dönecek kişinin "memur" olduğu vurgulanmıştır ki, bu da, aylıksız izinli kişinin memuriyetle ilişkisinin, daha açık bir deyişle memuriyet sıfatının devam ettiğini göstermektedir. Ayrıca bu bende göre aylıksız izinli kişi derhal "görevine dönmek" zorunda olup,ayrıca bir atama onayına gerek bulunmamaktadır.

Her ne kadar, aynı maddenin üçüncü bendinde, yurt dışına yetiştirilmek üzere gönderilen ya da sürekli görevle atanan memurların aylıksız izin alan eşlerinin dönüşlerinde, 72'nci madde çerçevesinde görev yerlerine bağlı olmaksızın atamalarının yapılacağı belirtilmiş ise de; buradaki düzenleme, genel anlamdaki bir atamayı belirtmek için getirilmiş olmayıp, eski görev yerine bağlı olmaksızın yapılan görevlendirmede, idarenin, aile birliğinin korunması amacıyla, 72'nci madde çerçevesinde işlem yapmasını sağlamaya yöneliktir. Nitekim genel anlamdaki "atama" Yasanın 72'nci maddesinde değil, 58 ve izleyen maddeleriyle 92 ve 93'üncü maddelerinde düzenlenmiştir. 72'nci maddede ise yer değiştirme suretiyle atamanın ilkeleri belirlenmiştir. Görev başındaki memur için de yer değiştirme suretiyle "atama" söz konusu olup, bu atamanın memuriyet sıfatına etkili olmayacağı ortadadır.

108'inci maddenin birinci ve ikinci bentlerinin incelenmesinden, yasa koyucunun, izin süresi dışında aylıksız izinli olanlar arasında bir fark gözetmediği anlaşılmaktadır. Ancak, yetiştirilmek üzere yurt dışına gönderilen ya da sürekli görevle yurt dışına atanan memurların eşlerine üç yıl gibi uzunca bir süre aylıksız izin verilebileceği, bu görevlerin geçici olarak gördürülmesinin sakıncalı olacağı, bu nedenle dönüşlerinde aynı görevin boş olmayabileceği düşüncesiyle, bu gibilerin, görev yerine bağlı olmaksızın, fakat aile birliği dikkate alınarak başka bir göreve atanabilmesine imkan sağlanmıştır.

Üstelik, yine aynı maddenin dördüncü bendinin son cümlesinde, izin süresinin bitmesi ya da özürü gerektiren nedenin kalkması halinde görevine dönmeyenlerin "memuriyetten" çekilmiş sayılacakları ifade edilmiştir. Bu ifadeden de anlaşılacağı üzere, aylıksız izinli kişilerin memuriyetle ilişkileri, ancak göreve dönmemeleri nedeniyle sona erecektir. O halde bu kişiler aylıksız izinli oldukları dönemde memuriyetle ilişkilerini sürdürmektedirler.

öte yandan 657 sayılı Yasanın 209'ncu maddesinde, Devlet memurları ile eşlerinin ya da bakmakla yükümlü olduğu ana, baba ve çocuklarının hastalanmaları halinde, evlerinde ya da resmi veya özel sağlık kurumlarında ayakta ya da yatarak tedavilerinin kurumlarınca sağlanacağı hükme bağlanmıştır. Bu hükümden anlaşılacağı üzere tedavi yardımından yararlanma görevin fiilen yapılması koşuluna bağlı değildir. Bu yardım memuriyete bağlı bir haktır. Kişi (ve belirtilen aile bireyleri) memur olmakla bu yardımdan yararlanmaya hak kazanır ve memuriyetle ilişiği kesilmedikçe, bir başka deyişle memur sıfatı sona ermedikçe bu haktan yararlanmaya devam eder.

Nitekim Yasanın 18'nci maddesinde, yasalarda yazılı haller dışında Devlet memurunun memurluğuna son verilemeyeceği, aylık ve başka haklarının elinden alınamayacağı belirtilmek suretiyle, hem memurluğun sona erdirilebilmesi, hem de hakların alınması yasalarda açık düzenlemelerin bulunmasına bağlı kılınmıştır. Aylıksız izinli memurun, memurluğu ancak özür ya da izin süresinin bitip göreve dönmemesi halinde sona ereceğinden, aylıksız izinli dönemde tedavi yardımı hakkından yararlanması Yasanın 18'nci maddesine de uygun düşecektir.

Yukarıda açıklanan nedenlerle, aylıksız izinli memurun, memurluk sıfatı ve memuriyetle ilişkisi sürdüğünden, kendisinin, eşinin, bakmakla yükümlü olduğu ana, baba ve çocuklarının tedavi giderlerinin kurumunca ödenmesi gerekmektedir.

2. Konu kısmında belirtilen diğer sorunların görüşülmesine girmeden önce, Devlet Memurlarının Tedavi Yardımı ve Cenaze Giderleri Yönetmeliğinin değişik 3'üncü maddesiyle eşlerin tedavi yardımından yararlanabilmesi için getirilen koşulun 657 sayılı yasa ile uyum içinde olup olmadığı hususu üzerinde durmak zorunlu bulunmaktadır. Çünkü nedenlerle ilgili sorunların çözümü bu hususun açıklığa kavuşturulmasıyla doğrudan ilgilidir.

657 sayılı Devlet Memurları Kanununun değişik 209'uncu maddenin birinci bendinde, Devlet memurları ile eşlerinin, bakmakla yükümlü oldukları ana, baba ve çocuklarının hastalanmaları halinde tedavilerinin kurumlarınca sağlanacağı; yine aynı maddenin yurt dışı tedavisine ilişkin üçüncü bendinde de, sürekli görevle yurt dışında bulunan memurlarla eşlerinin, bakmakla yükümlü oldukları ana, babasının ve aile yardımına müstahak çocuklarının hastalanmaları ve yerel usule göre tedavilerine gerek gösterilmesi halinde tedavi giderlerinin kurumca karşılanacağı hükme bağlanmıştır.

Görüldüğü gibi her iki hükümde de memurun eşinin tedavi yardımından yararlanabilmesi hiçbir koşula bağlanmamış, eşin memur olup olmaması bakımından bir ayrım yapılmamıştır.

Oysa, anılan maddenin uygulanması için çıkarılan Devlet Memurlarının Tedavi Yardımı ve Cenaze Giderleri Yönetmeliğinin değişik 3'üncü maddesinin yurt içinde tedaviyi düzenleyen (A) bendinin (b) fıkrasında, Devlet memurunun herhangi bir şekilde sağlık yardımından yararlanamayan eşinin tedavi ve yol giderlerinden yararlanacağı ifade edilmiş; aynı maddenin (B) bendinin (c) fıkrasında da sürekli görevle yurt dışında bulunan memurun eşi için aynı düzenleme getirilmiştir.

Anılan Yönetmeliğin 3 'üncü maddesinde yer alan bu düzenlemelerde dikkati çeken husus, gerek yurt içinde gerek yurt dışında memurun eşinin tedavi yardımından yararlanmasının "Kendisine herhangi bir şekilde sağlık yardımı yapılmaması" koşuluna bağlanmış olmasıdır.

Bu durum, 657 sayılı Yasanın 209'uncu maddesinde yer almayan bir koşula, bu maddeye göre çıkarılan Yönetmelikte yer verildiğini göstermektedir.

Anayasanın 124'üncü maddesinde, Başbakanlık, bakanlıklar ve kamu tüzel kişilerinin, kendi görev alanlarını ilgilendiren yasaların ve tüzüklerin uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak koşuluyla yönetmelikler çıkarabilecekleri belirtilirken, yönetmeliklerin yasalara aykırı olamayacağı açıkça ifade edilmiştir.

Her ne kadar 657 sayılı Yasanın değişik 210'uncu maddesinin son bendinde, 209'uncu madde ile 210'uncu madde hükümlerinin, Maliye ve Gümrük Bakanlığı ile Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığının görüşleri alınmak suretiyle Devlet Personel Başkanlığınca hazırlanacak yönetmeliğe göre uygulanacağı belirtilmiş ise de, yukarıda açıklanan anayasal kural karşısında, çıkarılacak yönetmeliğin 209'uncu madde sınırlarını aşamayacağı açıktır. Bir başka deyişle uygulamanın yönetmeliğe bırakılmış olması yönetmeliğe yasada bulunmayan ihdası hükümlerin konulması için gerekçe olamaz.

Öte yandan Yönetmelikle getirilen koşul, çalışmayan eşe memur olan eş dolayısıyla sağlanan tedavi hakkının çalışan eşe aynı ölçüde sağlanmaması sonucunu doğurmaktadır ki değişik iki uygulamaya neden olacak böyle bir sonucun hukuk anlayışı ile bağdaşmayacağı ortadadır.

657 sayılı Yasada memurların eşlerinin tedavi yardımından yararlanabilmesi hiçbir koşula bağlanmamışken, bu yasaya dayanılarak çıkarılan Devlet Memurlarının Tedavi Yardımı ve Cenaze Giderleri Yönetmeliğinde memurların eşlerinin bu yardımdan yararlanabilmelerinin "herhangi bir şekilde sağlık yardımından yararlanmama "koşuluna bağlanmış olması karşısında, Devlet memurlarının eşlerinin tedavi yardımı ile ilgili sorunlarının Devlet Memurları Kanunu hükümlerine göre çözümlenmesi gerekmektedir.

a) 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun değişik 209'uncu maddesinin üçüncü bendinin (a) fıkrasında sürekli görevle yurt dışında bulunan memurlarla eşlerinin, bakmakla yükümlü oldukları ana, babası ile aile yardımına müstahak çocuklarının hastalanmaları halinde yurt dışı tedavi giderlerinin kurumlarınca karşılanacağı hükme bağlanmıştır.

Bu hükümde eşin yurt dışı tedavi giderinden yararlanabilmesi herhangi bir koşula bağlanmamış ve memur olan ya da olmayan eş ayrımı da yapılmamıştır.

Bu nedenle sürekli görevle yurt dışında bulunan memurların yanlarındaki aylıksız izinli ya da emekli eşlerinin yurt dışı tedavi giderinin, yurt dışında sürekli görevle bulunan memurun kurumunca ve döviz olarak ödenmesinde yasaya aykırılık bulunmamaktadır.

öte yandan 657 sayılı Yasanın yukarıda açıklanan 209 'uncu maddesinin üçüncü bendine göre, sürekli görevle yurt dışında bulunan memurun bakmakla yükümlü olduğu kendi ana babası yurt dışı tedavi imkanından yararlanabilecektir. Bu bentte yurt dışında görevli memurun eşinin ana babasının tedavisini öngören bir düzenleme getirilmediğinden, bu gibilerin yurt dışı tedavi giderlerinin yurt dışında görevli memurun kurumunca ve döviz olarak ödenmesine yasal imkan bulunmamaktadır.

Ancak, 209'uncu maddenin birinci bendinde, memurların bakmakla yükümlü bulundukları ana babasının tedavi giderlerinin kurumca karşılanması kabul edilmiştir. Aylıksız izinli olarak yurt dışında sürekli görevli eşinin yanında bulunan memurun, yine yurt dışında yanlarında bulunan ana babasının hastalanıp yurt dışında tedavi edilmiş olmasının 209'uncu maddenin birinci bendi ile tanınan yurt içi tedavi hakkını ortadan kaldırmayacağı açıktır.

Bu nedenle sürekli görevle yurt dışına gönderilen memurun yanında bulunan aylıksız izinli memur eşinin bakmakla yükümlü bulunduğu ana babasının yurt dışı tedavi giderinin ancak yurt içi emsali kadarının, Türkiye'de Türk parası olarak ve aylıksız izinli memurun kurumunca karşılanması gerekmektedir.

Sürekli görevle yurt dışında bulunan memurun yanındaki emekli eşinin ana babasına ilişkin sorunun ise 5434 ve 506 sayılı yasalar çerçevesinde çözüme kavuşturulması gerektiği doğal bulunmaktadır.

b) 657 sayılı Yasanın değişik 209'uncu maddesinin üçüncü bendinde sürekli görevle yurt dışında bulunan memurların aile yardımına müstahak çocuklarının yurt dışı tedavi giderlerinin kurumlarınca karşılanacağı hükme bağlanmıştır.

Bu hükümde sürekli görevle yurt dışında bulunan eşin, kadın ya da koca olması açısından bir ayrım yapılmamış, yurt dışında sürekli görevle bulunan memur eşlerden hangisi olursa olsun yanlarındaki aile yardımına müstahak çocuklarının yurt dışı tedavi giderinin, yurt dışında görevli memurun kurumunca karşılanması imkanı getirilmiştir.

Anılan hükümde, çocukların yurt dışı tedavi imkanından yararlanabilmesi için getirilen tek koşul, çocuğun aile yardımı ödeneğine müstahak olmasıdır. Devlet Memurları Kanununun değişik 202'nci maddesiyle 204 ve 206'ncı maddelerinde çocuklar için aile yardımı ödeneğinin verileceği durumlar, aile yardımı ödeneğine hak kazanma ve bu hakkı kaybetme ile ilgili hususlar düzenlenmiştir. Bu maddelere göre, aile yardımına müstahak olan çocukların yurt dışı tedavilerinin yurt dışında sürekli görevle bulunan ana ya da babasının kurumunca karşılanması gerekmektedir.

Her ne kadar 657 sayılı Yasanın 203'üncü maddesinde, karı ve kocanın her ikisi de memur iseler aile yardımı ödeneğinin yalnız kocaya verileceği belirtilmiş ise de, bu düzenleme, ödeme usulüne ilişkin bir düzenleme olup, mükerrer ödemeyi önleme amacıyla getirilmiştir. Nitekim bu düzenleme "Aile Yardımı ödeneğinin ödeme Usulü" başlıklı 203'ncü maddesinde yer almıştır.

Oysa, 209'uncu maddenin üçüncü bendinde çocukların yurt dışı tedavi giderinden yararlanabilmesi için getirilen koşulda, çocuğun aile yardımı ödeneğine müstahak olması yeterli görülmüştür. ödemenin memur olan ana ya da babaya yapılması, çocuğun "aile yardımı ödeneğine müstahak olma" durumunda bir değişiklik yaratmayacaktır.

Yukarıda açıklanan nedenlerle, kocası yurt içinde memur olan, kendisi sürekli görevle yurt dışına gönderilen kadın memurun yanında bulunan aile yardımı ödeneğine müstahak çocuklarının yurt dışında yapılan tedavi giderlerinin, kadın memurun kurumunca yurt dışında ve döviz olarak ödenmesinde yasal sakınca bulunmamaktadır.

3. Yukarıda (2/b) işaretli kısımda açıklanan yasal gerekçeler karşısında, kocası aylıksız izinli memur olan ya da emeklilik statüsünde bulunan, kendisi sürekli görevle yurtdışında bulunan kadın memurun yanındaki çocuklarının yurt dışında yapılan tedavi giderlerinin, kadın memurun kurumunca, yurt dışında ve döviz olarak ödenmesi gerekmektedir.

4. Devlet Memurları Kanununun değişik 156 'ncı maddesinde, kurumların yurt dışı kuruluşlarına dahil kadrolarında görev yapan Devlet Memurlarının aylıklarının 155'inci maddeye göre saptanacak yurt içi aylık tutarından belirtilen kesintiler indirildikten sonra kalan kısmın, Dışişleri Bakanlığı, Maliye ve Gümrük Bakanlığı ve Devlet Personel Başkanlığının görüşüne dayanılarak Bakanlar Kurulu tarafından saptanacak emsal ile çarpılması sonucu bulunacağı; değişik 157'nci maddesinde de, 156'ncı maddede yazılı emsal katsayıların, her yabancı ülkenin ekonomik durumu, para ve geçim koşulları ile memurun temsil görevi ve aile yükümlülüğü göz önünde tutulmak suretiyle saptanacağı hükme bağlanmıştır.

Sürekli görevle yurt dışında bulunan memurların aylıklarına uygulanacak emsaller en son 12.3.1987 gün ve 87/11595 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile saptanmıştır. Yurt dışı aylıklara uygulanacak emsaller, karara ekli cetvellerde gösterilmiş; kararın 3'üncü maddesinde de; ekli cetvellerdeki emsallerin, iki çocuğu geçmemek üzere aile yardımı ödeneğine müstahak her bir çocuk için yüzde 2,5 oranında ayrılarak uygulanacağı, bu emsal yükseltmesinden yararlananlara ayrıca aile yardımı ödeneği verilmeyeceği belirtilmiştir.

Her ne kadar, kararın 3'üncü maddesinin sonunda, eşlerden her ikisinin de bu karara göre aylık almaları halinde çocukları için getirilen yükseltmeden yalnız aile reisinin yararlanacağı ifade edilmiş ise de, bu ifadede de açıkça vurgulanmış olduğu gibi, çocuklar için yapılacak emsal yükseltmesinden yalnız aile reisinin yararlanması, eşlerden her ikisinin de bu karara göre aylık almasına, bir başka deyişle eşlerden her ikisinin de sürekli görevle yurt dışında bulunmasına bağlıdır. Kararın 3'üncü maddesinin sonundaki söz konusu düzenlemenin eşlerden yalnız birinin sürekli görevle yurt dışında bulunması halinde emsal yükseltmesinden bu memurun yararlanmasına engel olmadığı açıktır.

Aslında bu düzenlemenin amacı, yurt dışında görevli memurun yanında bulunan çocukları için yapacağı giderlerinin görevli bulunulan ülke koşullarına göre karşılanması ve böylece yurt dışında ülkeyi temsil eden memurun güç durumda kalmasının engellenmesidir.

Bu nedenlerle, eşi yurt içinde Devlet memuru olarak görevli bulunan; kendisi sürekli görevle yurt dışına gönderilen kadın memur yurt dışı aylık emsalinin, iki çocuğu geçmemek üzere yanında bulunan ve aile yardımı ödeneğine müstahak olan her çocuk için yüzde 2,5 oranında artırılarak uygulanması uygun olacaktır.

SONUÇ :

1. 657 Sayılı Devlet Memurları Kanununun değişik 108'inci maddesine göre (memurlar.net'in notu: askerliğe ilişkin aylıksız izin bu madde kapsamında verilmektedir.) aylıksız izin kullanan Devlet memurunun; kendisinin, eşinin bakmakla yükümlü olduğu ana, baba ve çocuklarının tedavi giderlerinin kurumunca karşılanması gerektiğine çoğunlukla,

2. a) Sürekli görevle yurt dışına gönderilen Devlet memurunun yanında bulunan;

- Aylıksız izinli memur ya da emekli eşinin yurt dışı tedavi giderinin; yurt dışında sürekli görevle bulunan memurun kurumunun yurt dışında ve döviz olarak ödenmesinde yasaya aykırılık bulunmadığına çoğunlukla,

- Aylıksız izinli memur eşinin bakmakla yükümlü olduğu ana, babasının yurt dışı tedavi giderinin yurt içi emsali kadarının aylıksız izinli memurun kurumunca Türkiye'de ve Türk parası olarak karşılanması gerektiğine çoğunlukla,

- Emekli eşinin ana babasına ilişkin sorunun, bağlı olduğu emeklilik statüsü ile ilgili mevzuat esasları çerçevesinde çözülmesinin uygun olacağına çoğunlukla,

b) Eşi yurt içinde Devlet memuru olarak görevli bulunan kendisi sürekli görevle yurt dışına gönderilen kadın memurun yanında bulunan aile yardımı ödeneğine müstahak çocuklarının yurt dışında yapılan tedavi giderlerinin, kadın memurun kurumunca, yurt dışında döviz olarak ödenmesinde yasal sakınca bulunmadığına çoğunlukla,

3. Eşi aylıksız izinli memur ya da emekli olan, kendisi sürekli görevle yurt dışına gönderilen kadın memurun yanındaki çocuklarının yurt dışı tedavi giderlerinin, kadın memurun kurumunca, yurt dışında ve döviz olarak ödenmesi gerektiğine çoğunlukla,

4. Eşi yurt içinde Devlet memuru olarak görevli bulunan, kendisi sürekli görevle yurt dışına gönderilen kadın memurun yurt dışı aylık emsalinin, iki çocuğu geçmemek üzere, yanında bulunan ve aile yardımı ödeneğine müstahak olan her çocuk için yüzde 2,5 oranında artırılarak uygulanmasının yerinde olacağına oybirliğiyle karar verildi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber