Rektör, öğretim üyesine ders görevi vermedi
Yardımcı Doçent Doktor Muhsin Yılmazçoban, 2010-2011 eğitim öğretim döneminde kendisine hiç ders görevi verilmediği gerekçesiyle Gümüşhane Üniversitesi Rektörü Prof Dr İhsan Günaydın hakkında suç duyurusunda bulundu.
2547 sayılı YÖK kanununun amir hükmü olarak yardımcı doçent doktor görev unvanlı Öğretim Üyelerinin maaş karşılığı haftada en az on (10) saat derse girmelerinin yasal olduğunun belkirtildiği şikayet dilekçesinde "Görev yaptığım üç dönemdir ve 2010?2011 güz döneminde tarafıma bir (1) saat olsun ders, danışmanlık vs. görev verilmemiştir. Fakültemde ÖSYM (ÖSYM Koordinatörüdür) ve Açık Öğretim(AÖF Koordinatörüdür) dâhil görev dağılımlarını bizzat Sayın Rektör belirlemektedir. Eşitsizlikle ve kaynağının nerden geldiğini hala anlayamadığım hasmane ve keyfi tutumla tarafıma ders, danışmanlık vs. görevlerinin verilmeyişi kamuyu zarara uğratan yetkiyi kötüye kullanma suçunun başkaca en açık delilidir. Defalarca ders, danışmanlık vs. görev talep dilekçeleriyle başvurmama rağmen, şahsıma karşı ayrımcılık sistematik biçimde ve ısrarla devam etmektedir." denildi.
Yılmazçoban, Savcılığa verdiği şikayet dilekçesinde, ayrıca lojman tahsisinde kendisine uygulanan ayrımcılığa da dikkat çekti. 2010/ Ekim ayında hizmete girmiş bulunan lojmanlara bütün öğretim üyeleri yerleştirilirken, kendisinin ayrımcılığa tabi tutulduğunu belirten Yılmazçoban "Üç ayı bulan süredir, iki bloklu, benden başka kimsenin ikamet etmediği, metruk lojmanda tek başına bırakılmış durumdayım. Adeta blokların bekçiliğini yapmaktayım. Hiçbir ortak mülkiyet hizmeti alamamaktayım. Kaloriferli binalarda kaloriferim dahi yakılmamaktadır. Bu arada bir haftayı geçkin bir süredir binaların ana vanasından kesilerek suyum akıtılmamıştır. Belediyeye müracaatımda suyun taraflarından kesilmediğini öğrenmiş durumdayım. Gümüşhane Belediyesinin dilekçeme verdiği karşılık resmi yazı EK5'de tarafınıza sunulmuştur. Belediyenin bile borcundan dolayı kesmediği suyu, Üniversite yönetimi kesmiştir. Dairesine, ilgilileri ve işçisine bir öğretim üyesi olarak defalarca suyu açmalarını istemek durumunda kaldım. Bu olayda hem aleyhime tekrar zarar verilmiş hem de Rektörün alışkanlık haline gelmiş, şahsıma karşı tutumları sayesinde diğer memurlar, suyumun açılması yönlü taleplerim karşısında gereğini yerine getirmemişlerdir. Zira Rektörün genel olumsuz tutumundan etkilenerek; suyumun açılması işleminde bana karşı duyarsız, hafif, alaycı, dışlayıcı, ihmal davranışlarında bulunmuşlardır." dedi.
Şikayet dilekçesinde; Ders, danışmanlık vs. görevler verilmeyerek üniversite ortamından; bir hafta on beş gün öncesinde yeni göreve başlayan bütün diğer öğretim üyelerine lojman tahsis edilmesiyle hepsinden ayrı tutularak özel hayat alanından soyutlandığını ve tecrit edildiğini belirten Yılmazçoban; Rektörün, kanunların kendisine verdiği yetkileri kötüye kullandığını belirtti.
Şikayet dilekçesinde ayrıca, sözleşme süresinin bir baskı unsuru olarak kullanılması, İletişim Fakültesi, Halkla İlişkiler ve Tanıtım (Reklâmcılık) Bölümü, Kişiler Arası İletişim A.B.D.'da tek öğretim üyesi olmasına rağmen, Kişiler Arası İletişim A.B.D. başkanlığına atanmaması, çeşitli üniversitelerde vereceği konferansların bizzat Rektör tarafından engellenmesi gibi hususlara da yer verildi.